"konakta" - Translation from Turkish to Arabic

    • الفيلا
        
    • في قصر
        
    konakta ya da evde dolaşan biri olursa kendimi buraya kilitliyorum. Open Subtitles إذا كان أحداً ما هنا يتجول في الفيلا أحبس نفسي هنا
    Aklımıza gelmeyen bir şey var. konakta başka gizli oda olmadığına emin misin? Open Subtitles هنالك شيء لم يخطر في بالنا، هل أنت واثق من أن الفيلا لا تحتوي غرف سرية أخرى؟
    konakta yaşayan bir kadın gördünüz mü merak ediyorum. Open Subtitles كنت أتسائل إن كنتِ قد رأيتِ امرأة تغادر الفيلا
    Sizi aile lanetiyle lanetlenmiş karanlık, gizemli bir konakta hayal ediyordum. Open Subtitles لقد كنت أتخيل أنكِ في قصر غامض و داكن بسبب لعنة عائلية
    Sizi aile lanetiyle lanetlenmiş karanlık, gizemli bir konakta hayal ediyordum. Open Subtitles لقد كنت أتخيل أنكِ في قصر غامض و داكن بسبب لعنة عائلية
    Mesajın konakta onlara ulaşacağı temennisinde bulunuyor. Open Subtitles إنه يتحدث عن أمل وجودهم أمنين في الفيلا
    Tepenin arkasındaki konakta. Open Subtitles في الفيلا أعلى التل.
    - konakta buluşuruz. Open Subtitles -سنُقابلك عند الفيلا
    - Bu konakta kalacaksın. Open Subtitles -في هذه الفيلا
    - Bu konakta kalacaksın. Open Subtitles -في هذه الفيلا
    - konakta. Open Subtitles -في الفيلا
    Sen şehrin diğer tarafında bir konakta yaşıyorsun. Open Subtitles أنتِ تعيشين في قصر على الجانب الآخر من البلدة
    Teker Kral, 10. konakta tek başına yaşıyor. Open Subtitles إن الملك يعيش بمفرده في قصر "ياما" العاشر
    Diyeceğim o ki, bu moruk 48 odalı bir konakta yaşıyor, öyle ki bu evler multi milyon poundluk sanat koleksiyonu. Open Subtitles يعيش في قصر من 48 غرفة في (ساوري) و الذي يحوي مجموعته الفنية التي تساوي الملايين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more