Beş yıl sonra da Stasi kuruldu ve insanları yıldırmaya yönelik Kirli işleri devraldı. | TED | بعد خمس سنين، تأسست الستاسي، وخطوة بخطوة، العمل القذر القمعي سلّم لها. |
Belki deyip Kirli işleri bana bırakıyorsun. | Open Subtitles | كنت لتقول ربما وأتركٍ العمل القذر لأجلي. حسنا. |
Kirli işleri onun için halletmeni istiyor. | Open Subtitles | تريدكِ ان تفعلِ العمل القذر لها |
Şimdi Kirli işleri için o lanet bilgisayarları kullanıyorlar. | Open Subtitles | الآن تلك الحواسب اللعينة تقوم بأعمالها القذرة |
Şimdi Kirli işleri için o lanet bilgisayarları kullanıyorlar. | Open Subtitles | الآن تلك الحواسب اللعينة تقوم بأعمالها القذرة |
...yapmak istemediğin bütün Kirli işleri ben yapıyorum. | Open Subtitles | أنا أقوم بكل الأعمال القذرة التي لا تريد القيام بها |
O ikisi arada bir Kirli işleri yapabilse harika olurdu. | Open Subtitles | سيكون هذا رائعاً إذا تمكنا هذين الشخصين القيام ببعض الأعمال القذرة |
Basit ve nazik olana vaktin yok. Bütün Kirli işleri yapıyorsun. | Open Subtitles | بدون وقت لشيء بسيط شيء جيد, القيام بالعمل القذر |
Bütün bu işgal, saniyeler içinde sona erecekti, eğer yerli halk özel ayrıcalıklarına ya da gıda, erzak yardımlarına karşılık Kirli işleri yapma konusunda istekli olmasaydı, çalışma kapına götürülmeyecek olsaydı... | Open Subtitles | وكل هذا الاحتلال , سينهار في ثانيه لو لم يكن السكان المحليين على استعداد للقيام بهذا العمل القذر في مقابل الحصول على امتيازات خاصه كالطعام والمؤن |
Kirli işleri yapmak zorunda değilim. | Open Subtitles | لا يتوجب علي فعل الأعمال القذرة |
Evet, yapılması gerektiğinde Kirli işleri o yönetiyor. | Open Subtitles | أجل، إنه يشرف على تنفيذ الأعمال القذرة |
Lanet olası işini her zaman övündüğün, beni duyarsızca sıktığın, monoton olarak Kirli işleri nasıl yaptığın, bana nasıl arka çıktığın gibi yapmana ihtiyacım var. | Open Subtitles | كنتُ أريد أن تقوم بعملك كما تتباهى دائمًا بذلك حتى أصبتني بالملل تتفاخر دائمًا بأنك من يقوم بالعمل القذر |
Bize bir yardım eli uzatmaktansa, güvenli olan yerde kalmayı tercih edip, diğer insanların Kirli işleri yapmasına izin vereceğin bir anın geleceğini biliyordun. | Open Subtitles | أنت تعلم بأن سيأتي الوقت الذي ستضطر فيه بمساعدتنا عوضا عن البقاء في الخلف بشكل أمن و ترك الأخرين يقومون بالعمل القذر. |