| O yüzden sen Gölgeler Kitabı'ndaki tılsımı okuduğunda, o geldi. | Open Subtitles | لذا عندما قرأت التعويذة في كتاب الظلال ، هو أتى |
| Biz gideceğiz , sen burada kal ve mumyalar için Gölgeler Kitabı bakın. | Open Subtitles | نحن سنذهب ، أنت ابقي هنا و انظري في كتاب الظلال عن مومياوات |
| Ama 50 yıl sonra birilerinin Zencilerin Kitabı'nda atasını bulup "Bu benim büyük annem." demesinin hayali beni heyecanlandırıyordu. | Open Subtitles | ولكنه كان يحمسني لأتخيل ذلك بعد مرور خمسون عاماً شخص ما قد يجد أحد أسلافه في كتاب الزنوج ويقول |
| Ama bana kalırsa anagignoskomenaların hiçbirinde tefekküre Tobit Kitabı'nda olduğu kadar yer verilmemiştir. | Open Subtitles | لكن بالنسبة لي لا أجد ما هو أفضل من كتاب توبيت ليتأمله المرء |
| İlk yeşil kümesi, Yeşaya Kitabı'nın gerçek metninden oluşuyor. | TED | إذاً أول خط أخضر كانت ترنيمة حقيقية من كتاب أشعياء |
| Öyle bir cihaz, Yaprak Kitabı'ndaki bilgiler olmadan nasıl yapılabilir? | Open Subtitles | كيف يمكن صُنع هذا الجهاز بدون المعرفة الموجودة بكتاب الارواح |
| Gölgeler Kitabı'nda bunun hakkında bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | فلابد أن يوجد شيء حول الأمر بكتاب الظلال |
| Biz ya onlar gibi olabilirdik ya da Aladdin veya Orman Kitabı gibi macera dolu bir kitaptan çıkmış karakterler. | TED | يمكننا أن نكون مثلهم أو مثل شخصيات في كتاب مليء بالمغامرات مثل علاء الدين أو كتاب الأدغال |
| Ve 1937'de,organların tamamını meydana getirmek için biyolojik reaktörlerde ne yapabileceğimizi düşünmeye başladıklarında bu Kitabı çıkardılar. | TED | ونشرا ذلك في كتاب عام 1937 حيث بدءا التفكير في الذي يمكن فعله في المفاعلات الحيوية لينمو العضو كاملًا؟ |
| Evet, gerçekten o zaman, Obadiah Kitabı'nda yazdığı gibi bir adam eşeğine vuracak ve yeğeninin eşeğine ve yeğenin ya da eşeğin yakınında olan herkese. | Open Subtitles | نعم, في ذلك الوقت ورد ذلك في كتاب عبيدة سيضرب رجل حماره وحمار نسيبه وكل من بجوار النسيب أو الحمار |
| Guinness Rekorlar Kitabı'na girmiş olmalıyım. | Open Subtitles | أنا يجب أن أكون في كتاب جينيز الأرقام قياسية. |
| Sen sadece Gölgeler Kitabı'nda bu durumun çözümünü araştır. | Open Subtitles | ابحثي في كتاب الظلال عن طريقة للحماية فحسب |
| Eğer sizler Tuatha'yı yenecek olsaydınız, ...Gölgeler Kitabı'nda bir büyü olurdu. Ama yok. | Open Subtitles | لكانت هناك تعويذة في كتاب الظلال وهي ليست موجودة |
| Beni yaşam kitabından silin. Beni "Ölümün Kara Kitabı" na ekleyin. | Open Subtitles | امحينى من كتاب الحياة واكتب اسمى فى كتاب الموت الاسود |
| Buralarda bir yerde röntgencinin el Kitabı var mı? | Open Subtitles | هل هذا موجود في مكان ما من كتاب الإضطهاد ؟ |
| Guiness Rekorlar Kitabı'nı buraya da çağırmalıyız. | Open Subtitles | ينبغي علينا أيضاً ان نطلب من كتاب جينيس للأرقام القياسية أن يأتي إلى هنا |
| Bazen Vonnegut'ın yasaklı Kitabı "Mezbaha Beş"ten Billy Pilgrim oluyorum. | Open Subtitles | أحياناً أنا الحاج بيلي من كتاب فونيجوت الممنوع |
| Bu gece aramızda Guinness Rekorlar Kitabı yetkilileri de var ayrıca NASA, Ulusal Havacılık Ve Uzay Kurumu da burada. | Open Subtitles | الليلة عندنا هنا مندوبين من كتاب جينيس للأرقام العالمية بالإضافة لمندوبين من وكالة ناسا للطيران و إدارة الفضاء |
| Aslında, gelişigüzel uzmanlığınızla sahte bir Kitabı riske atamayız. | Open Subtitles | في الحقيقية , بالرغم من كل خِبراتك العشوائية لم نستطع أن نُخاطر بكتاب حقيقي |
| Pekâlâ, lisede okuduğunuz bir Kitabı düşünün... | Open Subtitles | حسناً ، فكروا بكتاب قرأته بالمدرسة الثانوية |
| Patron,bu herif yanında çocuk Kitabı taşıyor aşktan dem vuruyor evliliğe karşı ilgisizde. | Open Subtitles | زعيمة هذا الرجل يعيش بكتاب التراتيل و يقول الحب الاعظم و الادنى هذا يتضح منه , انه شرير |