"konserve" - Translation from Turkish to Arabic

    • العلب
        
    • علب
        
    • المعلب
        
    • علبة
        
    • المعلبات
        
    • المعلبة
        
    • معلب
        
    • معلبة
        
    • المعلّب
        
    • معلبات
        
    • المعلّبة
        
    • العلبة
        
    • المعلبه
        
    • معلّب
        
    • المعلّبات
        
    Mutfağımda çalışan tek alet konserve açacağıydı, çünkü eğer yiyecek konservede gelmezse, donmuş olarak bir kutuda gelirdi. TED الأداة الوحيدة التي تعمل في مطبخي كانت محطمة العلب , لأنه ان لم يأتي معلباً أتى مثلجاً في صندوق
    - Eğer zengin değilsen, o zaman nasıl yeni bir buzdolabın elektrikli konserve açacağın ve bir milkşeyk makinen var? Open Subtitles اذا لم تكن غنيًا ، اذن كيف لك ان تمتلك ثلاجة جديدة وفتّاحة علب كهربائية ، و ماكينة خفق الحليب
    Fırtına kilerinde biraz konserve yiyeceğim var, belki bir şişe şarap bile vardır. Open Subtitles . . هناك بعض الطعام المعلب في مخزن العواصف و ربما زجاجة نبيذ
    Ya da o bizi bir balık gibi avlar, bu da bu konserve kutusunun sonu olur. Open Subtitles أو أنه سيدفع بطوربيد فى أمعائنا و يكتب بذلك نهاية علبة الصفيح هذه
    Teneke kutularda konserve fasülye yersin, ...haftanın beş günü ofisindeki kanepede uyursun. Open Subtitles تأكل فاصوليا المعلبات وتنام على أريكة مكتبك خمس ليال في الأسبوع
    Bu, konserve yiyeceklerin iç kaplamasında bulunan sıkılaştırıcı ve sentetik bir madde olan östrojendir. bazı plastiklerde de bulunudr. TED إنه مادة صلبة وإستروجين صناعي يوجد في الأطعمة المعلبة وبعض المواد البلاستيكية.
    Arı kovucu, konserve şeftali, ateşe dayanıklı kano. Open Subtitles طارد دبابير ودراق معلب وزورق مقاوم للنار.
    Ayrıca, hafif peynirler yok, konserve peynirler yok, ter önleyiciler yok, saç boyası yok, tanga yok. Open Subtitles ، وكذلك لا جبنة خفيفة ، لا جبنة معلبة لا صبغة شعر لا ملابس داخلية رفيعة
    konserve çuvalını veya diğer konserve çuvalı gibi. Open Subtitles مثلاً كيس العلب الفارغة خاصته أو كيس العلب الفارغة الآخر.
    Bir şey yok. Yalnızca konserve açacağı yüzünden delirdi. Open Subtitles لا شيء إنها فقط لقد جنت بسبب فتاحة العلب
    Anlamıyorum. konserve açacağı için ufak bir yorum yüzünden kapris yaptı. Open Subtitles لا أدري ملاحظة صغيرة عن مفتاح العلب وتفقد عقلها
    Doğumgünümde bana elektrikli konserve açağı almıştı. Ah! İyi, demek gereksiz şeyleri seviyor. Open Subtitles اشترت لي مرّة فتّاحة علب كهربائية بعيد ميلادي إذاً، تهوى الأجهزة الغير نافعة
    Evde konserve kaz ciğeri vardı, ben de biraz verdim. Open Subtitles كانت لدي بعض علب الكبدة قاربت نهايت صلاحيتها فأطعمتها له
    Dün gece konserve kayısılar çok lezzetliydi. Open Subtitles بالتأكيد استمتعت بحديثكن عن المشمش المعلب الليلة الماضية
    "Günde iki kez yürüyüşe çıkartmayı ve sadece konserve mama sevdiğini unutma. Open Subtitles تذكر أن تتجول به مرتين يومياً وهو يفضل الطعام المعلب للكلاب.
    İki paket zencefilli krema, yarım porsiyon mayalı hamur bir tane konserve ananas, ve bir teneke de Noel pudingi. Open Subtitles حزمتين من كريمة الزنجبيل نصف علبة مربى علبة من قطع الاناناس و علبة من بودنغ الكريسماس
    Bu kağıt parçasının bir konserve kutusundan geldiğine eminim. Open Subtitles أنا متأكد من أن قصاصة الورق هذه قد جاءت من علبة قد جاءت من علبة السرطان فى القمامة عندما مررت من هنا سابقا
    Tarzları, özellikle avlanırken gösterdikleri, ...bizi derinden sarsabilir, ama köpeklerimiz gibi paket veya konserve kutusundan et çıkarılıp verilmiyor onlara. Open Subtitles طرقهم، خاصّة عند الصّيد، قد تصدمنا للغاية لكنهم لم يُعطو اللحم من المعلبات والعبوّات كحال كلابنا.
    Nihayetinde Kaliforniya taze olarak sipariş edilenden çok daha fazla gıda üretti, dolayısıyla konserve ve donmuş gıdaların pazarlanması kritik hale geldi. TED في نهاية المطاف أنتجت كالفورنيا الكثير من الطعام الطازج، وعليه أصبحت مهمة للأطعمة المعلبة والمجمدة.
    İşe yaramaz bir konserve kutusunu arıyorlar. Open Subtitles لقد كانوا يبحثون عن علبة لحم معلب
    konserve tuna da yok. Sushi konusunda da endişelenmemiz gerektiğini sanmıyorum. Open Subtitles لا تونة معلبة ولا أظنّ علينا القلق حيال السوشي
    Ve işte, Frankfurt konserve fabrikasından Klaut ve Glutman'ı ezip geçen sari giysili yarısçıdan muhteşem bir atak. Open Subtitles و هروب رائع من صاحب القميص الأصفر، الذي سبق كلوت وغلوتمان من مصنع الغذاء المعلّب من فرانكفورت.
    Muhtemelen sana ilk olarak dört kutu konserve yemek bağışı yaptırabilir. Open Subtitles محتمل ان تطالبك بالتبرع باربع معلبات غذائية قبل النوم معها
    Kendimi bildim bileli, her Noel, konserve yiyecek ve kıyafet bağışı düzenliyorum. Open Subtitles جهّزت تبرعات الأطعمة المعلّبة و الملابس في كل عيد ميلاد منذ ما يمكنني تذكره.
    Namuslu politikacıların küçük dairelerde oturup, konserve fasulye yediklerini sanıyordum. Open Subtitles وأكل الفول الخروج من العلبة. أنا لست من محبي البقوليات.
    Onu iki yıl önce yapmıştık, sonra da konserve sebzelere hatta. Open Subtitles قد فعلنا ذلك قبل عامين، عندما كانت لدينا حربا صليبيه ضد الخضراوات المعلبه
    Aman Tanrım! Şuradaki konserve jambon mu? Open Subtitles ياإلهي, هل هذا لحم معلّب ؟
    Birileri arabasını konserve fabrikasının önüne bırakmış. Open Subtitles أحدهم ترك سيّارته مركونةً في موقعٍ مخالف أمام مصنع المعلّبات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more