"kliniğinin" - Translation from Turkish to Arabic

    • عيادة
        
    • لعيادة
        
    Ama ne yazık ki bir tanesi gündüz kliniğinin kapatılmasını da kapsıyor. Open Subtitles أحدها للأسف يتضمن إلغاء يوم عيادة المتدربين
    Kürtaj kliniğinin arkasındaki çöp bidonunda banyo yapmış gibi gözüküyorsun. Open Subtitles أنتِ تبدين كأنك إستحميتي بمكب نفايات خلف عيادة للإجهاض
    Üreme kliniğinin bir çalışanı olarak erişimi olduğu bir şey daha var. Open Subtitles شيء ربما حصلت على وصول له كعاملة في عيادة الخصوبة
    Bana bir Emend reçetesi ve bir biyolojik geribildirim kliniğinin adını yazdı. Open Subtitles اعطاني وصفة لتصحيح الوضع واسم لعيادة للتذغية البيولوجية
    Hakim ona Betty Ford kliniğinin falan isim hakkını verdi. Open Subtitles القاضي قام بإعطائها الإسم لعيادة" بيتيفورد"،وهكذا...
    Bir tanesi evinin, diğeri odanın, büyük olan ise okulun, hayvan kliniğinin, şerif istasyonunun anahtarları. Open Subtitles حسنا ، هذه واحدة لمنزلك الآخر إلى غرفتك ، هو المفتاح الرئيسي للمدرسة عيادة الحيوانات ، المفتاح إلى مكتب المأمور
    Böylece Barry'i aradım, ve onun sayesinde, 1995 yılı Ocak ayında Boston Tıp Merkezi Pediatri kliniğinin bekleme salonuna gittim. TED لذلك اتصلت بباري, و بمباركته, في تشرين الاول في عام ١٩٩٥ دخلت الى غرفة الانتظار في عيادة الاطفال في المركز الطبي في بوسطن.
    Kanser kliniğinin iç karartıcı olduğunu düşünmüştüm. Open Subtitles اعتقدت بأن عيادة علاج السرّطان كئيبــة
    Foyle kliniğinin başhekimi de olay esnasında yaralandı. Open Subtitles الطبيب الرئيسي في عيادة "فويل" أُصيب أيضًا أثناء الحادث.
    Ve siz ikiniz Betty Ford kliniğinin kapak kızları gibi görünüyorsunuz. Open Subtitles وأنتما الإثنان تبدوان مثل أطفال ملصق (عيادة (بيتي فورد
    Methadon kliniğinin açıldığı günden beri Camden'da böyle bir kuyruk görmemiştim. Open Subtitles للبرنامج الواقعي الجديد، (فالح أو فاشل) لم أرى مثل هذا الطبور في كامدن إلا عندما فتحوا عيادة "ميثادون"
    Hamptons ücretsiz kliniğinin sonbaharda açılacağını haber veriyorum. Open Subtitles لإعلامهم بأن عيادة (هامبتونز) المجانيه يُخطط لإفتتاحها في الخريف
    Sanando kliniğinin ön camından bir araç girdi. Open Subtitles حادث سيارة أمام "عيادة سانادو"
    Eldridge'in kliniğinin de aynı rota üzerinde olduğu ortaya çıktı Ev aynı zamanda onun büyüdüğü evmiş. Open Subtitles اتضح أن عيادة (إلدرج) على نفس المسار وكذلك المنزل الذي ترعرع به
    Bunlar Deaton'ın kliniğinin anahtarları. Open Subtitles حسناً، هذه هى مفاتيح عيادة "ديتون"
    Arkadaşının kliniğinin adı neydi? Open Subtitles ما أسم عيادة صديقك ؟
    Odabana,Hamburg'dafaaliyetgösteren kendisine ait çocuk kliniğinin faaliyetlerine son vereceğini, tehdit mektupları aldığını ve Aryan ırkından çocuklara bir daha elini sürerse başının belaya gireceğini söyledi. Open Subtitles فقال أن عيادة الأطفال التى يعمل بها ...( حيث بدأ فى ممارسة الطب فى ( هامبورج ...على وشك أن تقوم بفصله من العمل... و انه قد تلقى رسائل تهديد بأنه أذا وضع يده على أى ( طفل آرى ) فأنه سيكون فى مشكلة كبيره
    O sadece bir mahalle kliniğinin doktoruydu. Open Subtitles كان مجرد طبيب لعيادة محليه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more