"kesersen" - Translation from Turkish to Arabic

    • قطعت
        
    • توقفت عن
        
    • توقّفت عن
        
    • قاطعتني
        
    • قطعتي
        
    • جرحتني
        
    • توقفتي عن
        
    • إذا أنهيت
        
    • توقفتِ عن
        
    • حدا لكل
        
    Boğazımı kesersen, ne seni buraya getiren ödülü kaldırabilirim ne de gelmenin neden hayati önem taşıdığını anlatabilirim. Open Subtitles إذا قطعت رقبتى لن أستطيع أبطال العرض الذى أحضرك هنا و لن أستطيع أخبارك لماذا حضورك هنا قاتل
    Arabanın fren balatalarını kesersen onu tamir edemem. Open Subtitles تعلم , أنك اذا قطعت أسلاك الكوابح بالسيارة لاأستطيع أصلاح ذلك
    Bu konuda nasıl düşünmem gerektiğini bana söylemeyi kesersen minnettar olurum. Open Subtitles وسأقدر لو توقفت عن إخباري كيف يجب أن أشعر تجاه الأمر
    Bak baba, eğer bu konuda konuşmayı kesersen sana 20 dolar veririm. Open Subtitles أبي ،سأعطيك 20 دولار إذا توقفت عن التحدث عن هذا
    Eğer ismimi kullanmayı kesersen daha iyi olacağım. Open Subtitles سأكون أحسن بكثير اذا توقّفت عن إستعمال اسمي
    Hayır, ama bir daha sözümü kesersen... emin ol ki sen kucaklarsın. Open Subtitles لا، ولكن لو قاطعتني مرة أخرى سأحرص على أن تحتضن أنت واحداً
    Eğer bir bacağını kesersen, tekrar çıkabilir. Open Subtitles إذا قطعتي احد المجسات لهم , فإنها تعود للنمو
    Bir yerimi kesersen öldürürüm seni. Open Subtitles لو جرحتني, سأقتلك
    Bunu yapmayı kesersen paranın üstü sen de kalabilir. Open Subtitles يمكنك الاحتفاظ بكل هذا إن توقفتي عن فعل ذلك.
    Derhal! - İpleri kesersen, minnettar olacağım. Open Subtitles وضعها على الأرض فوراَ سأكون ممتن الشكر لو قطعت حبلي
    Şu kabloları kesersen, elektriklerini kesmiş olursun. Open Subtitles لو قطعت تلك الكابلات، فإنّك ستقطع الكهرباء عليهم.
    Eğer harçlığımı kesersen para için kim bilir neler yapmam gerekir! Open Subtitles إذا قطعت عني مصروفي سأكون مضطرة بأن ألعق بعض الذكور. في دورات مياه مخزن كوست فاينل مقابل المال.
    Hava desteğini öylece kesersen alarm kapanır. Open Subtitles إذا أنت قطعت أمدادات هواءه هكذا ، فالتنبيه سيخرج
    Ben küçük bir çocukken büyükbabam bana tahta ile çalışmayı öğretti ve bana şunu da öğretti ki eğer bir ağacı bir şeye dönüştürmek için kesersen o şeyi yapabileceğin en güzel şekilde yaparak o ağacın hayatını onurlandır TED علمني جدي العمل بالخشب عندما كنت ولداً صغيراً، وعلمني أيضاً فكرة أنه إذا قطعت شجرة لتحولها إلى شيء ما، فاحترم حياة تلك الشجرة واصنع منها شيئاً جميلاً قدر ما تستطيع.
    Ama önüne gelenle yatmayı kesersen. Anlaştık mı? Open Subtitles لكن فقط إذا توقفت عن النوم مع الجميع, موافق؟
    Eğer kendine zarar vermeyi kesersen, zevk ve neşe dolu bir hayat yaşayabilirsin. Open Subtitles فهناك حياة مليئة بالفرح والعاطفة بإنتظارك اذا توقفت عن جرح نفسك فحسب
    Saçmalamayı kesersen bu işi düzgünce halletmek isterim. Open Subtitles احب ان افعل هذا بصورة لائقة فقط لو توقفت عن الفزع
    Düşünmeyi kesersen, aklına girmeyi başaramazlar. Open Subtitles ،إذا توقفت عن التفكير .لن يتمكنوا من التحكم بعقلك
    Hey, eğer bana bunu anlatmayı kesersen, senin Hamlet ödevini yaparım . Open Subtitles اسمع، أنا سأكتبُ لك مقال "هاملت" ذاك إن توقّفت عن إخباري بهذه القصّة
    Hayır, ama bir daha sözümü kesersen... emin ol ki sen kucaklarsın. Open Subtitles لا، ولكن لو قاطعتني مرة أخرى سأحرص على أن تحتضن أنت واحداً
    Eğer orayı kesersen, bebeği kesersin. Open Subtitles ان قطعتي هنا, ستقتلين الطفل
    - Beni ne kadar kesersen o kadar büyürüm. Open Subtitles -كلما جرحتني ،
    - Konuşmayı kesersen odaklanacağım. Open Subtitles سأفعل لو أنكِ... توقفتي عن الحديث فقط
    Eğitimini burada kesersen... ..Vader gibi sen de hızlı ve kolay olanı seçersen... ..kötülüğün emrine girersin. Open Subtitles إذا أنهيت تدريبك الآن إذا اخترت الطريق الأسرع و الأسهل، كما فعل فيدا سوف تصبح عميلا للشر
    Ama bundan sonra arkadaşlığı kesersen kendi kendine zulüm eden birine dönüşecek. Open Subtitles ولكن إن توقفتِ عن مصاحبتها بعد هذا فإنها ستعاني من الأمر باطنياً
    Eğer "Öleceğiz, umut yok" laflarını kesersen çözerim. Open Subtitles فقط إذا ودعت حدا لكل هذا نحن ذاهبون للموت أتمنى أن لا تتحدث

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more