"konseyde" - Translation from Turkish to Arabic

    • المجلس
        
    • بالمجلس
        
    konseyde her zaman olduğu gibi bu da kontrolden çıktı. Open Subtitles ومثل معظم الأمور قبل المجلس التي خرجت عن نطاق السيطرة
    Bu konseyde sadece bir soru sorulacak. Open Subtitles هناك مسألة واحدة سأقترحها على هذا المجلس.
    konseyde tartışmaları çözerdi son söz onundu. Open Subtitles كان يحل نزاعات في المجلس. كانت كلمته نهائية.
    Gerçek şu ki, konseyde çok fazla Amerikanlaştığınız konuşuluyor. Open Subtitles فى لحقيقة هناك اقاويل فى المجلس تخصك بأنك اصبحت متطبع بطباع الامريكيون تماما
    Eğer kurallara uysaydınız siz de konseyde olurdunuz. Open Subtitles لو فقط إتبعت الدستور لكُنت في المجلس الآن.
    Senin yaşında konseyde olmak... Daha önce hiç gerçekleşmedi. Open Subtitles لتكون في المجلس في سنك هذا لم يحدث هذا قط من قبل
    Öyleyse konseyde bana bir konuşma ayarlayabilir misin? Open Subtitles وأنت يمكنك أن تدبير لى أمر التكلم مع المجلس
    2 gün içinde konseyde konuşacaksınız. Open Subtitles أنتي ستتكلمين امام المجلس في غضون يومين.
    Geçen ayki konseyde fazla konuşmadın. Open Subtitles أنت لَم تَقُل الكثير في المجلس الشهر الماضي
    konseyde iyi oyun çevirdin bu arada. Open Subtitles تلكَ كانتَ خطوة جريئة التي نفذتها مع المجلس.
    Her neydiyseler bu konuyu konuşmak konseye düşer. Ve sen artık konseyde değilsin. Open Subtitles على أية حال, مهما كانوا فهذه مسألة يناقشها المجلس
    konseyde, zeki ve bekâr bir anne görmek harika olur. Open Subtitles واعتقد ان سيكون امراً رئعا انتي اماً عزباء ذكية مع رجال الأعمال في المجلس.
    konseyde beni aşağıladıktan sonra kanatlarım altına sığınmak mı istiyorsun? Open Subtitles بعد أن اضعفتى صورتى أمام المجلس الآن تطلبين الملاذ تحت جناحى؟
    Sürülerimiz birbirine bağlanacak, konseyde birleşik bir cephe. Open Subtitles قطعاننا ستتحد سويتآ جبهه صامده امام المجلس
    Kral Muhafızları'nın Lord Kumandanı da küçük konseyde bir yere sahiptir. Open Subtitles اللورد القائد ل كينجسوارد لديها مكان في المجلس الصغير.
    Kral Muhafızları'nın Lord Kumandanı da küçük konseyde bir yere sahiptir. Open Subtitles واللورد القائد للحرس الملكي له مكان في المجلس الصغير.
    Yüce konseyde konuşacağım. Sadece bilgiler. Open Subtitles يجب أن أخاطب المجلس الأعلى الحقائق فقط
    Yüce konseyde konuşacağım. Sadece bilgiler. Open Subtitles يجب أن أخاطب المجلس الأعلى الحقائق فقط
    konseyde ve orduda bizi kapatmak isteyen güçler var. Open Subtitles "آكي"، أنتِ تعلمين أن هنالك عناصر في المجلس.. يتربصون بنا لإقفال عملنا
    Dışarıdan gelenler konseyde konuşamaz. Open Subtitles لا يسمح للغرباء بمخاطبة المجلس
    Nasıl olurda konseyde olup efendi olamazsınız? Open Subtitles هذا غير عادل .. كيف يمكن ان تكون بالمجلس ولا تكون سيد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more