"koşullarına" - Translation from Turkish to Arabic

    • ظروف
        
    • شروط
        
    Ve o, binanın değişik hava koşullarına nasıl tepki göstereceğiyle de ilgilenmiş. Open Subtitles ولقد كان مهتما بمعرفة كيف سيكون أداء المبنى تحت ظروف عدة طقوس مختلفة
    Fujian kıyılarının benzer gelişme koşullarına sahip olması burayı Çin'in en önemli çay üretim yeri haline getirmiş. Open Subtitles ظروف النمو المماثله وفوجيان وعلى طول الساحل جعل هذا الكنز الصدر لانضمام الصين الشاي
    Oradaki yaşam koşullarına baktım ve dedim ki: Open Subtitles حسناً القيت نظرة واحدة على ظروف عيشهم هناك ,وقلت
    Belirsiz hava koşullarına rağmen, ... sürücüler hazırlıklarını tamamlarken zemin tehlikeli şekilde ıslak, ... ancak pilotların yapmış olduğu toplantı sonucunda, ... yarışa başlama kararı verildi. Open Subtitles مع ظروف الطقس هذه لذا غير مؤكد.. بأن السائقين تأهبوا له.. الحلبة ما زالت مبللة بشكل خطر
    Vakfın sözleşme koşullarına göre kuşkulu karaktere işaret eden aleni ve bariz hareketler velveya yasal olmayan davranışlar, idare yetkisini geçersiz kılar. Open Subtitles شروط الوصية تحدد بشكل واضح أن أيّ خروج أو تعدي لشخص ما تحت دائرة الشك
    Yağmurlu hava koşullarına rağmen ıslak zemin lastikleri son derece hızlı. Open Subtitles على الرغم من ظروف الأمطار، إلا أن إطارات الجو الممطر هذه تبلى بسرعة فائقة.
    Piyasa koşullarına göre bu az görünüyor. Open Subtitles الثمن يبدو قليلا بالنظر الى ظروف السوق الحالية
    Tüm Kamboçya işçilerinin iyi yaşam koşullarına sahip olması için mücadeleye devam ediyorlar. Open Subtitles مواصلة كفاحهم لجميع العمال الكمبوديين لديهم ظروف العيش الكريم.
    Ebeveynlerimizi ve ne kadar kazandıklarını seçemeyiz. Ama bu araştırmanın ayrıca iyimser yönleri de var: Hayata dezavantaj ile başlayan kimseler içinde zorlu yaşam koşullarına maruz kalmayanların da olduğunu gösteriyor. TED نحن لا نستطيع إختيار والدينا أو مقدار ما يكسبون، ولكن هذه الدراسة البريطانية بينت ملاحظة حقيقية عن التفاؤل بإظهار أن ليس كل شخص يبدأ بداية صعبة ينتهي في ظروف صعبة.
    Kahramanların kolay yaratıldıklarını düşünmüyorum ve mücadeleci, her zaman rengârenk olmayan günlük rutinlerle karşılaşan bireylerle ve yaşam koşullarına karşı gelerek daha iyi bir yaşama doğru giden insanlarla çalışmayı tercih ediyorum. TED أؤمن بأن الأبطال لم يُخلقوا بسهولة، وأختار بأن أعمل مع أفراد مُكافِحون ويواجهون روتين الحياة اليومية التي ليست دائمًا مبهجة، الأفراد الذين يشقون طريقهم لحياة أفضل، ويحاربون ظروف الحياة.
    Otomasyon tarafından gelişerek değişen iş koşullarına yön vermek gibi yahut gittikçe küreselleşen dünyada değişken jeopolitik durumlara, basitçe değişen aile dinamiklerine ve kişisel ilişkilere uyum sağlamak gibi. TED سواء كنتم تبحثون في ظروف العمل المتغيرة الناتجة عن الأتـمَتة، أو عن التحولات الجيوسياسية في عالمٍ أكثر عولمةً، أو ببساطة، عن التغيّر في ديناميات الأسرة والعلاقات الشخصية.
    Ama aslında insan gözü anlaşılmıştır ki kuvvetli bir biçimde asla sıkıcı olmayan asla cansız olmayan bu çevreyi yaratan farklı ışık koşullarına uyumluluk gösteriyor, ve bu yüzden hayatımızı iyileştirmemize yardım ediyor. TED ولكن في الواقع إن العين البشرية تبين أنها قابلة للتكيف بشكل ملحوظ في جميع ظروف الضوء المختلفة التي تخلق بيئة معا وهي ليست مملة على الاطلاق ولا تصيب بالخمول وهي - البيئة تلك - تساعدنا في زيادة كثافة شعورنا بالحياة
    Şartlı tahliye koşullarına göre çocukların toplandığı alanlara 500 metreden yakın bir yerde yaşayamazsın. Open Subtitles احد شروط الافراج عنك هو ان تعيش على بعد 500 ياردة عن اماكن تجمع الأطفال
    Leyman'ın koşullarına göre, ilk başvurumuzla ilgili çalışıyoruz. Open Subtitles في شروط شخص عادي ، نحن نعمل على أول طعن قضائي لنا
    Fonun koşullarına göre para erkek soyuna geçiyor. Open Subtitles ضد القوات الغازية شروط الوصية تنصٌ على أن المال يذهب للذكر فقط

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more