| Bu kemerler tarafından hapsedildiğinizi düşünüyorsunuz ama bu doğru değil. | Open Subtitles | تظنان أنكما مقيدان بهذه الأحزمة , ولكنكما مخطئان |
| Yani gömlekler ve kemerler yapıyor. | Open Subtitles | و هو يصنع الأشياء الأخرى مثل القمصان و الأحزمة |
| - kemerler 2 yıl önce ve bağcıklı çizmeler 5 yıl önce modaydı. | Open Subtitles | حسناً، الأحزمة كانت مند سنتين، والأحذية المبطنة كانت مند خمس سنوات. |
| Gömlekler, takım elbiseler, kravatlar, kemerler ne isterseniz var. | Open Subtitles | لدينا قمصان, لدينا بدلات و ربطات عنق و أحزمة |
| Zaptetme için çeşitli kemerler kullanılmış. | Open Subtitles | أحزمة مُتنوعة تُستخدم للتحكّم في شخص |
| Sivri kemerler, kemerli payandalar ve büyük pencereler yapıyı daha iskeletsel ve süslü bir hale getirdi. | TED | وضعُ الأقواس البارزة والدعامات المعلقة والنوافذ الكبيرة جعل البنيان أكثر هيكلة وزخرفة. |
| Uçuş yüksekliğine ulaşana kadar kemerler bağlı kalmalıdır. | Open Subtitles | حزام الأمان يجب أن يبقى مغلقاً بإحكام الى حين وصولنا الى وجهتنا |
| O zaman bütün bu renkli kemerler ne işe yarıyor? | Open Subtitles | لماذا ترتدون كل الأحزمة الملونة؟ |
| O zaman bütün bu renkli kemerler ne işe yarıyor? | Open Subtitles | لماذا ترتدون كل الأحزمة الملونة؟ |
| İnsan sayısına bölüyorum, kemerler ve ayakkabıları çıkartıyorum... | Open Subtitles | بقسمة عدد الناس وطرح الأحزمة والأحذية... |
| Tamam, kemerler bağlı kalkışa hazırız. | Open Subtitles | حسنا،وضعنا الأحزمة ومستعدون للذهاب |
| kemerler, lütfen. | Open Subtitles | ربط الأحزمة من فضلكم |
| kemerler, lütfen. | Open Subtitles | ربط الأحزمة من فضلكم |
| Kot ve kemerler. | Open Subtitles | أذاً الجينز و الأحزمة. |
| Üzgünüm, kemerler olmaz. | Open Subtitles | لا أحزمة. أنا آسف. |
| - kemerler. | Open Subtitles | أحزمة المقعد. |
| .. kırbaçlar, kemerler.. | Open Subtitles | أسواط أحزمة |
| "Altın kemerler" dedim. | Open Subtitles | أني أطلق عليهم الأقواس الذهبية. |
| Altın kemerlerin sonunda alınacak çok altın var. Altın kemerler. | Open Subtitles | هناك ذهب ستحصلوا عليه في نهاية الأقواس الذهبية... |
| kemerler. | Open Subtitles | أولاً حزام الأمان |
| kemerler bağlı, çörekler yağlı. | Open Subtitles | اربط حزام الأمان, الحوذان. |
| Evimizdeyken patlamak üzere olan güneşimizden kaçmak için kemerler inşa ettik. | Open Subtitles | في وطننا بنينا أقواس للهروب .من الإنفجار الشمسي |