"kemiğinde" - Translation from Turkish to Arabic

    • العظم
        
    • عظمة
        
    • عظام
        
    • بالعظم
        
    • عظمي
        
    • كسور
        
    • بعظمة
        
    • وكسور
        
    • وعظم
        
    • كسر دقيق
        
    • عظم
        
    • عظمك
        
    • الكعبرة
        
    • بعظم
        
    Sol uyluk kemiğinde, sağ kol kemiğinde ve kalça kemiğinde de kırıklar var. Open Subtitles و كسور مضاعفة في عظام الفخذ الأيسر و العضد الأيمن و العظم الحرقفي
    Artkafa kemiğinde çok küçük bir parça eksik. Oraya bir darbe gelmiş olmalı. Open Subtitles هناك جزء صغير مفقود على العظم القذالي، لابد أنّ شيئاً ما ضربه هناك.
    Köprücük kemiğinde iş izleri, boynuna da bağlanmış bir tel bulduk. Open Subtitles ثمّة آثار أنياب على عظمة ترقوتها، وآثار خنق بسلك على رقبتها.
    Dalakta, karaciğerde, akciğerde, gögüste sol uyluk kemiğinde, böbrekler de çalışmıyor. Open Subtitles إصابات متعددة طحال كبد رئة الجزء الايسر من عظمة الفخد وفشل كلوي
    Bu semt, kurbanın kemiğinde bulunan kurşun seviyesiyle uyuyor. Open Subtitles هذا الحي يطابق مستوى الرصاص الذي عثر عليه على عظام الضحيّة
    Dil kemiğinde, neredeyse fark edilemeyecek bir hasar var. Open Subtitles هناك تقريباً ضرر غير ملحوظ بالعظم اللَّامي
    Maktulün sağ skapula ve uyluk kemiğinde ölüm anında oluşmuş kesikler buldum. Open Subtitles وجدتُ كشوطاً مُسننة تسبق زمن الوفاة على عظمي الكتف والعضد الأيمنين للضحية.
    Dirsek kemiğinde ince bir çatlak zedelenmiş böbrek, göz çukurunda 10 tane dikiş, kırık burun kemiği, hepsi yeni. Open Subtitles كسر شعري للزند كلية مكدومة 10غرزات على جانب العظم الوجني
    Alın kemiğinde, darbe izi var. Open Subtitles هناك أدلة على وجود رضّة على العظم الجبهي
    Sağ şakak kemiğinde boylamsal bir çatlak var. Open Subtitles هناك كسر طولي إلى يمين العظم الصدغي أهو سبب الوفاة؟
    Sıkıştırma kuvveti kuyruksokumundan kafatasına kadar yayılmış, alın kemiğinde son bulmuş. Open Subtitles صدمة جراء قوة الضعط تمتد من العصعص إلى جمجمته، وتتوقف عند العظم الجبهي.
    Sağ el ayasının beşinci kemiğinde kırık ayrıca beşinci, altıncı, yedinci ve sekizinci kaburgada çoklu kırılmalar var. Open Subtitles كسر خامس عظمة من مشط اليد اليمنى إضافة إلى الكسور المتعددة في الضلع السادس والسابع والثامن
    Efendim, sol kaval kemiğinde önemli bir kırığı var, ancak kafasındaki yaralanma beni endişelendiriyor. Open Subtitles حسناً سيدي، لديه كسر بالغ في عظمة الساق و لكن الصدمة في رأسه ليس ما يقلقني
    Bu kaval kemiğinde osteosarkom olan bir insanın röntgeni. Open Subtitles هذه أشعة لشخص مصاب بساركومة عظمية في عظمة القصبة
    Diz kapaklarında, ...femur kemiğinde iki taraflı olarak, ...leğen kemiği ve kaburgalarının çoğunda kırıklar var. Open Subtitles كسور بسبب صدمة على عظام الركبة كسور بطرف عظم الفخذ مستعرضة و بعظام الحوض و معظم الأضلاع
    Kurbanın yankafa kemiğinde üç belirgin hasar mevcut. Open Subtitles حسناً, الضحية أُصيب بثلاثة إصابات منفصلة على عظام الجمجمة اليمنى
    Ama sonra, 2003'te, Majungasaur'un bir dizi kemiğinde diş izleri rapor edilmiştir. Open Subtitles لكن في 2003، عددٌ من عظام ماجونغاصورات تم الإعلان أنها منحوتة بعلامات أسنان
    Çocuğun dil kemiğinde çok küçük bir delik buldum. Open Subtitles لقد وجدت ثقب صغير جداً بالعظم اللامي للصبي
    Her iki kaval kemiğinde de gerilme çatlakları var Open Subtitles كسور نتيجة الضغط في كلا عظمي الساقين الأكبرين
    Sol ayağın tarak kemiğinde ve orta cuneiform'da ezilme çatlakları var. Open Subtitles في القدم اليسرى يوجد كسور مُحطمة لأمشاط القدم للعظم الإسفيني المتوسط
    Bulduğumuz ilk cesedin göğüs boşluğu üzerindeki göğüs kemiğinde; dördüncü, beşinci ve altınca kaburga kemiklerinde ağır travmalar var. Open Subtitles تجويف الصدر للجثة الأولى التي وجدناها تُظهر جرح هائل بعظمة القص و الأضلاع القصية الرابعة و الخامسة و السادسة
    Dil kemiğinde birkaç kemik ufalanması ve mikro kırıklar tespit ettim. Open Subtitles ولقد وجدت بعض الكدمات على العظام وكسور جزئية لقرون أكبر من العظام
    Bu yüzden köprücük ve kürek kemiğinde çizikler vardı. Open Subtitles ولهذا توجد أيضاً خدوش على عظم الترقوة وعظم الكتف الأيسر.
    Billie'nin göğüs kemiğinde üçüncü kostal kıkırdaktaki çatlak Marisol'un sol elindeki hasarla örtüşüyor. Open Subtitles سببت كسر دقيق للضلع الثالث مطابق مع ضرر يد ( ماريسول ) اليمنى
    Tamam, diyor ki Isabel'in sol elmacık kemiğinde bir anormallik var. Open Subtitles حسناً مكتوب هنا أنه يوجد عيب خلفي في عظم خدها الأيسر
    kemiğinde sustalı parçası kalmış olabilir, eğer kolun morarırsa, bir gardiyana söyle. Open Subtitles قد يوجد بعض من قطع السلاح في عظمك لكن ان تحوّل لون ذراعك الى اللون الأسود فأخبر الحارس بذلك
    Sağ dirsek kemiğinde de sert bir cisimle vurulmuş olduğuna dair kanıtlar var. Open Subtitles دليل إضافي على إصابة منتشرة بأداة غير حادة على عظم الكعبرة الأيمن أيضاً.
    Uyluk kemiğinde kanserojen bir tümör. Cerrahi müdahaleyle alınmalı. Open Subtitles ورم سرطاني بعظم الفخذ يجب استئصاله جراحياً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more