"kesinti" - Translation from Turkish to Arabic

    • انقطاع
        
    • إنقطاع
        
    • تعتيم
        
    • خصم
        
    • التخفيضات
        
    • الانقطاع
        
    • تخفيضات
        
    • خفض
        
    • الإنقطاع
        
    • قللت من
        
    • الإستقطاعات
        
    Sanırım onlarda. Buffy bölgesinde büyük bir kesinti var. Open Subtitles أخمن بأنهم سيفعلون انقطاع كبير للطاقة في مقاطعة بافي؟
    kesinti yüzünden elektrikli sandalye çalışmadı. Open Subtitles انقطاع الكهرباء أدّى إلى تعطّل الكرسي الكهربائي
    Daily Planet'ten Lois Lane. kesinti konusunda. Birkaç elektrik hattı için ufacık bir bilgiye ihtiyacım var. Open Subtitles بخصوص إنقطاع التيار ، أريد معلومات وبيانات حول نظم توزيع الكهرباء.
    kesinti sırasında yapay zekanın yedek güç kaynağı binanın diğer sistemlerini kapatarak kendine elektrik sağladı. Open Subtitles أثناء فترة إنقطاع التيار، إحتفظ برنامج الذكاء الإصطناعي بقوّة المولد لنفسه و بقيامه بذلك، أغلق أنظمة المبنى الأخرى
    Basit bir kesinti oldu ve o küçük yumurcakların hepsi çekip gittiler! Open Subtitles أي تعتيم بسيط وأولئك الأطفال يَرْفضونَني؟
    Maaşta kesinti ve fazla mesaiye razı olursak hepimiz aynı maaşa işimizde kalabiliriz. Open Subtitles إن خصم من مرتب كل منا و عملنا ساعات أكثر سنبقى جميعاً بنفس مقدار النقود
    Bir yil boyunca kesinti yapmak bizi mahveder ama alti aylik kesinti, bizi alicilara ince ve çekici kilar. Open Subtitles عام كامل من التخفيضات سيقتلنا، لكن ستة أشهر تجعلنا ضعيفين وجذابين للمُشترين.
    Commonwealth Edison yetkilileri kesinti sebebinin bu olabileceğini söyledi. Open Subtitles الجهات المختصة في شركة اديسون الكربائية قالت بأنه على الارجح سبب الانقطاع الكهربي
    Mary, biliyorsun ki Başkan, işsizlik sigortasına hiçbir kesinti yapmayacak. Open Subtitles ماري، الرئيس لن يقوم بأي تخفيضات لتأمينِ البطالةِ وأنت تَعْرفين ذلك.
    15 yıl yanlarında çalıştıktan sonra maaşımda kesinti yapmaları gerektiğini söylediler. Open Subtitles عملتُ لحسابهم 15 عاماً، ثمّ يقولون لي أنّ عليهم خفض أجري.
    - kesinti nedeni belli oldu. Open Subtitles وخرج من صدره هذا يفسر سبب انقطاع الكهرباء
    kesinti için geldiysen elektrik şirketinden adamları çağırdım. Open Subtitles إن أتيتِ بخصوص انقطاع الكهرباء، فقد أوكلتُ لعمّال الكهرباء بالعمل على ذلك.
    kesinti dünya çağına yayıldığında bunun kazara olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles عندما انتشر انقطاع الطاقة في أنحاء العالم، لا أظنّ أنّ ذلك كان حادثاً،
    Ekselansları, önümüzdeki aylarda petrol miktarında herhangi bir kesinti olmayacağına dair Çar'ı ikna edebilir. Open Subtitles فخامتك يمكنني أن أضمن للقيصر أنه لن يكون هناك انقطاع في إمدادات النفط في الأشهر المقبلة
    Tanrı dün denedi. kesinti onu tamamen kapatmalıydı. Open Subtitles لقد حاول القدر بالتأكيد بالأمس، كان يجب أن تغلق فترة إنقطاع التيار الحاسوب
    Güçte bir kesinti olursa, bölmeler kapanıyor... Open Subtitles عندما يكون هناك إنقطاع للطاقة , السنفات توقفت
    Bağışçılar kesinti yaparsa, biz de yaparız. Open Subtitles إنقطاع التمويل يعني قطع العديد من الأشياء
    Sadece bu sene, ...kesinti sırasında, ...dengesini kaybedip, düştü. Boynu kırıldı. Open Subtitles ولكن في هذا العام، خلال إنقطاع التيار الكهربائي يفقد توازنه، ويسقط، ويكسر عنقه
    Söylediklerinizle. Karanlığı seviyor. kesinti esnasında ortaya çıkıyor. Open Subtitles كل ما قلتموه، يجذبه الظلام يظهر أثناء موجة تعتيم
    Keşke sana para ödeseydim, böylece maaşından kesinti yapabilirdim. Open Subtitles ،كنتُ أتمنى لو أدفع لك ليكون بوسعي خصم راتبك
    Federal harcamada daha çok kesinti yapılması için baskı uygulayacağız. Open Subtitles وسنضغط للمزيد من التخفيضات في الانفاق الاتحادي
    18'inci katta kırık bir lamba vardı ama görebildiğim kadarıyla kesinti sebebiyle kırılmış olabilir. Open Subtitles اعني ان هناك مصباح مكسور في الطابق ال18 قد يكون هذا بسبب الانقطاع
    "Önce Aileler" tasarısına kesinti veya harcama. Open Subtitles تخفيضات أَو إنفاق على فاتورةِ العوائلَ.
    Havuzu kurtarabilmek için bütçeden kesinti yapabileceğin bir şey var. Open Subtitles يوجد مدينة يمكنك خفض ميزانيتها هذا سيحافظ على المسبح غالبا
    kesinti bitimine 1,5 dakika. Open Subtitles دقيقة و ثلاثين ثانية حتى إنقضاء وقت الإنقطاع
    Bu arada, senin onun konuşma programında kesinti yaptığını söyledi. Open Subtitles بالمناسبة، قالت أنك قللت من حضورها للمناسبات
    Ama üzülerek de olsa birkaç kesinti yapmam lazım. Open Subtitles لكن للأسف أنا مضطر للقيام ببعض الإستقطاعات.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more