"kolyenin" - Translation from Turkish to Arabic

    • القلادة
        
    • العقد
        
    • قلادة
        
    • عُقد
        
    kolyenin yeri hâlâ bilinmediği için Cha Hee Joo'dan bahsetmeyeceğini söyledi. Open Subtitles طالما مكان القلادة ليس مؤكدا بعد قال بأنه لن يتحدث عن تشا هيي جو
    kolyenin özel olduğunu biliyordum! Open Subtitles كنت أعرف كنت أعرف أن هناك ما يميّز هذا القلادة
    Gırtlağınızdaki titreşimleri kolyenin dışındaki elektronik mikrofona gönderir. Open Subtitles اللآليء نسيح زجاجي هذا أفضل لنقل الاهتزازات من حنجرتك للميكروفون داخل القلادة
    Bu kolyenin bir manası var, eğer kimse bana söylemeyecekse, bunu kendim bulurum. Open Subtitles هذا العقد هو الوسيلة و لو لم يخبرني بالسر فسأكتشف هذا الامر بنفسي
    Ayrıca neye inanmak istersem inanmamı söylediğinden beri o kolyenin onun elinden hiç çıkmadığına inandığımı söyle. Open Subtitles آووه، و قُـل لهُ أيضاً، بما أنهُ قال لي أن أصدِّق ما أريد أُصدِّق أنّ العقد الضائع لن يخرج منهُ
    Hadi gidip 75 milyonluk kolyenin nasıl olduğuna bir bakalım. Open Subtitles دعنا نذهب ونرى كيف يبدو شكل قلادة بسعر 75 مليون
    Anneciğin çok önemli bir bilgiyi bu kolyenin içine sakladı; ama kötü adamlar bunu alıp kötü şeyler yapmak istiyorlar. Open Subtitles والدتكِ قد خبّأتْ بيانات البحث الهامة في هذة القلادة لكن الأشخاص السيئون يريدون إستخدام بحث والدتكِ في الأشياء السيئة
    kolyenin ne zaman geleceğini ve nerede duracağını kimse bilmiyordu. Open Subtitles لم يعلم أحد ان القلادة وصلت أو أين يفترض أن يتم حفظها
    Günlüğü okudun ve bunca zamandır sen de kolyenin peşindeydin. Open Subtitles إذن أنت قرأتها، وطوال ذلك الوقت، كنت تبحث عن القلادة أيضاً.
    kolyenin yerini bilmezsen seni konuşturamaz. Open Subtitles لا يمكنهُ أن يجعلك تتكلم لو كنتَ حقاً لا تعلم أين توجد القلادة
    Rajesh, annene yaptığın kolyenin yanına bir de bileklik eklemek ister misin? Yok, kalsın. Open Subtitles راجيش, هل تريد أن تصنع سوار لوالدتك لتناسب القلادة ؟ لا , شكرا
    Belki hizmetçiler kolyenin odama nasıl geldiğini görmüşlerdir. Open Subtitles ربما رأى الخدم كيف وصلت القلادة إلى غرفتي.
    kolyenin ortasına yerleştirilmesi için en değerli eşyası olan paha biçilmez bir kızıl yakut verdi. Open Subtitles ،وأعطت أثمن ما تملكه ياقوت قرمزي لا يُثمن، لأجل تقطيعه ليكون القطعة المركزية لهذه القلادة
    Ama yine de sendeki kolyenin diğer yarısını takıyor ışıltılı şeyleri sevdiğini tahmin ediyorum. Open Subtitles و لكنه مازال يرتدي النصف الآخر من القلادة و أنا أعتقد ليس لأنه يحب هذه الأشياء
    Onun için bu kolyenin çok anlamlı olduğunu biliyordum, ben de aldım. Open Subtitles كُنت أعلم كم كانت تعني لها تلك القلادة ، لذا اشتريتها
    İçimde bu kolyenin kitabı zapt etmek için kullandığı gücün fazla dayanmayacağına dair bir his var. Open Subtitles لدي شعور أنه مهما كانت قوى هذه القلادة لإحتواء الكتاب فلن تصمد
    kolyenin nasıl kullanılacağını söylersen, hepinizi kurtarabilirim. Open Subtitles أخبريني كيف أستخدم العقد لكي يمكنني أن أنقذكم شكرا لك , بات
    Kitaba bakıp, kolyenin nerede olduğunu öğreneceğiz ve onu bulduğumuzda, yeni ailene veda edebilirsin. Open Subtitles نحن سنفحص الكتابَ، لنكتشفْ اين يوجد العقد وعندما نَحْصلُ عليها أنت يُمْكِنُ أَنْ تقبّلْ عائلتَكَ الجديدةَ مع السّلامة.
    O bana bu kolyenin üstünde neden benim ismimin olduğunu söyleyebilir mi? Open Subtitles وهي يمكن أن تخبرني لماذا هذا العقد عليه اسمي؟
    Seveceğim ve altın küçük kalpli kolyenin yarısını paylaşacağım bir kadın. Open Subtitles امرأة لأحبها و أشاركها قلادة ذهبية صغيرة على شكل قلب
    Biliyorum, elmas bir kolyenin yerini tutmaz ama, ...o kartlar için bir miktar para harcadım. Open Subtitles ، أعلم أنها ليست قلادة ألماس و لكنني أنفقت بعض المال على تلك البطاقات
    Ya da yengenin, Klimt portresinde taktığı kolyenin aynısının Hermann Goering'in karısı Emmy Goering'in boynunu süslediğini? Open Subtitles أو عُقد عمتكِ وهو نفس الذي ترتديه في اللوحة بات مُزينًا في عنق (إيمي غورينغ) زوجة (هيرمان غورينغ)؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more