Açıkca görülüyor ki bu koşullarda hükümet devam edecek durumda değildir, | Open Subtitles | ,ومن الواضح أن تلك الحكومة لا يمكنها القيام تحت الظروف الراهنة |
Onları en emniyetli koşullarda kurtarmak için çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحن نَعْملُ الآن لإطْلاق سراحهم تحت الظروف المحتملة الأكثر أمانا |
Ancak bir çam ağacı türü, daha da çetin koşullarda yaşamayı becerir. | Open Subtitles | ولكن شجرة صنوبر أخرى بإمكانها أن تصمد في ظروف أصعب من ذلك |
Ve bu koşullarda onları yakalamak için çok geç kalmadık. | Open Subtitles | و نظرًا للظروف الراهنة الوقت ليس متأخر للإمساك بهم. |
Dışarıda gördüğünüz uyuşturucu trafiğinden dolayı kötü koşullarda yaşayan insanlar için. | Open Subtitles | إنه للأشخاص الذين يعيشون.. في أوضاع سيّئة جدا.. تعرفين ، مع نشاط المخدرات في الخارج |
Doğru, ama ben bu kadar kötü koşullarda çalışamam. | Open Subtitles | هذا حقيقيّ، لكنّي لم أعتَد على العمل في ظروفٍ رهيبة هكذا. |
Burada farklı koşullarda yeniliğin zamana karşı olan hızını görüyoruz. | TED | هذا معدل الابتكار خلال الوقت في ظل ظروف مختلفة جدًا. |
Pratikte Norden vizörü 20.00 feet'ten bir bombayı turşu fıçısına isabet ettirebilir, ancak sadece mükemmel koşullarda. | TED | اثناء استخدامه .. فموجه نوردن للقنابل يستطيع اصابة برميل مخلل من على ارتفاع 20 الف قدم ولكن هذا في الظروف المثالية |
Ve karımın bu ürkütücü koşullarda çalışmasına izin vereceğimi mi sanıyorsunuz? | Open Subtitles | وهل لك أن تتخيل أن أود أن تسمح زوجتي للعمل في ظل هذه الظروف المروعة؟ |
Umarım olmaz çünkü gergin koşullarda başlayan ilişkiler asla uzun sürmüyor. | Open Subtitles | الأمل لَيسَ، ' سبب، تَعْرفُ، العِلاقات التي تَبْدأُ تحت الظروف الحادّة، هم أبداً لا يَدُومونَ. |
Şef, dinle. Bu koşullarda sakinliğini koruman gerekiyor senin. | Open Subtitles | أنظر أيها الرئيس , تحت الظروف الراهنة يحتم أن تملك زمام نفسك |
Bu koşullarda, bunu yapamayız. | Open Subtitles | تحت الظروف الحالية نحن لا نستطيع فعل ذلك |
Bu adamlar buraya gönüllü geldi kimsenin hayatta kalamayacağı koşullarda hem de. | Open Subtitles | لقد تطوع هؤلاء القوم للمجيء الى هنا في ظروف لن يتحملها اخرون |
Her yıl 50 milyar kara hayvanı besin için kullanılıyor ve bunların büyük çoğunluğu fabrika çiftçiliğine tabi, çok kötü koşullarda acı çekiyorlar. | TED | إذ يوجد 50 مليار رأس من الحيوانات البريّة تُستخدم سنوياً للحصول على الطعام، ومعظمها من المزارع الصناعية، تعيش في ظروف مرعبة من المعاناة. |
Şu an burada 3.500-5.000 kişi çok kötü koşullarda yaşıyorlar. | TED | حاليا، ما بين 3500 و5000 شخصا يعيش هنا في ظروف مروعة. |
Ama anne olarak da ahlaki bir sorumluluğum var bu koşullarda kızım için en iyisini yapmam gerek. | Open Subtitles | ولكني ملزمة ايضا كأم... ...ان اقدم افضل رعاية لابنتي بالنظر للظروف |
Şey, bu koşullarda... | Open Subtitles | وفقا للظروف... |
Bazı çocuklar korkunç koşullarda dünyaya geliyor ya da deformasyonlarla ya da hastalıklarla doğuyorlar... | Open Subtitles | بعض الأطفال يولدون في أوضاع سيئة للغاية أو يولدون... |
Benim izlenimlerim, buranın iyi kadın ve erkeklerin uygunsuz koşullarda yaşadığı bir yer olduğudur. | Open Subtitles | أنطباعي في هذا المكان أن هؤلاء الرجال والنساءٌ شريفيون .يعيشون في ظروفٍ غير لائقة |
Oh, şey, kırık cam parçaları arayarak böylesine acıklı koşullarda zaman geçirmek istemedik. | Open Subtitles | لم نضيع الوقت بحثاَ عن نظارة مكسورة في ظل ظروف مأساوية كهذه |
Sporcular ekstrem fiziksel koşullarda su seviyelerindeki komplikasyonlar yüzünden sıkça, yüksek hidrasyonun kurbanı olurlar. | TED | الرياضيين عادة هم ضحايا زيادة المياه بسبب المضاعفات في تنظيم مستوى المياه في الظروف الفيزيائية الشديدة. |
Hayır, hayır, hayır, ona dokunma, hayır. Fakat bu koşullarda... | Open Subtitles | لا ، لا ، لن ألمسه أبداً لكن تحت هذه الظروف |
Gerçek koşullarda karşılaşabilecekleri şartlar altında çalışıyorlar. | Open Subtitles | و هم يتدربون على مواجهة أى شىء و فى ظروف مـشـابـهـه للتى قد يـواجـهـونـهـا فى الخدمه الفعليه |
- Gerçek koşullarda prova yapmam gerek. | Open Subtitles | حَسناً، أنا يَجِبُ أَنْ أُزاولَ في الشروطِ الواقعيةِ. |
Çok sert koşullarda su kaybını önlemek için yapraklarını döker. | Open Subtitles | في الظروف القاسية جدا تتخلّص من أوراقها لتقلل من استهلاك المياه |
Son derece uygunsuz koşullarda yapıldığına dair bilgi sahibiyim. | Open Subtitles | أملك معلومات شخصيه أنها صُنعت في حالات قذره |
Sıcak su yılanı Tibet'e özgü bir hayvandır ve bu yüksek platolardaki güç koşullarda hayatta kalabilmesini tamamen bu doğal ısıtma sistemine borçlu olduğu düşünülmektedir. | Open Subtitles | أفعى الينابيع الحاره الفريدة بقيت في التبت بالظروف القاسية بسبب التدفئة الطبيعية. |
Davacı kişilik haklarından mahrum sayılacak ve Massachusetts Eyaleti'nin sunduğu koşullarda tanınacaktır. | Open Subtitles | ينطوي هذا القرار على أنحاء البلاد وسيتم الإعتراف بهذا القرار بموجب الصلاحيات التي حددتها ولاية (ماساتشوستس) |