Bence Tre kendi kararlarını verecek yaşta, Reva. | Open Subtitles | أعتقد أن تـيري ناضع بما يكفي ليتخذ قراراته بنفسه يـا ريفا. |
Tekrar birlikte olacaksak özür dileyecek ve kendi kararlarını verebilen yetişkin bir erkek olduğumu kabullenecek. | Open Subtitles | فعليها أن تعتذر، وأن تتقبل حقيقة أنني رجلٌ ناضج يمكنه أن يتخذ قراراته بنفسه |
Hayalim, izleyicileri ana kahramanların yerine koyarak onlara kendi kararlarını verdirmekti, bu şekilde herkes kendi hikâyesini anlatacaktı. | TED | وكنت أحلم بوضع الجماهير مكان الشخصيات الأصلية، واجعلهم يتخذون قراراتهم بأنفسهم، وبفعل ذلك، هم يروون قصصهم الخاصة. |
- Ama onlara bu bardağı sunarsan kendi kararlarını verirler temiz olanı seçerler. | Open Subtitles | ... و لكن إذا قدمت لهم ... ذلك الكأس ... و تركتهم يقررون بأنفسهم |
Sen bir yetişkinsin. kendi kararlarını veriyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت رجل بالغ وتتخذ قراراتك بنفسك , اليس كذلك؟ |
Lana yetişkin bi kız, Clark. kendi kararlarını kendi verebilir. | Open Subtitles | لانا فتاة كبيرة يا كلارك، تستطيع أخذ قراراتها بنفسها |
O yetişkin biri. kendi kararlarını kendi alır. | Open Subtitles | إنه رجل ناضج يتّخذ قرارته بنفسه |
- Onların yetişkin olduğunu ve kendi kararlarını verebileceklerini farketmeliydin. | Open Subtitles | كنت من المفترض أن يدركوا أنهم هم من البالغين ويمكن اتخاذ قراراتهم بأنفسهم. |
Baban bir yetişkin. kendi kararlarını kendisi verebilir sonuçta. | Open Subtitles | إن والدك رجل بالغ، وهو قادر على إتخاذ قراراته بنفسه. |
Lise sonda olduğunun ve artık kendi kararlarını alacak yaşa erdiğinin de farkındayım. | Open Subtitles | وأدرك كذلك أنك في السنة الأخيرة في الثانوية ومن الآن وصاعداً ستتخذ الكثير من القرارات بنفسك |
kendi kararlarını verecek yaşa gelene dek. | Open Subtitles | حتى يبلغ سن الرشد ليستطيع اتخاذ قراراته بنفسه |
Mick kendi kararlarını vermesi gerektiğini keşfetti. | Open Subtitles | لقد اكتشف " ميك " بنفسه أن عليه اتخاذ قراراته بنفسه |
Birimiz kendi kararlarını almayı öğrenmeli. | Open Subtitles | على المرء أن يتعلم اتخاذ قراراته بنفسه |
Ve Albay da, kendi kararlarını kendi verecek birine benziyor. | Open Subtitles | واعتقد ان العقيد من نوعية الاشخاص الذين يتخذون قراراتهم من انفسهم. |
Ama onlara bu bardağı sunarsan kendi kararlarını verirler temiz olanı seçerler. | Open Subtitles | ... و لكن إذا قدمت لهم ... ذلك الكأس ... و تركتهم يقررون بأنفسهم |
Seni çok fazla zorluyordum ve kendi kararlarını kendin vermelisin. | Open Subtitles | ضغطت عليك بشدّة، وأنت بحاجة لاتّخاذ قراراتك بنفسك. |
İnan bana, kızının kendi kararlarını almasına güvenmiyorsan, onun hayatını kontrol altına alırsan, sana kızgın bir şekilde büyür. | Open Subtitles | صدقني, لو انك لا تثق با ابنتك لكي تصنع قراراتها بنفسها لو حاولت التحكم في حياتها, سوف تكبر وهي تكره الحياة معك |
Gördünüz mü, işte yanıldığınız yer burası, milletvekili, ...çünkü sizin aksinize, Robert kendi kararlarını verip kimseyi suçlamadan arkasında duracak kadar güçlü birisi. | Open Subtitles | , أنت مخطئ هنا أيها النائب لأنه على عكسك، (روبرت) قوي بما يكفي لاتخاذ قرارته بنفسه ثم يلتزم بهم بدون أن يلوم أحداً |
kendi kararlarını kendileri vermeleri lazım! | Open Subtitles | ينبغي أن يسمح للنسور الصلعاء على اتخاذ قراراتهم بأنفسهم |
Parish kendi kararlarını alabilecek kapasitede bir adam. | Open Subtitles | (باريش)رجل قادر على إتخاذ قراراته. |
Yetişkin bir adamsın sen kendi kararlarını kendin verdin. | Open Subtitles | انت رجل بالغ وتتخذ القرارات بنفسك |