Sol uyluk kemiğinde, sağ kol kemiğinde ve kalça kemiğinde de kırıklar var. | Open Subtitles | و كسور مضاعفة في عظام الفخذ الأيسر و العضد الأيمن و العظم الحرقفي |
Artkafa kemiğinde çok küçük bir parça eksik. Oraya bir darbe gelmiş olmalı. | Open Subtitles | هناك جزء صغير مفقود على العظم القذالي، لابد أنّ شيئاً ما ضربه هناك. |
Köprücük kemiğinde iş izleri, boynuna da bağlanmış bir tel bulduk. | Open Subtitles | ثمّة آثار أنياب على عظمة ترقوتها، وآثار خنق بسلك على رقبتها. |
Dalakta, karaciğerde, akciğerde, gögüste sol uyluk kemiğinde, böbrekler de çalışmıyor. | Open Subtitles | إصابات متعددة طحال كبد رئة الجزء الايسر من عظمة الفخد وفشل كلوي |
Bu semt, kurbanın kemiğinde bulunan kurşun seviyesiyle uyuyor. | Open Subtitles | هذا الحي يطابق مستوى الرصاص الذي عثر عليه على عظام الضحيّة |
Dil kemiğinde, neredeyse fark edilemeyecek bir hasar var. | Open Subtitles | هناك تقريباً ضرر غير ملحوظ بالعظم اللَّامي |
Maktulün sağ skapula ve uyluk kemiğinde ölüm anında oluşmuş kesikler buldum. | Open Subtitles | وجدتُ كشوطاً مُسننة تسبق زمن الوفاة على عظمي الكتف والعضد الأيمنين للضحية. |
Dirsek kemiğinde ince bir çatlak zedelenmiş böbrek, göz çukurunda 10 tane dikiş, kırık burun kemiği, hepsi yeni. | Open Subtitles | كسر شعري للزند كلية مكدومة 10غرزات على جانب العظم الوجني |
Alın kemiğinde, darbe izi var. | Open Subtitles | هناك أدلة على وجود رضّة على العظم الجبهي |
Sağ şakak kemiğinde boylamsal bir çatlak var. | Open Subtitles | هناك كسر طولي إلى يمين العظم الصدغي أهو سبب الوفاة؟ |
Sıkıştırma kuvveti kuyruksokumundan kafatasına kadar yayılmış, alın kemiğinde son bulmuş. | Open Subtitles | صدمة جراء قوة الضعط تمتد من العصعص إلى جمجمته، وتتوقف عند العظم الجبهي. |
Sağ el ayasının beşinci kemiğinde kırık ayrıca beşinci, altıncı, yedinci ve sekizinci kaburgada çoklu kırılmalar var. | Open Subtitles | كسر خامس عظمة من مشط اليد اليمنى إضافة إلى الكسور المتعددة في الضلع السادس والسابع والثامن |
Efendim, sol kaval kemiğinde önemli bir kırığı var, ancak kafasındaki yaralanma beni endişelendiriyor. | Open Subtitles | حسناً سيدي، لديه كسر بالغ في عظمة الساق و لكن الصدمة في رأسه ليس ما يقلقني |
Bu kaval kemiğinde osteosarkom olan bir insanın röntgeni. | Open Subtitles | هذه أشعة لشخص مصاب بساركومة عظمية في عظمة القصبة |
Diz kapaklarında, ...femur kemiğinde iki taraflı olarak, ...leğen kemiği ve kaburgalarının çoğunda kırıklar var. | Open Subtitles | كسور بسبب صدمة على عظام الركبة كسور بطرف عظم الفخذ مستعرضة و بعظام الحوض و معظم الأضلاع |
Kurbanın yankafa kemiğinde üç belirgin hasar mevcut. | Open Subtitles | حسناً, الضحية أُصيب بثلاثة إصابات منفصلة على عظام الجمجمة اليمنى |
Ama sonra, 2003'te, Majungasaur'un bir dizi kemiğinde diş izleri rapor edilmiştir. | Open Subtitles | لكن في 2003، عددٌ من عظام ماجونغاصورات تم الإعلان أنها منحوتة بعلامات أسنان |
Çocuğun dil kemiğinde çok küçük bir delik buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت ثقب صغير جداً بالعظم اللامي للصبي |
Her iki kaval kemiğinde de gerilme çatlakları var | Open Subtitles | كسور نتيجة الضغط في كلا عظمي الساقين الأكبرين |
Sol ayağın tarak kemiğinde ve orta cuneiform'da ezilme çatlakları var. | Open Subtitles | في القدم اليسرى يوجد كسور مُحطمة لأمشاط القدم للعظم الإسفيني المتوسط |
Bulduğumuz ilk cesedin göğüs boşluğu üzerindeki göğüs kemiğinde; dördüncü, beşinci ve altınca kaburga kemiklerinde ağır travmalar var. | Open Subtitles | تجويف الصدر للجثة الأولى التي وجدناها تُظهر جرح هائل بعظمة القص و الأضلاع القصية الرابعة و الخامسة و السادسة |
Dil kemiğinde birkaç kemik ufalanması ve mikro kırıklar tespit ettim. | Open Subtitles | ولقد وجدت بعض الكدمات على العظام وكسور جزئية لقرون أكبر من العظام |
Bu yüzden köprücük ve kürek kemiğinde çizikler vardı. | Open Subtitles | ولهذا توجد أيضاً خدوش على عظم الترقوة وعظم الكتف الأيسر. |
Billie'nin göğüs kemiğinde üçüncü kostal kıkırdaktaki çatlak Marisol'un sol elindeki hasarla örtüşüyor. | Open Subtitles | سببت كسر دقيق للضلع الثالث مطابق مع ضرر يد ( ماريسول ) اليمنى |
Tamam, diyor ki Isabel'in sol elmacık kemiğinde bir anormallik var. | Open Subtitles | حسناً مكتوب هنا أنه يوجد عيب خلفي في عظم خدها الأيسر |
kemiğinde sustalı parçası kalmış olabilir, eğer kolun morarırsa, bir gardiyana söyle. | Open Subtitles | قد يوجد بعض من قطع السلاح في عظمك لكن ان تحوّل لون ذراعك الى اللون الأسود فأخبر الحارس بذلك |
Sağ dirsek kemiğinde de sert bir cisimle vurulmuş olduğuna dair kanıtlar var. | Open Subtitles | دليل إضافي على إصابة منتشرة بأداة غير حادة على عظم الكعبرة الأيمن أيضاً. |
Uyluk kemiğinde kanserojen bir tümör. Cerrahi müdahaleyle alınmalı. | Open Subtitles | ورم سرطاني بعظم الفخذ يجب استئصاله جراحياً |