kocam için bir golf alanı kiralamak istiyorum... ve kendim için bir Avrupa usulu yüz için kabak kürü lütfen. | Open Subtitles | أودّ أن أحجز وقتا للعبة قولف لزوجي وأيضا كريم أوروبي للوجه بقشرة القرع لأجلي |
4 saat boyunca benim için, ev için ve kocam için her şeyi yapabilir. | Open Subtitles | لذا يمكنني أن أفعل أي شئ أُريده لي للبيت لزوجي |
kocam için de geçerli, bu beni mutlu ediyor. | Open Subtitles | و الأمر نفسه بالنسبة لزوجي و هذا ما جعلني سعيدة |
Sanırım kocam için en zor kısmı bu. | Open Subtitles | أعتقد بأن هذا كان الجزء الأصعب على زوجي. |
O zamanlar efendim, kocam için, onun güvenliği ve akıl sağlığı için daha çok korkmuştum. | Open Subtitles | حسنا , في ذلك الوقت , يا سيدي كنت خائفة أكثر على زوجي على سلامته وسلامة قراراته |
Şunun sesini de kocam için biraz kısın lütfen. | Open Subtitles | هل يمكن تخفيض الضوضاء قليلاً ؟ مم أجل زوجي |
Buna gerek yok. Bu kocam için bir hediye, o yüzden kendi ellerimle yapmam lazım. | Open Subtitles | هذا ليس ضروريًا، هذه هدية لزوجي لذا سأطرزها بنفسي |
Operasyonun başarılı geçmesi için dua ediyorum ve hepinizden de kocam için, başkanınız için ettiğim dualara katılmanızı istiyorum." | Open Subtitles | أنا أصلي لأجل عملية ناجحة, وأسألكم جميعاً بأن تنضموا إلي في الصلاة لزوجي ورئيسكم |
Ben hiçbir şey bilmiyorum. kocam için paradan daha değerli olmalısın. | Open Subtitles | لابدّ أنكِ تستحقين شيئاً أكثر من المال بالنسبة لزوجي. |
Ben sadece, 12.ci kattaki kocam için bir şey bırakacağım. | Open Subtitles | سأوصل فقط شيئا لزوجي بالطابق الثاني عشر |
Tatlı kocam için bozuk para cüzdanı almaya gelmiştim, 4 Temmuzu kutlamak için. | Open Subtitles | أتيت لابتياع كيس 5 سنتات "مخدرات" لزوجي الحبيب ليحتفل بعيد الاستقلال |
2008 yılında kocam için bir matkap satın almıştım, | Open Subtitles | اشتريت لزوجي مثقابًا كهربائيًّا |
kocam için sipariş vermek istiyorum. | Open Subtitles | أود التقدم بطلب لزوجي. |
Kendim için değil ama ikinci kocam için bulundum... | Open Subtitles | ليس لنفسي، لزوجي الثاني |
Ütğm. Schultz kocam için gelmiş. | Open Subtitles | الملازم شولتز هنا لزوجي. |
Detayları bilmediğimi zaten söylemiştim ama arkadaşı ona oral seks yaparken bir hayranın memelerinden kokain yalarken öldüyse o halde kocam için alışılmadık bir şey değildi. | Open Subtitles | حقيقةً، إنّي اعتدتُ على إهمال التّفاصيل، لكنْ لو أنّه تُوُفّي بين أحضان إحدى مُعجباته بينما يداعبه صديقها بلسانه، فنعم إذن، لمْ يكُن ذلك جديداً على زوجي. |
Zavallı kocam için bir süre yas tuttuktan sonra. | Open Subtitles | بعد فترة حداد مناسبة بالطبع على زوجي المسكين |
Eğer kocam için endişeleniyorsanız, Bay Childs görünüşe göre, daha önce hiçbir kadını sinirlendirmemişsiniz. | Open Subtitles | إذا كنت قلقا على زوجي يا سيد (تشايلد) من الواضح أنك لم تجعل إمرأة تغضب من قبل |
Bu konuda sabırlı olmaya çalışıyorum, en çok da büyük bir özveriyle benimle ilgilenen kocam için. | Open Subtitles | أحاول أن اتحمّل معك، من أجل زوجي الذي يعتني بي بتفاني |
Durun, kocam için bir fotoğraf çekmeliyim. | Open Subtitles | آه .. انتظر. -يجب أن ألتقط صورة من أجل زوجي |
Eğer söylersem de, sadece benim tatlı kocam için söylerim. | Open Subtitles | وان غنيت فسيكون من اجل زوجي الحبيب |
Karısının yanında olmak istemiyordu. kocam için endişeleniyordu. | Open Subtitles | لم يرد أن يكون قرب زوجته كان قلقاً بشأن زوجي |