Önce size göre iki santim, sonra bir santim sonra yarım santim ve en sonunda dünyanın kenarından aşağıya düşüyorlar. | TED | أولاً أنها بوصة في نظركم، ثم أنها ربع بوصة، ثم نصف بوصة، وأخيراً يذهبون خارج حافة الأرض. |
Yani, suya giriyoruz ve bu falezin kenarından geçiyoruz ve sonra inmeye başlıyoruz, iniyoruz, iniyoruz. | TED | عندما ننزل في الماء، ونكون على حافة هذا الجرف، ثم نبدأ بالنزول. |
Tamam. Buda zirvenin kenarından çekilen bir görüntü. | TED | حسناً .. هذه الصورة أخذت على حافة القمة ذاتها |
Bu sene sandalyenin kenarından düştüm ve dudağımın kenarı kesildi. | Open Subtitles | هذه السنة سقطت على حافة الكرسي. وجرحت طرف فمي. |
Pekala, şimdi, şu kenarından kemirmeye başlıyorsun. | Open Subtitles | حسناً، الآن، إبـدأ بالـقضـم على طول تلك الحافة هنالك |
Arka bahçelerden geçti, parkın kenarından geçti, tel örgünün içinden geçti, ve çekici kamyonu beklemeye başladı. | Open Subtitles | ركض خلال الفناءات الخلفية عبر حافة المتنزه قفز خلال سلاسل السور |
İlişkimiz uçurumun kenarından düşmek üzere. Son umudumuz sensin. | Open Subtitles | التأرجح على حافة حطام قطار أنت أملنا الأخير |
Muhtemelen dünyanın kenarından aşağıya düşecekti. | Open Subtitles | كان من الممكن أن يقع من على حافة الكرة الأرضية. |
Muhtemelen dünyanın kenarından aşağıya düşecekti. | Open Subtitles | كان من المحتمل أن يسقط من على حافة الأرض |
Tüm yolcular platformun kenarından uzak dursun? | Open Subtitles | هل بإمكان جميع المسافرين الابتعاد عن حافة الرصيف ؟ |
Bu filmi izlerken koltuğun kenarından düşmemek ve korkumu kontrol etmeye çalışmak için. | Open Subtitles | من حافة المقعد محاولاً السيطرة على مخاوفي عندما شاهدت الفيلم |
Yüzyıllar sonra insanlar bu görüntüleri izlediğinde kimi resim karesinin kenarından gülüyor vaziyette görecekler? | Open Subtitles | قرون من الان , عندما يرى الناس هذه اللقطات من سيرونه مبتسم فقط على حافة الاطار |
Bunun kanıtı, kanyonun kenarından kısa bir yürüyüş mesafesi uzaklığındadır. | Open Subtitles | و الدليل موجود على بعد خطوات من حافة الوادي |
Senin güçlü bağlantıların ve benim çetin liderliğimle bence bu toplumu uçurumu kenarından geri getirebiliriz. | Open Subtitles | باتصالاتك القوية وقيادتي القوية نستطيع ان نعيد المجتمع من حافة الهاوية |
Eğer ormanın kenarından giderseler daha önce gördüğümüz köylere çıkarlar. | Open Subtitles | وإذا ارتحلوا من حافة الغابة سأود أن أخذهم، من خلال القرى التي رأيناه سابقا |
Bir hafta içinde beni uçurumun kenarından aldığını fark ettim. | Open Subtitles | خلال أسبوع, شعرت أنها أعادتني من حافة الهاوية |
Uçurumun kenarından sallandırmam gerekse bile imzalatacağım o evrakları. | Open Subtitles | سأجعلها توقع ورق الطلاق حتي لو اضطريت ان اعلقها فوق حافة |
Atların, kayıp uçurumun kenarından düşmesi duyulmamış şey değildir. | Open Subtitles | إنه من الشائع أن تنزلق الأحصنة وتسقط عن حافة الجرف. |
Gerçekten bu olay, şu anda içinde olduğum yer, kenarından kara deliğe akıyor. | Open Subtitles | أنا في الفضاء وهذا الركام الفضائي يتجه بالفعل نحو الثقب الأسود، الذي يتدفق عبر الحافة إلى الثقب الأسود. |
Onu uçurumun kenarından çekmeye çalıştım ama sanırım çoktan atladı. | Open Subtitles | حاولت ان اساعدها من الوقوع من الحافة لكنني اعتقد انها بالفعل قفزت |
Çizginin kenarından 5 fit uzağa gitti. | Open Subtitles | مشت حول الحافة وعبرت بخمس أقدام |