| Onu Kendi gözlerimle gördüm. Tüm ordusuyla sana geliyor. | Open Subtitles | .لقد رأيته بأم عيني إنه قادم إليك ومعه قوة كبيرة من الشرطة |
| Evet. Kendi gözlerimle gördüm. Nasıl serbest bırakabildin? | Open Subtitles | اجل، لقد رأيته بأم عيني كيف تطلقون سراحه؟ |
| Bana öyle dedi, ama senin ismini Kendi gözlerimle gördüm. | Open Subtitles | هذا ما أخبرني بهِ. لكني رأيت اسمك. رأيته بعيني. |
| Ya çölde gördüğüm su ne olacak? Kendi gözlerimle gördüm diyorum. | Open Subtitles | وماذا عن المياه التي رأيتها في الصحراء لقد رأيتها بأم عيني |
| Kendi gözlerimle gördüm. | Open Subtitles | صَدف و أن رأيت ذلك بأم عيني هذة هي الرصاصة |
| Güce şimdi kavuşursan meclisi ne hâle getireceğini Kendi gözlerimle gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت الخراب الذي ستجلبينه لمجلس الساحرات هذا لو سُمِح لك بتولي السلطة الآن. |
| Evet doğru... onu Kendi gözlerimle gördüm ve eğer ona gidersen tüm acıların sona erecek. | Open Subtitles | نعم، هو. رأيته بأم عيني. وإذا كنت أذهب إليه، |
| Ona geçtiğini gördüm. - Kendi gözlerimle gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيته يمر إليه رأيته بأم عيني |
| Liv Kendi gözlerimle gördüm. İğrençti. | Open Subtitles | ليف رأيته بأم عيني أيضا وكان مقززا |
| Ben ciddiyim. Kendi gözlerimle gördüm. | Open Subtitles | انا جاد لقد رأيته بأم عيني |
| Hayır. Maske, Dorian Tyrel'dı. Kendi gözlerimle gördüm. | Open Subtitles | دوريان تيريل كان المقنع رأيته بعيني |
| Kendi gözlerimle gördüm. Hayır. | Open Subtitles | نعم رأيته بعيني |
| Çok sağlam, Kendi gözlerimle gördüm tarzı bir kanıt, bu yüzden endişelenecek birisi varsa o da sensin. | Open Subtitles | أدلة لا نقض فيها أدلة رأيتها بأم عيني فأنت من يجب أن تقلق وليس أنا |
| Kendi gözlerimle gördüm, kıyıdaydılar. | Open Subtitles | رأيتها بأم عيني إنها على الشاطىء تماماً |
| Kendi gözlerimle gördüm. Kurşun da işte burada. | Open Subtitles | صَدف و أن رأيت ذلك بأم عيني هذة هي الرصاصة |
| Güce şimdi kavuşursan meclisi ne hâle getireceğini Kendi gözlerimle gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت الخراب الذي ستجلبينه لمجلس الساحرات هذا لو سُمِح لك بتولي السلطة الآن |
| Usta Windu'yu şansölyeyi öldürmeye çalışırken Kendi gözlerimle gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت بنفسي السيد (ويندو) يحاول اغتيال المستشار |
| Kendi gözlerimle gördüm, nasıl böyle söyleyebilir? | Open Subtitles | كيف يمكنها قول شئ كهذا بينما رأيتها بعينى ؟ ماذا كان سيحدث لو لم أكن هناك ؟ |
| - Kendi gözlerimle gördüm. | Open Subtitles | هل انتَ متأكد؟ رأيتُ ذلك بأم عيني |
| Kendi gözlerimle gördüm! | Open Subtitles | لقد رأيته بنفسي! |
| Doğru mu bu? Kendi gözlerimle gördüm. | Open Subtitles | رأيته بعيوني الخاصة. |
| Adamı kapanı gördüm. Kendi gözlerimle gördüm bir yarasaydı. | Open Subtitles | لقد شاهدت ما حصل للرجل شاهدته بأم عيني |
| İksir büyülenmişti. Kendi gözlerimle gördüm. İkimiz de gördük. | Open Subtitles | العلاج كان مسحوراً لقد رأيت هذا بعيني كلانا راى هذا |
| Hayır, o yaptı. Kendi gözlerimle gördüm. | Open Subtitles | لا, لقد فعلها لقد رأيت هذا بنفسي |
| Kendi gözlerimle gördüm. Bana açılmış gibi görünmedi. | Open Subtitles | أمى لاتقلقى انا رأيته بنفسى |