"kemancı" - Translation from Turkish to Arabic

    • الكمان
        
    • فيدلر
        
    • كمان
        
    • العازف
        
    • فيولين
        
    Örneğin, kemancıların sol ellerinin sureti, kemancı olmayanlara göre daha büyüktür. TED كمثال، تكون اليد اليسرى عند عازف الكمان أكبر من غير العازفين.
    Sakat bir tarla işçisi, melez bir kancık ve yaşlı bir kemancı. Open Subtitles عامل حقل مقعد و بغي مختلطة اللون و و عازف الكمان العجوز
    "Damdaki kemancı" oyununda Hodel rolünü oynarken. Open Subtitles " مسرحية ( فيدلر ) مبهرة " ها أنا ، أمثل ( هوودل إن فيدلر ) فوق السطح
    Damdaki kemancı'da tek kişilik bir performans sergilerken çatıdan düştüm. Open Subtitles كنت أؤدي عرضا من ممثل واحد لـ فيــدلر (فيدلر شخصية شريرة من الكوميكس يعزف الكمان) و كان هنالك ذلك السقف
    kemancı olmak için ne kadar çalışman lazım? Open Subtitles إلى متى يجب أن تدرس لكى تكون عازف كمان ؟ وقتطويل.
    Hayattaki diğer bir hayalim de büyük bir klasik kemancı olmaktı. Open Subtitles طموحي الآخر في الحياة هي أن أكون عازف "كمان" كلاسيكي كبير
    Beni o şanssız kemancı gibi aynı deliliğe sürüklemek istiyor. Open Subtitles ليغوص في نفس حماقة عازف الكمان الذي لم يحالفه الحظ.
    Eylül'de, yıllardır koromuzda olan kemancı bir kıza aşık olduğunu fark etti. Open Subtitles في سبتمبر وجد حبيبته عازفة الكمان والتي كانت في فرقتنا لعدة أعوام
    Kaç tane zenci klasik kemancı biliyorsunuz? Open Subtitles ما عدد عازفين الكمان السود الذين تعرفينهم ؟
    Çatıda bir kemancı. Çılgınca geliyor, hayır mı? Open Subtitles عازف الكمان على السطح يبدو جنوناً أليس كذلك؟
    İşaret Dili Konferansında tanıştığım kemancı vardı ya. Open Subtitles أتذكرين عازف الكمان الذي التقيته في ذلك الملتقى؟
    "Uçan Otomobil" "Damdaki kemancı" ve "Serpico." Open Subtitles "فيدلر أون ذا روف" و "سيربيكو"
    Damdaki kemancı'dan Tevye'nin de dediği gibi, yaşama içelim. Open Subtitles إقتباسًا من (تيفي) من فيلم (فيدلر على السقف)، بصحة الحياة
    Damdaki kemancı veya ona benzer boktan şeyler gibi işte. Open Subtitles مثل "فيدلر على السطح" أو شيء كهذا
    Ben de senin gibi elinde sopa olan bir sanatçıyım kemancı. Open Subtitles أنا فنان بالمعاقبة مثلك وأنت تعزف، يا (فيدلر = عازف)
    kemancı bir Afrikalıyla nasıl konuşulacağını bilir. - Bırakalım da çocuğu o eğitsin. Open Subtitles يعرف (فيدلر) كيف يتعامل مع الأفارقة دعه يتولى أمر الفتى
    "Çaresizlikten şarkı bile söyleyemeyen bedbaht kemancı." Open Subtitles عازف كمان حزين، توقف عن الغناء لأن اليأس قد بلغ منه مبلغه
    Senin yaşındayken, bir kemancı olmak istemiştim. Open Subtitles تعرف، عندما كنت في مثل عمرك أردت أن أكون عازف كمان
    Eğer desteğe ihtiyacı varsa Belçikalı misafirim harika bir kemancı. Open Subtitles إن إحتجت لمرافق له فالمستأجر البلجيكي الذي لدي عازف كمان رائع.
    Sonra ben, Paris Orkestrasında kemancı oldum. Open Subtitles ومن ثم أصبحت عازف كمان في.. أوركسترا باريس.
    Joseph Stalin ile Damdaki kemancı. Open Subtitles جوزيف ستالين هو العازف على السطح
    - Hiç bu kadar seksi bir kemancı görmemiştim. Gerçekten. Open Subtitles لم أرى في حياتي عازفة فيولين بهذا الجمال من قبل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more