kendini öldürme, iyi haberler de geldi. | Open Subtitles | فقط لأن لا تقتل نفسك, هنالك أيضاً أخبار جيدة |
Bu yüzden kendini öldürme. O buna değmez. | Open Subtitles | لذا لا تقتل نفسك إنه لا يساوى ذلك |
Sakın kendini öldürme, tamam mı? | Open Subtitles | لا تقتل نفسك, حسناً ؟ |
Her şey bittiğinde, General'in kendini öldürme sebebini öğrenmek ailesi için çok kötü olacak. | Open Subtitles | سيكون الأمر مأساوي بالنسبة لعائلة الجنرال بعد أن ينتهي كل هذا سيكتشفون لماذا قام بقتل نفسه |
Estella, yapma! kendini öldürme! | Open Subtitles | إستيلا لا تفعليها لا تقتلي نفسك |
Yaşlanarak falan yani. Gidip kendini öldürme. | Open Subtitles | أو شئ من هذا لا تقتل نفسك |
Ama kendini öldürme. | Open Subtitles | لكن لا تقتل نفسك. |
Dr. Mann, kendini öldürme ihtimalin yarı yarıya! | Open Subtitles | دكتور (مان)، هُناك فرصة 50% بأنك سوف تقتل نفسك هُنا. |
Lütfen kendini öldürme. | Open Subtitles | من فضلك لا تقتل نفسك |
Lütfen bu gece kendini öldürme | Open Subtitles | "أرجوك، لا تقتل نفسك الليلة" |
Dr. Mann, kendini öldürme şansın yarı yarıya! | Open Subtitles | د. (مان)، هناك 50% احتمال أنْ تقتل نفسك |
kendini öldürme. | Open Subtitles | لا تقتل نفسك |
Prens Joey hakkındaki eğlenceli şey her hamlesinde beşte bir ihtimalle kendini öldürme şansı var. | Open Subtitles | "(الشيء الممتع بخصوص "الأمير (جوي هي أنه كل مرة يتحرك.. هناك فرصة طفيفة أنه سيتسبب بقتل نفسه |
Anında olur. Hemen yaparım. Lütfen kendini öldürme. | Open Subtitles | بامكاني جعل هذا يحدث فقط لا تقتلي نفسك |