"khalid'in" - Translation from Turkish to Arabic

    • خالد
        
    Baba Khalid'in dükkanına gidiyorum, dönerim. Open Subtitles إذهب الى محل بابا خالد , ساعود بعد قليل ماذا ؟
    Khalid'in yerini öğrenmek istemenin sebebinin ona füze atmak olduğunu söylememiştin. Open Subtitles أنتِ لم تخبريني أنك تريدين معرفة أين كان خالد حتى تقذفينه بصاروخ
    Khalid'in evine dönüyor olması korkunç adaletsiz bir durum. Open Subtitles إنه من الظلم و القهر ان يذهب خالد إلى وطنه
    Khalid'in adamlarından birinden aldığım silahı da yanında götürmüş. Open Subtitles لقد أخذت السلاح الذي أخذتُه من رجال خالد
    Assad, Khalid'in hayır kurumları aracılığıyla terörist oluşumlara para aktardığını düşünüyor. Open Subtitles أسد يعتقد أن خالد ينقل الأموال من خلال الجمعيات الخيرية إلى المنظمات الإرهابية
    Temizleme ekibi ceset ve Khalid'in eşyaları için geliyor. Open Subtitles فريق الاجتياح قادم من أجل الجثة وممتلكات خالد
    Evet, Charlie'yle beraber Chicago'da Khalid'in amacını çözmekle uğraşıyorlar. Open Subtitles نعم، هي و تشارلي ينقبون في الأسفل عن هدف خالد في شيكاغو
    Suud gizli servisinin Khalid'in Riyad'daki evini basmasını sağladık. Open Subtitles المخابرات السعودية، انهم لا يقفون على الحفل، لذلك كان علينا مداهمة شقة خالد في الرياض
    Şeyh Khalid'in misafiriyim. Oda hesabı olamaz. Open Subtitles أنا ضيفة للشيخ خالد لا يوجد سعر للغرفة
    MOSSAD Khalid'in yardım derneklerini kullanarak terör örgütlerine para aktardığına inanıyor. Open Subtitles (الموساد يعتقد أن (خالد ينقل الأموال عن طريق الخيريات لمنظمات إرهابية
    Megan ya Khalid'in gerçek mizacını inkar ediyor ya da son derecede sadık. Open Subtitles نحن لا نعترف بوجوده ميغان) إما هى لا تعرف) (شئ عن حقيقة (خالد
    Khalid'in çantasından 800.0000 Amerikan doları para çıktı. Open Subtitles وجدنا 800,000$ دولار أمريكي محشوة في بطانية في حقيبة خالد
    Yani Dante, Khalid'in bizi gazı tedarik edene götüreceğini düşünüyor. Open Subtitles أذاً (دانتي) يظن أن (خالد) سيقودنا ألى الذي يملك الغاز.
    Evet ama, Emma Wilson ve Yussef Khalid'in bağlantısı olduğu ortaya çıktı. Open Subtitles أجل، لكن أتضح أن (إيما ويلسون) و (يوسف خالد) كانا على صلة
    Bu sabah iki çocuk ormanda Yussef Khalid'in cesedini bulmuş. Open Subtitles صبيان عثرا على جثة (يوسف خالد) في الغابة صباح اليوم
    Geçen hafta resepsiyonda Yussef Khalid'in binaya girdiği iddasında... Open Subtitles حسنا، الأسبوع الماضي في حفل الاستقبال عندما خالد يوسف يزعم دخلت المبنى...
    O gece Yussef Khalid'in nereye gittiğini bulursun. Open Subtitles سوف تجد أين ذهب يوسف خالد تلك الليلة.
    - Khalid'in hâlâ Statoil'e girmesi yasak. Open Subtitles - (خالد) لا يزال غير مسموح له بدخولمحطات"شتاتأويل "
    Hassan Khalid'in gizli inine döndüğünde yüksek teknolojili bir alıcıya dönüşecek. Open Subtitles وعندما يعود إلى كهف (حسن خالد) السرى سوف يتحول إلى حشرة بشرية
    Görev planlandığı gibi gitmemesine rağmen Chuck, terörist Hassan Khalid'in saklandığı yeri tespit etti. Open Subtitles وهذه الخطة لم تسر طبقاً للمخطط له (تشاك) ، تمكن من تحديد مكان الإرهابى ، (حسن خالد)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more