"kimse güvende" - Translation from Turkish to Arabic

• أحد آمن
• أحد بأمان
• أحد بمأمن
• لا أحد في مأمن
• أحد آمناً
• احد آمن
• احد بأمان
• مكان آمن هنا
• أحد في أمان
• أحد أمن

kimse güvende değil, ne sen ne de biz. Kaçmamız lazım...hemen!
لا أحد آمن لا أنت ولا نحن يجب أن نهرب الان

Frank, dışarıdaki onca suçu düşün. kimse güvende değil. Jane'i korumuş olursun.
أنظر إلى الجريمة ، لا أحد آمن أنك بذلك ستحمى جين

kimse güvende değil. Onu göndermelisiniz!
لن يكون أحد بأمان هنا عليك أن ترسلها بعيداً

Altın bulunduğu yerden çıktığında kimse güvende olmayacak.
حالما يستخرجوا الذهب من تلك الأرض، لن يكون هناك أحد بأمان

Evet. Bundan da anlaşılıyor ki hiç kimse güvende değil. Bu günlerde böyle bir şey gazete dünyası için çok korkutucu olmalı.
أجل، يبدو بأنّه لا أحد بمأمن يبدو بأنّ العمل بهذه الأيام في الصحافة مخيف للغاية

Onu yüzlerce insanın, düzinelerce kameranın önünde öldürdün! Artık kimse güvende değil.
قتلته أمام مئات الأشخاص بدون رأفة ولا أحد آمن.

Bu çocuk burada olduğu sürece, bu sokaktaki kimse güvende olmayacak.
وطالما أنها هنا، فلا أحد آمن في هذا الشارع

Ve sen bunu alırsan, o zaman hiç kimse güvende olmayacak.
وأنت أبعدت هذه الطريقة، فلن يكون هناك أحد آمن.

Eğer birisi onun için tehditse kimse güvende değil demektir.
لو كان أيّ شخص يُشكّل تهديداً، فإنّه لا يُوجد أحد آمن.

En büyük şehirlerinizden en küçük çiftliklerinize kadar, kimse güvende değil.
من أكبر مدنكم إلى أصغر مزارعكم لا يوجد أحد آمن

Ama sen benim oğlumsun, ve seni gerçeklerden korumak istiyorum, çünkü aslında kimse güvende değil.
,ولكنك أبني ,وأريد حمايتك من الحقيقة لأن الحقيقة هي أن لا أحد آمن

O adamlar tarafından kaçırılsaydı, güçleri kötü yönde kullanılacaktı ve kimse güvende olmayacaktı.
لو تحصل عليها هؤلاء الرجال سيسيئون أستغلال موهبتها ولن يكون أحد بأمان

Etrafındaki hiç kimse güvende olmayacak Will.
أبدا لن يكون هناك أحد بأمان حولك يا ويل

Yani şimdi, hiç kimse güvende değil. Sen de değil.
لذا فالآن لا أحد بأمان لا أنتِ

Onların en uzun süreli çalışanlarıydı, o yüzden kimse güvende değil.
إنه أقدم موظف لديهم لا أحد بأمان

Artık kimse güvende değil.
لا أحد بمأمن بعد الأن

Hiç kimse güvende olmaz, bebek bile.
لن يكون أحد بمأمن حتى الطفل

Onu insanlarınızdan uzak tutun. O zamana kadar burada kimse güvende değil.
أبقيه بعيدا عن الجميع، وحتى تعمل ذلك لا أحد في مأمن.

O adam bir yalancı, toplum için bir tehdit unsuru ve o elini kolunu sallayarak aramızda saklandığı sürece kimse güvende değil.
ذلك الرجل كاذب, ومجنون, وما دام يجوب الأرجاء طليقاً, ويختبئ بيننا, لن يكون أحد آمناً.

Savaş alanında kimse güvende değildir.
حيث لا احد آمن في أرض المعركة.

Sırada SBM ve silahlar var. Sonra kimse güvende olmayacak.
قمرة القيادة والأسلحة هي المرحلة التالية وبعدها لن يكُن احد بأمان

Artık kimse güvende değil.
لا مكان آمن هنا بعد الآن.

Hiçbir şey, hiç kimse güvende değildi.
لا شيء لم يكن أحد في أمان

Herkes için güvenlik olmalı, yoksa kimse güvende olmaz.
يجب أن يكون هناك أمان للجميع أو لن يكون أحد أمن