"kendisine karşı" - Translation from Turkish to Arabic

    • ضده
        
    • ضدّها
        
    Hakemler heyeti kendisine karşı sunulan delilleri dinleyecek ve karar okunacak. Open Subtitles محكمة من القَضاة سيستمعون إلى أدلة ضده وسيتم تلاوة قرار ..
    Parti üyeleri olarak Svend Age'nin kendisine karşı sürdürülen cadı avı yüzünden baskı altında olduğunu biliyoruz. Open Subtitles سفند كان يتعرض لضغط نتيجة الحملة الموجهة ضده
    Tanığım kendisine karşı kanıtları olduğunu söylüyor. Open Subtitles تدعي شاهدتي أنها تملك أدله دامغة ضده نحن مدينون لناخبينا لكي يعرفون ما هو هذا الدليل
    Şimdi herkes onun düşmanı sanki. Herkesi kendisine karşı komplo hazırlamakla suçluyor. Open Subtitles -الان يعتبر كل شخص عدوا له ويتهمه بالتامر ضده
    Kesinlikle onları severim ama sahamdaki bebekli bir bayanın kendisine karşı iki etkisi vardır. Open Subtitles أَحبُّهم بالتأكيد، لكن... إمرأة في مجال عملى مَع طفل رضيعِ ضربتان ضدّها.
    Şu ana dek kendisine karşı kullanılabilecek bir şey söylemedi. Open Subtitles حتى الآن لم يقل أي شيء يؤخذ ضده
    Eşi kendisine karşı ifade vermeye hazırdı, elinde silahla beyni patlamış olarak bulundu. Open Subtitles و كان لدينا زوجته للشهادة ضده... و بعدها وجدناها مع بقايا مخها و المسدس فى يدها
    Sistemin zaafiyetini , kendisine karşı kullanacağız. Open Subtitles نحن نستخدم الضعف في النظام ضده.
    Eğer Boyd, birinin size kendisine karşı kullanabileceğiniz bir şey anlattığını düşünüyorsa, bu zafiyeti ortadan kaldıracaktır. Open Subtitles لو إعتقد " بويد " أنه قد يستعمل هذا القول ضده فلن يترك هذه اليد غير مقيدة
    O "ucuz robot" senin savaş stiline adapte olmaya ve Falcon'un silahlarını da kendisine karşı kullanmaya başlıyordu. Open Subtitles ذلك " الروبوت الرخيص " بدأ يتكيف لأسلوب قتالك وكان على وشك أستخدام أسلحة فالكون ضده
    Tutuklu olarak Jersey'e gönderileli dört ay oldu ve kendisine karşı öne sürülen bir kanıt hâlâ mevcut değil. Open Subtitles لقد مرّ أربعة شهور منذ أن تمّ حبسه "بسجن "جيرسي و لايزال لا توجد أدلة تمّ تقديمها ضده
    Canavar'ın ağırlığını kendisine karşı kullanabileceğimiz bir şey. Open Subtitles فأس؟ سلاح يستغلّ وزن الوحش ضده.
    Hitler... korku içinde yaşıyor halkının kendisine karşı bir komplo kurmasından korkuyor. Open Subtitles هتلر... انه كان يعيش في خوف، يخشى شعبه يتآمرون ضده.
    Onun imzasını kendisine karşı kullanmışlar. Open Subtitles واستخدم توقيعه ضده
    Bu hırsını kendisine karşı kullanacağız. Open Subtitles ولسوف نستخدم ذلك الطموح ضده
    - O kendisine karşı işlediğim suçu affetti. Open Subtitles - غفر لي جريمتي ضده.
    Tek bildiğim Sokar'ın Keltar'ın kendisine karşı planlar yaptığını farkettiği. Open Subtitles . أن (سوكار) إكتشف أن (كيلتار) يعمل ضده
    Yani Gaia koalisyon kendisine karşı döndü. Open Subtitles لذا فقد أنقلب (تحالف غايا) ضده
    Muhtemelen kendisine karşı kullanacaklarını düşünmüştür. Open Subtitles -حسناً، ربّما ظنت أنّهنّ سيستخدمنه ضدّها
    Ve O'na söyle, kendisine karşı bir haksız fesih davası açıyorum! Open Subtitles و أعلمها أني سأرفع دعوى ضدّها... للتسريح الظالم!

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more