Şimdi kitapla birlikte geri çekilip çağlar boyu saklamayı deneyebiliriz. | Open Subtitles | يمكن ان نتقاعد الان بالكتاب حاول ان تخفيه بين العصور |
Sonra üçüncü kitabı alıp ikinci sıradaki kitapla karşılaştırın. | TED | ثم مقارنة الكتاب الثالث بالكتاب الموجود بالمركز الثاني. |
İkinci kitaptan önce ise yerlerini değiştirin, sonra onu ilk sıradaki kitapla karşılaştırın, gerekirse yerini değiştirin. | TED | إذا كان مكانه قبل الكتاب الثاني فبدلهما، ثم قارنه بالكتاب الموجود بالمركز الأول، وأعد التبادل إذا لزم الأمر. |
Bunların hiçbiri sizin yazdığınız bir kitapla alakalı değil Sen kitap yazmıyorsun Melinda Gordon | Open Subtitles | حسنا فى النهاية ينتهى اذا.دعينا نبدأ الامر ليس متعلق بكتاب انتم تكتبونه |
Seks sırasında adamın kafasına bir kitapla vursan bile.. | Open Subtitles | تستطيعين ن تضربي شاب بكتاب وانت تمارسين الجنس |
Ve akşamları özel biriyle ve kitapla sarmaş dolaş olmayı severim. | Open Subtitles | وأحب الليالى التى ألتف فيها بكتاب وشخص مميز |
Bir kitapla başlıyorsunuz ve sonra onu tarıyorsunuz. Şimdi bir kitabı taramak | TED | إذن يبدأ الأمر بكتاب، ثم تقوم بمسحه وإدخاله. وعملية مسح الكتاب ضوئياً |
Şey, kitapla işe başlayalım. | Open Subtitles | حَسناً , er، دعنا نَبْدأُ بالكتابِ. |
- bu senin için artık kitapla ilgili deyil.. | Open Subtitles | لدينا ما يكفي لتأليف الكتاب ولكن الأمر لم يعد يتعلق بالكتاب فقط |
Fetva kaldırılmasa da, Rüşdi'ye bir şey olmamış ama kitapla ilgisi bulunan birçok insan saldırıya uğramış ya da öldürülmüştür. | Open Subtitles | الفتوى لم يتم الغاءها وبالرغم من أن رشدي بقى سليماً عدد من الناس مرتبط بالكتاب تعرض للهجوم ووصل الامر حتى القتل |
Her ikisi de kitapla ilgili olaylardı, eklemek isterim. | Open Subtitles | كلا المرتان بسبب مناسبات تتعلق بالكتاب واود ان اضيف على الكلام |
Biliyor musun, senin bu yaz kitapla ilgilenmeni izlerken, ...itiraf etmeliyim, yaptığım iş için bende aynı tutkunun olmadığını fark ettim. | Open Subtitles | اتعلمين، مشاهدتكِ وما صنعتي بالكتاب هذا الصيف، أنا أعترف أدركت أنني لم يكن لدي نفس العاطفة لما أفعل، |
Büyük olasılıkla kitapla ilgilenen herkes zaten kitabı aldı. | Open Subtitles | الكل مُهتم بالكتاب. ومن المرجّح أنْ يكونوا اشتروه بالفعل. |
Bu başka bir şeyle ilgiliydi. kitapla ilgisi yok. | Open Subtitles | يرتبط هذا بشئ آخر ليس له علاقة بالكتاب |
İncil ya da ders kitabı gibi kalın bir kitapla kistin üzerine vururlarmış. | Open Subtitles | كان الناس يضربونه بكتاب ثقيل بإنجيل أو مفكطرة |
Bir tıp öğrencisi bu safsata kitapla ne yapıyor olabilir? | Open Subtitles | يا تُرى ما الذي تفعله طالبة طب بكتاب مليىء بالهراء ؟ |
O herif büyük kuşe kapaklı bir kitapla ortaya çıktığında kimse benimkine bakmaz. | Open Subtitles | ذلك الرجلُ سيجتاحُ السوق بكتاب ذو غطاء فاخر ولَن يرغب أحدٌ في النظر إلى كتابي |
İnsan okuyamayacağı bir kitapla ne yapmak isteyebilir ki? | Open Subtitles | مالذي يريده احدهم بكتاب لايمكن قرائته؟ |
eski bir kitapla başlıyorsunuz. | TED | هي أنك تبدأ بكتاب قديم. |
Ama bana bayılıyordu, genç olduğum düşünülürse ve şimdi ben Kutsal kitapla meşguldüm. | Open Subtitles | إلا أنه كان عطوفاً معي ربما لأني شاب ولحرصي على مطالعة الكتاب المقدس |
Şey, kitapla işe başlayalım. | Open Subtitles | حَسناً , er، دعنا نَبْدأُ بالكتابِ. |
Bilinmeyen diyarlara tehlikeli maceralar olarak mı yoksa güzel bir kitapla evde yan gelip yatmak olarak mı? | Open Subtitles | مغامرة برية إلى أراضي مجهولة أو البقاء في المنزل مع كتاب جيد |