"koltuğunun altına" - Translation from Turkish to Arabic

    • تحت مقعد
        
    • تحت المقعد
        
    • تحت مقعدك
        
    O modellerde şoför koltuğunun altına metal bir plaka koyulurdu. Open Subtitles أنه يوجد لوح معدني تحت مقعد السائق في هذا الموديل
    Bana patlayıcıları herkesin sevdiği aşağılık herifin koltuğunun altına koymamı söylemiştin! Open Subtitles قلت لي أن أضع المتفجرات تحت مقعد الكاذب الذي يحبه الجميع
    Arabamın koltuğunun altına koydum. Open Subtitles وفي النهاية وجدت سلاحي تبيّن أنه كان تحت مقعد سيارتي
    Bir uçağa binmiştim ve uçakta Hasidik Yahudi bir adam vardı, koltuğunun altına kocaman bir çanta koymaya çalışıyordu. Open Subtitles كنتُ على متن طائرة و كان هناك رجل يهودي متشدد يُحاول أن يضع حقيبة ضخمة تحت المقعد
    Hayır, adam o şeyi koltuğunun altına tıkıştırmaya çalışıyordu ve kimse çıkamıyordu çünkü adam bunu yapmayı durdurmayacaktı. Open Subtitles فقط رجل ما ذلك الرجل كان يحاول أن يحشر الحقيبة تحت المقعد و لأنه لن يغادر قبل أن يقوم بذلك لا يُمكن لأحد المغادرة
    Buyurun bayım. Araba şarj edildi, yıkandı olur da otururken salarsın diye koltuğunun altına bir tane sprey koydum. Open Subtitles تفضل سيّدي، السّيارة مُعبئة، مغسولة ووضعتُ مُنقياً للهواء تحت مقعدك في حالة لو أطلقت ريحاً.
    Evet, koltuğunun altına kaydı. Open Subtitles نعم لقد انزلق تحت مقعدك
    Annemin Cadillac'ının koltuğunun altına bantlanmış bir 38'lik var. Open Subtitles لدي مسدس من عيار 38 ...تحت مقعد سيارة جدتي
    Sürücü koltuğunun altına koyarım. Open Subtitles ضعها تحت مقعد السائق
    Sürücü koltuğunun altına yerleştirilmiş. Open Subtitles وُضعت تحت مقعد السائق...
    Sanırım kullan at telefonu Drake'in koltuğunun altına dikkatle koymuştum böylece şarjı bitene kadar 30 saat onu takip edebilecektim. Open Subtitles أظن أنه من الحكمة أن امرر متعقب الهاتف تحت مقعد (درايك)، لكي أتمكن من تتبع تحركاته حتى تنفد البطارية في غضون 30 ساعة أو ماقارب
    Beyaz çocuğu soydular. Parayı araba koltuğunun altına koydular. Open Subtitles لقد سرقوا الفتى الابيض المال تحت المقعد
    Arabaya bırakırdı. Belki koltuğunun altına. Open Subtitles كان ليخبئه في سيارته، ربما تحت المقعد.
    Size yalnızca "koltuğunun altına kocaman bir çanta koyan adam" demezler. Open Subtitles : لن يقولوا فقط كان هناك رجل يُحاول وضع حقيبة ضخمة" "تحت المقعد
    Yahudi adam eşyasını koltuğunun altına koymaya çalışıyordu ve görevli yanına gidip: Open Subtitles اليهودي يحاول وضع حقيبة تحت المقعد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more