"kimsenin bilmediği" - Translation from Turkish to Arabic

    • لا يعرفه أحد
        
    • لا يعرفها أحد
        
    • لا أحد يدرى
        
    • لا يعرف عنه أحد
        
    • لا يعرف عنه أحدٌ شيئاً
        
    • لا يعلم أحد
        
    • لا يعرفة أحد
        
    • لا يعلمه احد
        
    • لا يعلمه غيرك
        
    • فقط تعرفان
        
    • لا أحد يعرفه
        
    Sana kimsenin bilmediği bir şeyden bahsedeceğim.... ...ve tüm hayatını değiştirecek potansiyele sahip. Open Subtitles ما سأقوله لكم لا يعرفه أحد ولكنه يملك القدرة ليغير حياتك بأكملها
    En hain düşman, kimsenin bilmediği düşmandır. Open Subtitles اخطر عدو على الإطلاق هو الذي لا يعرفه أحد
    İkisinden biri, kimsenin bilmediği yüksek rakamlı bir savaşçının kılıcı. Open Subtitles إنه سيف يعود لمحارب ذو مرتبة متقدمة لا يعرفها أحد
    kimsenin bilmediği bir yerden gelip, herkesin gittiği bir yere gidiyorum. Open Subtitles من أين أتيت ؟ لا أحد يدرى أينما أذهب ، يذهب كل شئ
    kimsenin bilmediği zengin adam olmayı tercih ederim. Open Subtitles أميل لأن أصبح الغني الذي لا يعرف عنه أحد
    kimsenin bilmediği gizli saklı bir yer. Open Subtitles مكان سرّي لا يعرف عنه أحدٌ شيئاً
    Anlayacağınız kimsenin bilmediği bir ağacın altında kestirmek için dışarı çıktı. Open Subtitles من رفيق موعده لذلك ذهب خارجاً ليأخذ قيلولة تحت تلك الشجرة التي لا يعلم أحد أين هي بالتحديد
    Eğer saklanırsam, kimsenin bilmediği bir yerde olacak. Open Subtitles إذا كنت سأختبىء، فسوف أختبىء بمكان لا يعرفه أحد
    Hiç böyle tezahürat duymamışsındır. Burada kimsenin bilmediği bir şey söyleyeyim sana. Open Subtitles دعني أخبرك شيئا لا يعرفه أحد هنا
    Hayır gerçek birşeyler. kimsenin bilmediği Open Subtitles لا شيء شديد السرية شيء لا يعرفه أحد
    - kimsenin bilmediği bir şey. - Şirketten ayrılıyorum. Open Subtitles شيء لا يعرفه أحد آخر. سأترك الشركة.
    Sana hakkımda kimsenin bilmediği bir şeyi anlatmak istiyorum. Open Subtitles أريد أن أخبرك شيء عن نفسي لا يعرفه أحد
    Ona benimle ilgili kimsenin bilmediği şeyleri anlattım. Ve şimdi ise... benimle beraber olmak istemiyor. Open Subtitles أخبرته بأشياء عن نفسي لا يعرفها أحد تقريبًا والآن..
    Bize Baş Yaşlı'nın her şeyi bildiği söylenmişti. kimsenin bilmediği şeyleri. Open Subtitles قيل لنا أن رئيسة الراشدين تعرف كل شيء، أمور لا يعرفها أحد غيرها
    "kimsenin bilmediği bir yerden gelip, herkesin gittiği bir yere gidiyorum." Open Subtitles من أين أتيت ، لا أحد يدرى و حيث أذهب ، يذهب الجميع
    Çünkü yer altı mezarlarında, başka kimsenin bilmediği gizli bir tünel bulduk. Open Subtitles لأننا وجدنا نفق سري في سراديب الموتى الذي لا يعرف عنه أحد غيرنا.
    kimsenin bilmediği gizli bir yerinin olması. Open Subtitles مكان سرّي لا يعرف عنه أحدٌ شيئاً
    kimsenin bilmediği bir üssün kıymetini bilecek kadar uzun süredir kaçıyordum. Open Subtitles لقد كنت هارباً مما يجعلني أقدر شأن قاعدة سرية لا يعلم أحد بشأنها
    "İşte en gizli sır kimsenin bilmediği" Open Subtitles هذا هو السر الذي لا يعرفة أحد
    Hayır. Ciddi bir şey. kimsenin bilmediği bir şey. Open Subtitles لا شىء شديد السرية شىء لا يعلمه احد
    13 Haziran hakkında başka kimsenin bilmediği bir şey biliyorsun. Open Subtitles أنت تعلم شيء بشأن حادث الثالث عشر من يونيو لا يعلمه غيرك
    Odaya girip o adama sen ve adli patologlar dışında kimsenin bilmediği o zehri enjekte etmiş olabilirsin. Open Subtitles يمكنك أن تدخلي الغرفة و تحقني المادة و التي بشكل غريب أنت و الطبيب الشرعي فقط تعرفان عنها
    Asıl mesele, Stern hakkında başka kimsenin bilmediği bir şeyi bilmen. Open Subtitles تعرفين شيئا عن ستيرن لا أحد يعرفه لا أستطيع استخدامه كاليندا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more