| Hepsini çalmak için zamanım yok diye kendimi kötü hissediyorum. | Open Subtitles | حقاً؟ أشعر بالسوء أن ليس لديّ الوقت للعزف عليهم كلهم |
| Yardımcı olamadığım için kendimi kötü hissediyorum, ama evimi gördünüz. | Open Subtitles | أشعر بالسوء كوني لا أستطيع المساعدة, لكنكم قد رأيتم شقتي. |
| Bazen gözlerimi kapatıyorum ve kendimi kötü hissediyorum. | Open Subtitles | أحياناً أشعر بأن رأسي فارغ عندما أشعر بالسوء |
| Küçük bir ilaç için sizi dükkânınızı açmaya zorladığımdan dolayı kendimi kötü hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بالذنب حول إجبارك إلى فتح مخزنك لطلبّ صغير |
| kendimi kötü hissediyorum dostum, çünkü pastırmayı seviyorum. | Open Subtitles | أشعر بالأسى يا رجل لأنني أعشق اللحم المقدّد |
| Tamam, tüm bunlar hakkında kendimi kötü hissediyorum ama bunu yapmamalıydın. | Open Subtitles | ،أنا أشعر بالإستياء بخصوص الأمر كله لكن هذا لا يعني أن تقومي بذلك |
| Sadece benim eleman bilgisayarı getiremedi diye kendimi kötü hissediyorum. | Open Subtitles | انا فقط اشعر بالسوء ان رجلي لم يستطيع الحصول الحاسب |
| Baba, davetini geri çevirdiğim için kendimi kötü hissediyorum. | Open Subtitles | أبي، أشعر بالسوء حيال رفضي لدعوتك ليلة أمس |
| Evet, bunun için kendimi kötü hissediyorum ama sanki o beceriksiz yalandan sonra bunu hak ettin gibi. | Open Subtitles | أجل, أشعر بالسوء حيال الأمر لكنك تستحق العقاب بعد ما فعلته حسناً, أتعلم؟ |
| Dinle, geçen gün olanlar için ben kendimi kötü hissediyorum. | Open Subtitles | اسمعي أنا أشعر بالسوء لما حدث في ذلك اليوم |
| Kavga ettiğimiz için kendimi kötü hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بالسوء فحسب ، بسبب الشجار الذي بيننا |
| Aslında o beni öptü, ama yine de oldu ve kendimi kötü hissediyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة، هي من قبلني وأنا أشعر بالسوء حيال ذلك |
| Tamam, anladım. Zaten sen üstüme gelmesen de bu konuda kendimi kötü hissediyorum. | Open Subtitles | حسناً، أشعر بالسوء بما فيه الكفاية، لا داعي لتعليقاتك |
| Seni mutlu edemediğim için ben kendimi kötü hissediyorum. | Open Subtitles | وهذا يجعلني أشعر بالسوء لأني لا أستطيع أن أجعلك سعيدا |
| Küçük bir ilaç için sizi dükkânınızı açmaya zorladığımdan dolayı kendimi kötü hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بالذنب حول إجبارك إلى فتح مخزنك لطلبّ صغير |
| Bu gösteriyi her hangi biri yapmaya kalkışır diye, kendimi kötü hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بالأسى لأي شخص سيتابع بعد هذا العرض |
| Seni zorladığım için kendimi kötü hissediyorum... biliyorsun sonuna kadar devam etmek için. | Open Subtitles | أشعر بالإستياء لأنني ضغطت عليكي , تعلمين المضي بكل الطريق |
| Haftasonlarını mahvettiğim için kendimi kötü hissediyorum. | Open Subtitles | انا اشعر بالسوء لأنني افسدت عطلة نهاية الاسبوع |
| Farketmişsindir ki babanın yüzüne bakamıyorum! kendimi kötü hissediyorum. | Open Subtitles | تراني على حقيقتي، إلاّ أنّي لا أستطيع مواجهة والدك، أشعر بالاستياء |
| Şimdi o öldü, ...ve ben kokusundan hoşlanmadığım için kendimi kötü hissediyorum. | Open Subtitles | و الآن هو ميت لقد شعرت بالسوء لأنني لم احب رائحة الشاب بهذه الطريقه |
| Aslında kendimi kötü hissediyorum. John Lennon'ı onlar öldürmedi, değil mi? | Open Subtitles | لدي شعور سيء هم لم يقتلوا جون لينون ، أليس كذلك؟ |
| Aileme yalan söylediğim için kendimi kötü hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بتأنيب الضمير نوعاً ما لكذبي عليهما. |
| kendimi kötü hissediyorum ama itiraf etsek de bir şeye yaramayacak. | Open Subtitles | أنا أشعر بسوء بالغ ، ولكن... اعترافنا لن يحقق أي شيء جيد. |
| Dün biraz yorulduğun için kendimi kötü hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بالآسى لأنك كنت تشعر بالممل بالأمس |
| kendimi kötü hissediyorum. Nasıl böyle olabilir. | Open Subtitles | أشعر بالغثيان لا أصدق أن هذا يحدث |
| - kendimi kötü hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بسوء شديد. |