"kendi iyiliği" - Translation from Turkish to Arabic

    • لمصلحته
        
    • مصلحتها
        
    • مصلحته
        
    • صالحه
        
    Babanız, kendi iyiliği için bir çok görevinden azledilmelidir. Open Subtitles يجب أن يعفى والدك من بعض الأعمال لمصلحته
    Ona anlatmak isterdim; ... ama bu kendi iyiliği için. Open Subtitles لا أريد ان ابقيه في الظلام ولكن ذلك لمصلحته
    Ş-şey, ona, bunun kendi iyiliği için olduğunu söylersem... Open Subtitles حسناً . لو قلت له اني فعلت .. ذلك لمصلحته
    Tae Yang kendi iyiliği için gitmek istediğini söyledi. Open Subtitles ♫ يوماً ما تاي يانغ" قالت أنها سوف تغادر من أجل مصلحتها الخاصة
    İnan bana, bu onun kendi iyiliği için, tamam mı? Open Subtitles صدقيني ، هذا من أجل مصلحتها حسناً
    kendi iyiliği için fazla zeki ,aslında kuvvetli olmayan ,işkence edilmiş bir genç çocuk Open Subtitles شاب معذّب ذكي جداً فيما يخص مصلحته ، لا يصلح حقا للزواج
    kendi iyiliği için, Nick. 72 saat psikiyatrik gözetimde tutulunca ne olacak? Open Subtitles حسنا ماهي مصلحته عندما يتعقد نفسيا لمده 72 ساعه
    Biliyorum. Fakat o çabalayan bir mezun öğrenci ve sen kendi iyiliği için .onun sorumluluklarını uzak tutacaksın. Open Subtitles لكنه تلميذ تخرج مكافح وسوف تقلّلين من مسؤولياته من أجل صالحه
    Belki de, ama bunu kendi iyiliği için yapıyorum. Open Subtitles أفترضُ أنّي كذلك. لكنّي أقومُ بهذا لمصلحته.
    Unalaq'ın bana öğrettiği her şey kendi iyiliği içindi. Open Subtitles كل شيء علمني اياه أنولاك كان لمصلحته الشخصية
    Bakma bana öyle. kendi iyiliği için. Open Subtitles لاتنظر إلي بهذه الطريقة، إن مايحدث لمصلحته
    Yakışıklı ama kendi iyiliği için göndermeliyiz. Open Subtitles انه مثير فعلا ولكن علينا تركه يرحل لمصلحته
    Bana inanmalısın, bunu kendi iyiliği için yaptım. Open Subtitles يجب أن تُصدّقيني، لقد فعلت هذا لمصلحته
    Bu kesinlikle onun kendi iyiliği için. Open Subtitles هذا بالتاكيد من أجل مصلحتها
    kendi iyiliği için, ona çalışma dedim. Open Subtitles من أجل مصلحتها قلت لها لا عمل
    - kendi iyiliği için zeki. Open Subtitles ذكية جداً على مصلحتها
    kendi iyiliği için yaptım. Open Subtitles فقط فعلت ذلك لأجل مصلحتها
    Ve iş o noktaya gelince kendi iyiliği için kendini geri çekmek zorunda hissetti. Open Subtitles وعندما بدأ الضغط بالزيادة، لقد شعر وكأنه عليه الإبتعاد لأجل مصلحته.
    Bugün onu kendi iyiliği için hastaneye yatırmam lazım sonra başkasının sorunu olur. Open Subtitles اريد ان يقدم اعتراف للمشفى اليوم من اجل مصلحته وبعدها سيصبح مشكلة شخص غيري
    kendi iyiliği için hakkını sana vermesinde ısrar ediyorsun. Open Subtitles بل ستلحين أنه من أجل صالحه عليه أن يقدم حقوقه إليك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more