Taraftarlar Santos galibiyet serisine başladığından bu yana kitleler halinde bu 15 yaşındaki efsneyi ve onun büyülü oyun stilini izlemeye geliyorlar.. | Open Subtitles | الجماهير بدأوا يتوافدون كجحافل لمشاهدة سانتوس يفوز و متلهفين لمشاهدة ظاهرة ال 15 عام |
O yüzden zafer dansını yap ve o iğrenç kitleler sana düşman olduğunda beni ara. | Open Subtitles | وكذلك الحال بالنسبة الرقص نصركم، وعندما الجماهير القذرة تتحول ضدك، تعطيني مكالمة. |
Taraftarlar Santos galibiyet serisine başladığından bu yana kitleler halinde bu 15 yaşındaki efsneyi ve onun büyülü oyun stilini izlemeye geliyorlar.. | Open Subtitles | الجماهير بدأوا يتوافدون كجحافل لمشاهدة سانتوس يفوز و متلهفين لمشاهدة ظاهرة ال 15 عام |
Göğsündeki kitleler tümör değil. | Open Subtitles | الكتل بصدرك ليست أوراماً |
Göğsündeki kitleler tümör değil. | Open Subtitles | الكتل بصدرك ليست أوراماً |
Büyük kitleler, Nasıralı İsa'yı dinlemek için toplanıyor. | Open Subtitles | الحشود الكبيرة تتجمّع لسماع المسيح من الناصرة |
Akciğerlerinde ve omuriliğinde kitleler. | Open Subtitles | لكنّ هذا جلب صديقه كتلٌ في رئتيها وفقارها |
Kalbindeki ve akciğerlerindeki kitleler eğer sarkoid ise vücudun bu maddeyi kabul edecek ve kolunda bir reaksiyon olduğunu gözlemleyeceğiz. | Open Subtitles | إن كان النمو برئتيك و قلبك أوراماً سيتعرف قلبك على هذه المادة و سنرى رد فعل على ذراعك |
Ama tarih araştırmalarım beni şuna ikna etti ki, Mısırlılardan beri güçlü ve sağlıklı her toplumda, kitleler, sorumlu bir tabaka tarafından demir bir yumrukla yönetilmiştir. | Open Subtitles | و لكن دراستى للتاريخ قد أقنعتنى بأن فى كل مجتمع قوى و سليم منذ المصريين و من بعدهم ، يجب أن تسترشد الجماهير بيد قوية بنخبة مسؤولة |
Özellikle de o kitleler bunun için yüksek paralar ödeyecekse mi? | Open Subtitles | خصوصا إذا الجماهير ستدفع الغالي لرؤيته؟ |
Vatandaşlar, kitleler. | Open Subtitles | الناس، الجماهير. |
kitleler yapar. | Open Subtitles | الجماهير هى من تُقرر هذا |
Ayrıca "iğrenç kitleler"i asla küçümsemeyelim. | Open Subtitles | ودعونا لا نقلل من "الجماهير القذرة". |
İşte gördüğünüz kitleler. | Open Subtitles | هذه هي الكتل التي رأيتها |
Ross, bu kitleler insanların içinde. | Open Subtitles | (روس)، هذه الكتل متصلة بالناس. |
Şehri terk ederken kalabalık kitleler O'nu takip ediyordu. | Open Subtitles | بينما ترك البلدة، الحشود العظيمة ذهبت معه |
Büyük kitleler tarafından görüldüğünüzde daha etkili olduğunuza karar verildi. | Open Subtitles | لقد تقرّر أن نجاعتكم تكون أفضل عندما تُشاهَدون من قِبل الحشود |
Kalbinin etrafına tuhaf kitleler var. | Open Subtitles | لديك كتلٌ غريبة بجوار قلبك |
Kalbindeki ve akciğerlerindeki kitleler eğer sarkoid ise vücudun bu maddeyi kabul edecek ve kolunda bir reaksiyon olduğunu gözlemleyeceğiz. | Open Subtitles | إن كان النمو برئتيك و قلبك أوراماً سيتعرف قلبك على هذه المادة و سنرى رد فعل على ذراعك |