Uslu ol, sana 1001 Gece Masalları kitabımı veririm. Zevke gelirsin. | Open Subtitles | كُن لطيفاً، سوف أُعيرك كتاب ألف ليلة وليلة سوف يجعلك تنتصب |
Yalan söyleyip, "Evet." demek isterdim, ama arabanızdan tarih kitabımı aldım... | Open Subtitles | أود أن أكذب وأقول نعم، ولكن في الحقيقة أخذت كتاب التاريخ |
Ah, ben... ben kitabımı arıyordum. Sanırım bavula koymuşum. | Open Subtitles | كنت أبحث عن كتابى لابد أننى وضعته مع الأمتعة |
Bak, sadece birilerinin kitabımı yayınlamak istiyor olması insanların onu okuma zahmetine katlanacağı anlamına gelmez. | Open Subtitles | اوه ,كن حكيما ,ليس لمجرد ان هناك من يريد نشر كتابى .. , لايعنى ان هناك من يهتم بقراءته |
Bir gün bana kitabımı geri vermişti, içinde çiçekler vardı. | Open Subtitles | في كل مرة تعيد كتبي... تكون هنالك أزهار بين صفحاته |
Neal, tarih kitabımı bir sonraki derse kadar senin dolabına koyabilir miyim? | Open Subtitles | نيل، أيمكنني وضع كتابي التاريخ في خزانتك حتى بعد الفترة الثانية ؟ |
Yani yıllık kitabımı açıp da... o adam kimmiş diye bakmadım. | Open Subtitles | لم أنبش كتاب السنة المدرسي لأرى كيف يبدو شكل ذلك الرجل |
1979'da ilk ortak yazarlı iş gücü hukuku kitabımı daktiloda tamamen aklımdan yazmıştım. | TED | فقد كتبت أول كتاب لي في قانون الشغل على الآلة الكاتبة في عام 1979 من ذاكرتي الخالصة. |
İlk kitabımı çıkardığımda, onu tüm Brezilya'ya dağıtabilmek için gerçekten çok sıkı çalıştım. | TED | عندما نشرت أول كتاب لي، عملت بكل جهد، بجهد كبير حقاً لتوزيعه في كل مكان في البرازيل. |
İlk yemek kitabımı yazarken, araştırma için Senegal'in farklı bölgelerine seyahat ettim. | TED | عند كتابتي لأول كتاب طبخ، سافرت كثيرًا لمناطق مختلفة في السنغال لإجراء بحث. |
Size ilk kitabımı anlattı, günlüğümü. | Open Subtitles | لقد أخبرتكما عن روايتى الأولى كتاب مذكراتى |
Ben üst kattayım, yeni kitabımı imzalıyorum. | Open Subtitles | اننى أقطن بالأعلى, أقوم بتسويق كتابى الجديد |
Birinin kitabımı okuduğunu ve bir oyun oynadığını düşündüm. | Open Subtitles | شعرت أن شخصا ما قد قرأ كتابى و يلعب لعبه |
Gece yeni kitabımı anlatacağım Hepiniz gelebilirsiniz. | Open Subtitles | سأعطى محاضره عن كتابى الجديد اليوم. أهلا بكم جميعا |
Avrupa üniversitelerinden bazıları kitabımı tanıtmak için davet etti. | Open Subtitles | لقد تلقيت بعض الدعوات من جامعات أوروبيه للمحاضره حول كتابى |
Trubel'ın odasında bir tane kitabımı buldu. | Open Subtitles | لقد عثر على كتاب من كتبي في غرفة "تروبل". |
Tüm dünyanın duymaya ihtiyacı var, ve kitabımı bitirince de duyacaklar. | Open Subtitles | يجب أن يسمع بها العالم و سوف يسمعون ، في كتابي |
O zamanlar sadece bir stajerdim ama sonrasında benim birinci basım Jack Saldırısı kitabımı imzalamıştınız. | Open Subtitles | لقد كنت مجرد متدرب وقتها لكن بعد ذلك حملتك على توقيع نسختي الأولى من هجوم جاك |
Şekerlerimi ve çıkartma kitabımı alıp çekip gidiyorum! | Open Subtitles | و سأخذ حلوياتي و دفتر ملصقاتي و أخرج من هنا |
Güzel, güzel, güzel... kitabımı nerede tutuyorlar? | Open Subtitles | حسناً ، حسناً ، حسناً أين يحتفظون بكتابي ؟ |
Ben sadece kitabımı yazabilmek için düzenli maaş almak istiyordum. | Open Subtitles | وأريد فقط أن يكون راتب منتظم لي لإرسال روايتي. |
Kütüphanede kitabımı değiştiririm, yemek yerim ve genelde sinemaya giderim. | Open Subtitles | أستعير كتاباً وأتناول الغداء و غالباً أذهب إلى السينما |
Kriz anlarını artırmayı bildi ama bu sayede ikinci büyük kitabımı yazma konusunda bana cesaret verdi. | Open Subtitles | القدر يضع هذه اللحظات الصعبة في طريقي من أجل أن أجد وقتًا اكتب فيه كتابًا عظيمًا اخر |
Sinir edici şey kitabımı tanıtmaya... niyetleri olmadığı halde beni New York'a çağırmaları | Open Subtitles | يُريدونَنا أَنْ نَفْشلَ الغضب، يَدْعوني إلى نيويورك لإطْلاق كتابِي |
- Arabama zorla girdin anahtarımı, kitabımı çaldın. | Open Subtitles | سَرقتَ مفتاحَي، سَرقتَ كتابَي. |