"kesmezsen" - Translation from Turkish to Arabic

    • تتوقف عن
        
    • تكف عن
        
    • لم تتوقف
        
    • لم تتوقفي عن
        
    • لم تكف
        
    • لم تَتوقّفُ
        
    • إن لم تتوقفي
        
    • تتوقفى عن
        
    • تكفّي عن
        
    Ve onunla görüşmeyi kesmezsen polisle birlikte eşinin de her şeyden haberi olacak. Open Subtitles و لو لم تتوقف عن رؤيتها زوجتك ستعلم كل شيء و الشرطة أيضاً
    Kim olduğunu biliyorum, eğer aramayı kesmezsen Open Subtitles أنا أعرف من أنت وإذا لم تتوقف عن اجراء هذه المكالمات سآتى واقتلك
    Beni gecenin bir saatinde aramayı kesmezsen... Open Subtitles لا، بل خطر عظيم سيصيبك أنت. إن لم تكف عن مكالمتي في منتصف الليل.
    O cipsleri yemeyi kesmezsen iştahın kapanacak. Open Subtitles أذا لم تتوقفي عن أكل البطاطا .لن تكون شهيتك مفتوحة للغداء
    Beni tokatlamayı kesmezsen .. .. taşaklarına tekmeyi yiyeceksin. Open Subtitles إذا لم تتوقف عن صفعي سأقوم بركلك في خصيتيك
    Eğer onu denemeyi kesmezsen başka birine gidecek. Open Subtitles أذا لم تتوقف عن إختبارها سوف تذهب إلى أحداً آخر
    Ayağını vurmayı kesmezsen yiyeceksin şimdi suratına! Open Subtitles إذا لم تتوقف عن ضرب الأرض بقدمك فسوف تنخلع
    O şeyle uğraşmayı kesmezsen hepimiz öleceğiz. Open Subtitles إن لم تتوقف عن العبث مع ذلك الشيء، فستتسبب في مقتلنا جميعاً
    Hemen bağırmayı kesmezsen suratına atarım! Open Subtitles ملقياً على وجهك إن لم تتوقف عن الصراخ حالاً
    İçki içmeyi kesmezsen öleceğini söylediler. Open Subtitles لقد أخبروني بأنّك إذا لم تتوقف عن معاقرة الكحول، ستلقى حتفك
    Chuck için başlattığın bu cadı avını kesmezsen videoyu herkes görür. Open Subtitles سوف افعل اذا لم تكف عن البحث وراء تشاك برتاوسكى
    İyi, şayet basına konuşmayı kesmezsen oraya gelip kemiklerini kıracağım. Open Subtitles حسناً إن لم تكف عن التحدث للصحافة سأسافر إليك بنفسي وأقوم بتحطيم ذراعيك
    Eğer bunu hemen kesmezsen, seninle bir daha konuşmayacağım. Open Subtitles ان لم تتوقف الآن فانني لن أتكلم معك مرة أخرى بعد الآن
    Ama zırlamayı kesmezsen süpürgeyi başına yiyeceksin. Open Subtitles أنا سأضربك بعصا المكنسة إن لم تتوقفي عن هذا العويل
    Ama bu ağlamaları falan kesmezsen seni kovmak zorunda kalırım ama bunu istemiyorum çünkü sana bakmak hoşuma gidiyor. Open Subtitles و لكن إذا لم تتوقفي عن البكاء سأطرد مؤخرتك و أنا لا أريد أن أطرد مؤخرتك لأنني أحب أن أشاهد لمؤخرتك
    - Eğer kesmezsen, seni tutuklayacağım. Open Subtitles إذا لم تَتوقّفُ سَأَعتقلُك
    Beni sıkıştırmayı bırakmazsan... soru sormayı kesmezsen para falan olmayacak. Open Subtitles إن لم تتوقفى عن إزعاجى بشان الميعاد لن يكون هناك مال
    Eğer bu konuda bana karşı koymayı kesmezsen tüm çocukluğunu bu yerde geçireceksin. Open Subtitles إن لم تكفّي عن هذا التحدي، قد تظلين في هذا المكان لبقية طفولتك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more