| Bu kadar kırmızıbiberle bir daha Kokumuzu bulmalarına imkân yok. | Open Subtitles | مع كلّ ذلك الفلفل الأحمر، من المُستحيل إلتقاط رائحتنا الآن. |
| Geldiğini görmüştüm sanki Kokumuzu almış da. | Open Subtitles | لقد رأيته إنه يبدو كما لو كان يشم رائحتنا |
| Sonsuza kadar peşlerinden gidemeyiz. Kokumuzu alacaklardır. | Open Subtitles | اسمعى, لا ينبغى ان نظل نراقبهم للابد سوف يشموا رائحتنا |
| Ben hep kadınların Kokumuzu beğendiklerini düşünmüşümdür. | Open Subtitles | حسناً, لطالما اعتقد ان النساء يعجبن رائحتنا |
| Çoğalana dek saldırmazlar. Ama Kokumuzu aldılar, geliyorlar. | Open Subtitles | لن يهاجموا حتى يوجد ما يكفي منهم لكنهم يعرفون رائحتنا الآن، إنهم قادمون |
| Kokumuzu alır almaz toynaklarının nasıl yön değiştirdiğini görüyor musun? | Open Subtitles | اترى كيف انحرف ظلفه قليلا عندما اشتم رائحتنا |
| Bizim Kokumuzu biliyorlar ve hiç hoşlanmıyorlar. Bunun için bir Troll gibi kokmalısın. | Open Subtitles | لديك الآن رائحة مثل القزم, لأنهم يعرفون رائحتنا و التنتن الخاص بهم. |
| Sürekli hareket ediyoruz ve şu iğrenç avcıların Kokumuzu izlemelerini engelliyoruz. | Open Subtitles | سوف نستمر بالتحرك , وابقي على هولاء الصائدون الكريهين من ان يتتبعوا رائحتنا |
| Bu bizim Kokumuzu engelleyecek ve avımıza yaklaşmamızı sağlayacak. | Open Subtitles | هذا سوف يغطي رائحتنا حتى نقترب من فريستنا |
| Devriyeler yakında köpeklere Kokumuzu takip ettirir. | Open Subtitles | صائدو الرق سيتركون كلابهم قريباً على رائحتنا |
| Bataklık Kokumuzu bastırır diye düşündüm ama köpekler hala peşimizde. | Open Subtitles | ظننت أن المستنقع سيخفي رائحتنا لكن هذه الكلاب لا تزال في إثرنا |
| İhtiyacımız olan şey, köpeklere Kokumuzu unutturacak bir şey. | Open Subtitles | ما نحتاج إليه هُو شيء يُبعد الكلاب عن رائحتنا. |
| Bizim Kokumuzu alıyorlar. Ve doktoramı yaparken, sivrisineklerin, Afrika sıtmalı sivrisineklerinin geceleri bizi takip etmek için derimizden yayılan hangi kimyasalları kullandıklarını bilmek istedim. | TED | هم يستطيعون تشمم رائحتنا. و خلال دراستى للدكتوراه، أردت أن أعرف بالضبط ما هى المواد الكيميائية من بشرتنا التى يستخدمها البعوض، بعوض الملاريا الأفريقي يستخدمه لتعقبنا ليلا. |
| Bu adam Kokumuzu 10 metreden aldı! | Open Subtitles | هذا الرجل... يمكنه تحسس رائحتنا من على بعد ثلاثون قدم |
| Kokumuzu almaları uzun sürmez. | Open Subtitles | لن يطول الأمر حتي يكتشفوا رائحتنا. |
| Eğer Kokumuzu alırsa kaçamayız. | Open Subtitles | إن شم رائحتنا لنّ نتمكن من الهرب |
| Kokumuzu almasına izin vermemeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نقذفه بعيدًا عن رائحتنا |
| O bizim Kokumuzu almış olmalıydı, ama bir şey yapmadı. | Open Subtitles | يبدو بأنه عرف رائحتنا |
| - Orada. Sanırım Kokumuzu aldı. | Open Subtitles | -هناك، أعتقد أنها اشتمت رائحتنا |
| Kokumuzu almış olmalılar. | Open Subtitles | لابد أنهم أمسكوا رائحتنا |
| Eğer Kokumuzu alırlarsa droidleri doğruca bize getirecekler. | Open Subtitles | اذا لم يستشعروا راحتنا سوف يقودوا الاليين الينا |