| Ve sadece kendini korumaya çalışıyorsan er ya da geç onu ihbar etmelisin. | Open Subtitles | ولو كنت تنوين حماية نفسك فقط، لوشيت به في أقرب فرصة |
| - Donör meselesi için kendini korumaya çalışıyordun. - Evet? | Open Subtitles | كنتِ تحاولين حماية نفسك في أمر المتبرع |
| kendini korumaya çalışıyorsun. Korunmaya gerek yok. | Open Subtitles | تحاولين حماية نفسك ليس هناك حماية |
| Öyleyse Fordham'ın müşterilerinden çok kendini korumaya çalışıyor. | Open Subtitles | أظن أن اهتمامها كان منصبا على حماية نفسها أكثر من أن يكون حماية لزبائن فوردهام |
| Demek istediğim, yalnız yaşayan bir kadın, ...muhtemelen kendini korumaya çalışıyordur sadece. | Open Subtitles | أعني... إنّها عازبة، من الأرجح أنّها تحاول حماية نفسها. |
| Oğlumun kendini korumaya çalıştığını fark edemedim. | Open Subtitles | لم أتمكن من ملاحظة أن ابني كان يحاول حماية نفسه |
| Bana kendini korumaya çalışıyormuşsun gibi geldi. | Open Subtitles | يبدو فعلاً أنك تحاول حماية نفسك |
| Belki kendini korumaya çalışıyorsundur. | Open Subtitles | ربما تحاولين حماية نفسك ؟ |
| kendini korumaya çalışıyordun. | Open Subtitles | لقد كنت تحاولين حماية نفسك |
| Ama sen kendini korumaya çalışmıyorsun, değil mi Kelly? | Open Subtitles | لكنك لم تكوني تحاولين حماية نفسك صحيح يا (كيلي)؟ |
| Sadece kendini korumaya çalışıyordun. | Open Subtitles | -بل كنت تحاولين حماية نفسك |
| Şimdiyse kendini korumaya çalışıyor artık. | Open Subtitles | والآن أصبحت تحاول حماية نفسها. |
| O gidince çocuğun Bay Medici'den olduğunu söyleyip kendini korumaya çalışabilir. | Open Subtitles | ولكن الآن بعد رحيله قد تحاول حماية نفسها (بزعم أن الجنين إبن (ميديشي لكن زوجك ليس الأب |
| Ki bu sırada kendini korumaya çalışıyordu. | Open Subtitles | التي كانت تحاول حماية نفسها |
| O gidince çocuğun Bay Medici'den olduğunu söyleyip kendini korumaya çalışabilir. | Open Subtitles | ولكن الآن بعد رحيله قد تحاول حماية نفسها (بزعم أن الجنين إبن (ميديشي لكن زوجك ليس الأب |
| kendini korumaya çalışıyor. | Open Subtitles | انها تحاول حماية نفسها . |
| Bunu yapan M.I.R.A. kendini korumaya çalışıyor. | Open Subtitles | إنها (ميرا) إنها تحاول حماية نفسها |
| Harvey sadece kendini korumaya çalışmıyordu. | Open Subtitles | هارفي)، لم يحاول حماية نفسه وحسب) |