"kişi olmaktan" - Translation from Turkish to Arabic

    • أكون الشخص الذي
        
    • أن أكون من
        
    • من كوني الوحيدة
        
    • أن أكون الشخص
        
    Bunu size gösteren kişi olmaktan hiç hazzetmiyorum ama pek güzel değil. TED لا أفضل أن أكون الشخص الذي يريكم هذا، لكنه ليس جميلًا.
    Bunu sana söyleyen kişi olmaktan nefret ediyorum. Open Subtitles أكره أن أكون الشخص ..الذي يخبرك بهذا ،ولكن
    Tamam, senden daha çok. Bunu söyleyen kişi olmaktan nefret ediyorum. Open Subtitles حسنا,أكثر منك سأكون مستاءا بأن أكون الشخص الذي يخبرك.
    Ben çıkana kadar bekleyin lütfen. Bak, bunu sana söyleyen kişi olmaktan hiç de mutlu değilim ama annen... Open Subtitles اسمعي، أكره أن أكون من يخبركِ بهذا ولكنوالدتكِ..
    Gerçeği söyleyen kişi olmaktan nefret ediyorum. Open Subtitles أكره أن أكون من يقول لكي الحقيقه
    Müvekkillere "destek" olan kişi olmaktan bıktım. Open Subtitles أنا متعبة من كوني الوحيدة هنا التي تتولى دعم الموكلين
    Bunu söyleyen kişi olmaktan nefret ediyorum ama hikâyenin gerisini unuttunuz mu? Open Subtitles أكره أن أكون الشخص الذي عليه قول هذا ولكن هل من الممكن إننا لم نفهم مغزى تلك القصة؟
    Onun neşesini kaçıran kişi olmaktan nefret ediyorum. Open Subtitles أكره أن أكون الشخص الذي سيفجر فقاعته
    Eğer bana fırsat verirsen Jubal'ı hayata geri döndüren kişi olmaktan onur duyarım. Open Subtitles ... لو تسمح لي بنيل شرف أن أكون الشخص الذي يُعيد (جوبال) للحياة
    Pekala, sana bunu söyleyen kişi olmaktan nefret ediyorum ama Dave Karofsky'nin yanına taşınıyor. Open Subtitles حسنٌ , أكرهُ بأن أكون الشخص الذي يخبركَ بذلك لكن، إنّهُ يمضيّ قدمًا مع (ديف كاروفسكي).
    Bak, Cole sana bunu söyleyen kişi olmaktan nefret ediyorum ama seni sadece green card için kullanıyor. Open Subtitles كول.. أكره أن أكون الشخص الذي يخبرك بذلك (ولكنها تستغلك لتحصل على (البطاقه الخضراء
    Bunu yayan ilk kişi olmaktan nefret ediyorum ama Mary Elizabeth ve Sam'in bir mazisi var. Open Subtitles أكره أن أكون الشخص الذي يفسد هذه العلاقة... لكن هناك تاريخ بين (ماري إليزابيث) و(سام... )
    Kötü haberi veren kişi olmaktan nefret ediyorum ama bu görev için seçilen ilk vurucu sen değildin. Open Subtitles أكره أن أكون من يجلب الأخبار السيئة... ولكن لم يتم إختيارك لتكون القناص الرئيسي في هذه المهمة.
    Bunu yüzüne vuran kişi olmaktan nefret ediyorum ama bizim için yapabileceğin hiçbir şey yok. Open Subtitles أكره أن أكون من أخبرك بهذا يا أبي، لكن... لا يُوجد ما يُمكنك فعله لأجلنا.
    Haklısın, 16 yaşındayım ve sır saklamak zorunda olan tek kişi olmaktan sıkıldım. Open Subtitles أنت محق، أنا في السادسة عشر يا أبي وقد مللت من كوني الوحيدة التي تبقي الأسرار هنا..
    Evde pasif gücü olan kişi olmaktan bıktım, savunma sporlarına gitmeye karar verdim, ki bunu yeni kredi kartımla yaptım. Open Subtitles لقد تعبت من كوني الوحيدة التي لديها قدرة عاديّة ...لذا بدأت بأخذ دروس في الدفاع عن النفس حيث أقوم بدفع تكاليف هذا من بطاقة الإئتمان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more