"komutanın" - Translation from Turkish to Arabic

• قائدك
• قائدكَ
• تاجاً
• السيد جوز

Kararları komutanın veriyor, emirler sana geliyor, ve sen onları uyguluyorsun.
قائدك , هو من يتخذ القرارات يوكلها إليك و أنت تنفذها

Kendini kötü hissediyorsun.. saçmalıklara gönderildiğini sanıyorsun Bir çağrı cihazıyla, manyak bir komutanın konuşması dışında birşey yok elinde.
كونك صاحب عراقة, لكن لا يعني ذلك انك غير متمكن من انصياع لأمر قائدك

Yüzbaşı, komutanın bu adamların profesyonel olduğunu garantilemişti.
كابتن، قائدك أكد لي أنّ هّؤلاء الرجال كانوا مُحترفين

Son konuşmamızda artık komutanın olmadığımı açıkca belirtmiştin.
اخر مرةٍ تحدثنا فقط جعلتَ الأمرَ واضحاً انا لستُ قائدكَ بعد الآن

Köleler komutanın arkasında dururlardı altından bir taht taşırlardı bu alaya bir uyarı yapardı bütün zafer bir kişiye ait.
... كان هناك عبد يقف خلف الفاتح ... يحمل تاجاً ذهبياً ... ويهمس فى أذنه ...

komutanın ön kapıdan çıkıp tam altımızdaki verandanın yanındaki merdivenlerden inmeye başladığını gördük.
و رأينا السيد جوز يأتي من الباب الامامي و كان على بعد خطوات من الفناء هناك و كنا نعلوه

Eğer bunun komutanın Binbaşı Velasquez'e gitmesini istemiyorsan sana adamlarıma istediklerini vermeni öneririm.
اذا لاترغبين بتمرير الامر الى قائدك الميجر فيلاسكوز أقترح أن تمنحي الشباب كل شيئ يحتاجوه

Artık senin komutanın o, değil mi Yüzbaşı?
انها قائدك الآن أليست كذلك يا كابتن؟

- Ben komutanın sana bir soru sordu.
لقد سألك قائدك سؤالاً للتو

komutanın şimdi sana bir soru sordu.
لقد سألك قائدك سؤالاً للتو

O, senin yeni komutanın.
إنه قائدك الأعلى الجديد

Cletus'un katili ve köle isyanının liderini serbest bırakarak komutanın olan Falco'nun emirlerini hiçe saydın.
تحدّيت أوامر (فالكو) المُباشرة، أوامر قائدك لتعمُدك تحرير قاتل (كليتوس)، وقائد ثورة العبيد

- komutanın sana bir emir verdi.
-الملازم قائدك قد ألقى عليك أمر

Karşında takım komutanın yok.
لست قائدك العسكري.

- Yermekte olduğu kişi senin komutanın.
هذه هو قائدك الذي تحترقه

komutanın sana çok sadık görünüyor Lord Bartok.
إن قائدك مخلص لك بشدة (يا لورد (بارتوك

komutanın kim?
من هو قائدك ؟

Evet, komutanın kim?
بلي ، و قائدك

Bu arada artık komutanın olmadığıma göre bana efendim demek zorunda değilsin.
-لستُ قائدكَ مُجدّدًا، لذا لا حاجة لمناداتي بـ"سيّدي "

Pazartesi günü damdaydık, genç Lisiek'le ben... ve komutanın ön kapıdan çıktığını gördük... hemen aşağımızdaydı, merdivenden taraçaya iniyordu.
كنت و ليشيك على السطح يوم الاثنين و رأينا السيد جوز يأتي من الباب الامامي و كان على بعد خطوات من الفناء هناك و كنا نعلوه