"kemerle" - Translation from Turkish to Arabic

    • حزام
        
    • بحزام
        
    • الحزام
        
    • بالحزام
        
    Bu kadın suda boğulmamış Bu kemerle boğulmuş. Open Subtitles هذه المرأة لم تغرق قط لقد تم خنقها بواسطة حزام
    Deri bir kayış ya da kemerle asılmış, bu da onu öldürmüş. Open Subtitles لقد شنق بشريط جلدي أو حزام,و هذا ما قتله
    Sonra ona kemerle vurdum sonra da gerçek bir kırbaçla. Open Subtitles ثم بدأت بضربها بحزام. ولاحقًا بسوطٍ حقيقيّ
    Bu sapık herif boynunda kemerle otuzbir çekmeyi seviyor. Open Subtitles هذا المهووس يحب الاستمناء وعنقه مطوق بحزام
    Ceket, kemerle birlikte... giymek için tasarlanmamış. Open Subtitles فقط انك تَعْرفُ، ان السترة لَمْ تُصمّمْ لكي يُلْبَسَ مَع الحزام.
    Onu bulduklarında boynunda duran kemerle değil ama. Open Subtitles ليس باستعمال الحزام الذي وجدوه ملتفا حول عنقه
    Git buradan, evlat yoksa dizlerime yatırır kemerle döverim seni. Open Subtitles اخرج من هنا، ايها الذنب القصير أو سوف اضعك على ركبتي واضرب بالحزام سروالك
    Bir keresinde bütün bahar tatilini uzun bir tişört ve kemerle geçirmiştim. Open Subtitles مرة، قضيت عطلة ربيع كاملة بقميص طويل و حزام
    Onları deri bir kemerle dövdü. Merhamet olmadan. Open Subtitles هم ضُرِبوا مَع حزام جلدي بدون رحمةِ.
    Duşa deri bir kemerle asılmış bir kız da yok bu arada. Open Subtitles مشنوقين بواسطة حزام جلدي من الدش
    Geniş kemerle sevimli ve romantik. Open Subtitles انه جميل ورومانسى مع حزام عريض
    Eğer bu iş hallolmazsa seni kemerle boğarım. Open Subtitles إذا لم تتولّى كلّ هذه المهام سأخنقك بحزام قضيب اصطناعي
    Tamam, film boyunca bir adam elinde kemerle dolaşıp sürekli "Orada kaç erkek vardı?" diye sorarsa... Open Subtitles جبار لم يكن شاذا ..حسنا, اذا كان هناك رجل يمشي بحزام في يده . وخلال الفيلم يسأل نفس الاسئلة ..
    Bana tokat atıp bir kemerle dövsen daha iyi olmaz mıydı? Open Subtitles ألا يمكنك فقط ضربي بحزام والانتهاء من هذا؟
    Bana tokat atıp bir kemerle dövsen daha iyi olmaz mıydı? Open Subtitles ألا يمكنك فقط ضربي بحزام والانتهاء من هذا؟
    kemerle aramda sadece bir dövüşçü vardı. Open Subtitles ملاكم واحد فقط يقف حائلا بينى وبين الحزام
    kemerle aramda sadece bir dövüşçü vardı. Open Subtitles ملاكم واحد فقط يقف حائلا بيني وبين الحزام
    Sonra o akşam yemeğe eski kemerle geldiğini, sen atlamış ve almıştın, bunu da hatırlıyor musun? Open Subtitles وكان لديه ذلك الحزام القديم قفزت بيننا وأمسكته أتذكر ذلك؟
    Babam beni kemerle döverdi ve uyumam için ahırda bir yer yapmıştı, domuzlarla birlikte. Open Subtitles وفاز والدي لي مع الحزام وجعلني أنام في الحظيرة مع الخنازير.
    Hayır efendim... Evet efendim! Babam, bir kemerle. Open Subtitles لا سيدي، نعم سيدى . ابى يا سيدى ضربنى بالحزام
    Her çocuk bazen kemerle dövülmeyi hak eder demek istediğim. Open Subtitles كل طفل يحتاج الى ضربه بالحزام او شيىء ما

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more