Senin için zihninde canlandırmak zor olmalı ama bugün masken kendi kişiliğine sahip gibi görünüyor. | Open Subtitles | ،قد يصعب عليك تخيّل ذلك ولكن القناع بنى شخصيته الخاصة اليوم |
Onun şekline, kişiliğine her şeyine bürünmüştü. | Open Subtitles | كان يتشكّل في هيئته، وكان يتقمص شخصيته يأخذ كلّ شيء. قتلت الحرباء |
Bir insanın kişiliğine aşık olduğun gibi, parasına da aşık olamaz mısın? | Open Subtitles | ألا يمكنك الانجذاب لمال الشخص كالانجذاب إلى شخصيته |
Evet, işin korkutucu yanı ve gerçek anlamı şu bu ağırbaşlı genç kadının içinde, çok canlı ve değişik iki karakter kadının kişiliğine baskın çıkmak için savaş veriyordu. | Open Subtitles | حسناً ، بالمعنى الحرفى المرعب أن بداخل هذه المرأة الشابة الرزينة توجد شخصيتان واضحتان تماماً و مختلفتان تتقاتلان من أجل التمكن من شخصيتها |
Derinine mi iniyorsun? Gerçek kişiliğine falan. | Open Subtitles | هل تنظر عميقاً إلى شخصيتها الحقيقية؟ |
Tanıdığım Choi Young'ın kişiliğine hürmeten Goryeo Kralı olarak tanıklık edeceğim. | Open Subtitles | , حيث اني تعرفت علي تشوي يونج , و تعرفت علي شخصيته . كملك جوريو انا أشهد له |
Kaba kişiliğine karşı, Boone diğer Generallere göre çok kurnaz bir taktikçiydi. | Open Subtitles | حسناً ، بصرف النظر عن شخصيته الغير مصقولة |
Buna paralel olarak, farklı cinayetleri birleştirerek katilin psikolojisi hakkında fikir edinmeye çalışan, bir komiserin hikayesi var ve bu arada adamın kişiliği, emlakçının kişiliğine çok benziyor. | Open Subtitles | و من ثم , هناك ذلك المفتش ...الذي بدأ يربط خيوط الجريمة و يبني صورة حول القاتل معتمداً في ذلك على قوة شخصيته |
Bence bu kişiliğine yeterince ayna tutuyor. | Open Subtitles | أعتقد بأن ذلك يحكي الكثير عن شخصيته |
Ne iş yaptığını unutacağım ve kişiliğine odaklanacağım. | Open Subtitles | أنا سأنسى شأن عمله وأركز على شخصيته |
Yılan'ın yaşadığı yer tam kişiliğine uygun bir yerdi. | Open Subtitles | مكاناقامتهيعكستماما شخصيته |
Asıl bu kişiliğine yeterince ayna tutuyor. | Open Subtitles | هذا مايحكي الكثير عن شخصيته |
Kim Do Jin'in kişiliğine bakarsak, beklerim bunu ondan. | Open Subtitles | توقعت هذا بشخصية مثل شخصيته. |
kişiliğine gelince En iyi yanlarımı çıkartıyor bende. | Open Subtitles | "أما شخصيتها, فإنها تجعلني أرى أفضل ما بي |
Aslında kişiliğine bağlı. | Open Subtitles | هذا يعتمد علي شخصيتها |
Büyük ihtimalle, Molly büyük bir başarıyla kendi kişiliğine boyun eğmiş ve kocasına karşı arzu beslemiştir. | Open Subtitles | على الأرجح، أخضعت (مولي) شخصيتها ورغباتها بنجاح إلى زوجها |
kişiliğine yakışan bir şey yap. | Open Subtitles | شيئًا يناسب شخصيتها |