- Şu andaki gibi korkunç bir şekilde beni çiğnemene rağmen karşıma korkunç bir şey çıkarsa tekrar dönüp kollarına yapışabilirim. | Open Subtitles | حتى و ان سحقتني بشكل فضيع لو ظهر شيء مخيف فجأة فسأحتمي بين ذراعيك |
Sen Mısır Prensi'yken beni kollarına aldın. | Open Subtitles | عندما كنت أميرا لمصر كنت تأخذنى بين ذراعيك |
Melbourne'e 160 kilometre yol yapıp Avustralyalı sevgililerinizin kollarına döneceksiniz. | Open Subtitles | ستمشون 100 ميل عائدين إلى ميلبورن إلى أحضان رفيقاتكم الاستراليات |
Alıcılara yapılan baskılar satıcıların risk almasına neden oluyor ve muhtemelen tacizci yöneticilerin kollarına yolluyor. | TED | الحملات علي المشترين تجعل البائعين يتحملون المخاطر وترميهم في أحضان وسطاء من المحتمل أن يكونوا خطرين. |
Onu kollarına aldı, gizli derinliklerini keşfetti ve el değmemiş incisini buldu. | Open Subtitles | أخذها بين ذراعيه.. ينشد أعماقها الحميمة.. و أحس أنها كاللؤلؤة العذراء |
Bileklerine ve kollarına gömülmüş bükük teller bulduk. | Open Subtitles | وجدنا آثار خيوط على رسغيها وأعلى ذراعيها |
Şimdi ikinizden biri bu tabureye çıkacak ve kendini arkadaki kardeşinin kollarına bırakacak. | Open Subtitles | والآن لم لا يقف أحدكم ببساطة على هذه المنصة ويقع عائداً في حضن أخيه المنتظر |
Sen Mısır prensiyken beni kollarına aldın. | Open Subtitles | عندما كنت أميرا لمصر كنت تأخذنى بين ذراعيك |
Bir kadını kollarına aldığında o yokken hasret çektiğinde ve onunla acı çektiğinde bir çocuk için beklediğinde... | Open Subtitles | انه فقط عندما تحمل أمراة بين ذراعيك وتشتاق أليها عندما تبتعد عنك. وتعانى معها. |
Kendini kollarına atmak için can atan kızlarla etrafın kuşatılmış durumda. | Open Subtitles | أنت محاط بالفتيات الجميلات اللواتي يرغبن أن يكن بين ذراعيك. |
Önce biraz eğlenelim ve sonra da birbirimizin kollarına bitkin bir şekilde düşelim. | Open Subtitles | دعينا نستمتع وبعدها نرتمي منهمكين في أحضان بعضنا البعض |
Anlaşılan Warwick gemi enkazından çıkıp Anjoulu Margaret'in kollarına koşmuş. | Open Subtitles | يبدو أن وارويك قد تعثر بحطام سفينته ليذهب مباشرة الى أحضان مارجريت آنجو |
Warwick anlaşılan Anjoulu Margaret'in kollarına koşmuş. | Open Subtitles | تعثر وارويك و وقع مباشرة في أحضان مارجريت آنجو |
Caddede arkasından koşarsın, arkasını döner, seni görür seni kollarına alır, fişekler patlar. | Open Subtitles | تطارديه في الشارع فيستدر و يراكِ يأخذك بين ذراعيه و تنطلق الألعاب النارية في السماء |
Biliyor musun, ben hep beyaz atlı prensimin atına binip bana gelip ve beni kollarına alacağını hayal ederdim. | Open Subtitles | كنت أحلم دوماً بأن فارس أحلامي سيأتي على ظهر حصان ويحملني على ذراعيه |
Ben hastaneyi ararken Clara onu kollarına alıp... emzirmeye çalıştı. | Open Subtitles | كلارا" حضنتها بين ذراعيها محاولة إرضاعها بينما كنت أتصل بالمستشفى |
Aksine annesinin güvenli kollarına döndüğü için oldukça rahatlamış duruyor. | Open Subtitles | بل على العكس، تبدو مرتاحةً، و سعيدةً بالعودةِ إلى حضن والدتها. |
Birbirimizin kollarına yavaş çekim koşuyor gibi olmalıydı. | Open Subtitles | يفترض بنا أن نحصل على بعض من الركض بالحركة البطيئة إلى ذراع كل منا هذا كله خاطئ |
İsa'nın kollarına kabul edilmeye mi geldiniz? | Open Subtitles | هل جئت لتُقبل بين ذراعيّ المسيح؟ |
Her öksürüşünde, her ağlayışında ayağa fırlıyor ve seni hemen kollarına alıyordu. | Open Subtitles | كل كحة ، كل حركة منك كانت تنهض لتضعك بين يديها حالا |
kollarını sıfarlar ve hop başkasının kollarına atlarlar. | Open Subtitles | ليخلعوا قمصانهم ويقفزون بين ذراعي بعضهم البعض |
Şimdi de kız arkadaşını genç birinin kollarına gönderdim. | Open Subtitles | والان أرسلت حبيبته لذراعي رجل شاب |
Evet, şu anda emniyet güçlerinin şevkatli kollarına doğru koşuyordur. | Open Subtitles | فى هذه اللحظة فهو يجرى فى احضان البوليس المرحبة له. |
Onu bu şekilde görünce, dindar ol veya olma, kollarına atılmak istiyorsun. | Open Subtitles | عندما يكون أمامك. متدينة أو لا سوف ترغبين في الجري الى أحضانه |
Ve onu çağırdığında koşarak kollarına geleceğini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | وتظنين أنكِ ستتصلين به و سوف يأتي راكضا إلى ذراعيكِ |
Şunun kollarına bak. Bu boku bizi sevdiğinden daha çok seviyor. | Open Subtitles | إنظرْوا إلى ذراعيهِ إنه يَحبُّ هذا أكثر مِنْـا |
Bir kaç hafta içinde, buna benzer bir tekne ile geri geleceksin ve beni kollarına alacaksın. | Open Subtitles | في خلال بضعة أسابيع , قارب مثل هذا سيأخذني لرصيف المرفأ نفسه وأنت ستضمني بين زراعيك 605 01: 07: 31,689 |