kontak lens ve gözlükler kırılma sorunlarını düzeltmek için ışığı büker. | TED | تعمل النظارات والعدسات اللاصقة على انحناء الضوء لتعويض تلك الأخطاء الانكسارية. |
Temel olarak bu teknik hastanın kontak lens görüşünü korneasına taşır. | TED | بصورة أساسية، يعمل هذا الأسلوب على إمالة عدسة المريض اللاصقة الموصوفة طبيًا داخل القرنية. |
kontak lensimi unutmuşum. Flore'de buluşalım. | Open Subtitles | لقد نسيت عدساتي اللاصقة هل يمكننا التلاقي في الفلور |
Sizi görebilmek için şu anda kontak lenslerimi takıyorum. | TED | أنا أرتدي عدسات لاصقة لأتمكن من رؤيتكم جميعا. |
Hayatta kontak lens takamam. | Open Subtitles | لا يمكنني أبدا أن أرتدي عدسات لاصقة. |
Samoalı biri arabaya düz kontak yaptırmaktan ne anlar ki? | Open Subtitles | ماذا يعرف هذا السامون عن تسخين اسلاك السيارة اللعينة |
- Canın cehenneme! - Beni korkutuyorsun. Sen kıçıma bile düz kontak yapamazsın. | Open Subtitles | ـ إنكِ تفقديننى أعصابى ـ وتقولين أنكِ تعرفين ماتفعلينه |
- Kablolar kıvılcım çıkartsın yeter. - Düz kontak yapamam. | Open Subtitles | فقط قومي بجعل الاسلاك تطلق شرارة - لا اعرف تسليك السيارة - |
kontak lensler bir işe yaramıyor. Gözlükler ise baş ağrısı yapıyor. | Open Subtitles | العدسات اللاصقة لا تعمل معى والنظارات تجلب صداع |
Detektif, banyo deliğinde mavi kontak lens bulduk. | Open Subtitles | أيتها المحققة ، لقد وجدنا هذه العدسة اللاصقة الزرقاء في بالوعة الحمام |
Bu bir kullan-at kontak lensi. | Open Subtitles | هذا هو العدسات اللاصقة يمكن التخلص منها. |
Belki kontak lensler yüzündendir. | Open Subtitles | أوه ربما هذا بسبب العدسات اللاصقة ماذا ؟ |
Saldırı esnasında kontak lenslerinden birisinin düştüğünü fark etmedin. | Open Subtitles | أنت لم تدرك أن واحدة من العدسات اللاصقة الخاصة بك برزت خلال الاعتداء |
kontak lensler, sürekli kullanım için değildir dostum. | Open Subtitles | العدسات اللاصقة ليست للاستخدام المستمر,صاحبي |
kontak lensler mi? Aman tanrım. Şaka yapıyor olmalısın. | Open Subtitles | عدسات لاصقة , يا إلهي لابد أنك تمزح |
Michael Wilson'ın otel odasında bir kontak lens bulduk. | Open Subtitles | وَجدنَا a عدسة لاصقة في غرفةِ فندقِ مايكل Wilson. |
kontak Lens aldım. | Open Subtitles | حصلت على عدسات لاصقة |
Diyelim ki bir arabayı 2 saniyeden evvel düz kontak yapabilecek memeliler. | Open Subtitles | قُلي الثديات التي يمكنها تسخين سلك سيارة في أقل من دقيقتين |
Hey Dub özel seri Olympics'leri düz kontak yapmayı nereden öğrendin? | Open Subtitles | أين تعلمت تسخين سلك الألعاب الألمبية الخاصة |
- Canın cehenneme! - Beni korkutuyorsun. Sen kıçıma bile düz kontak yapamazsın. | Open Subtitles | ـ إنكِ تفقديننى أعصابى ـ وتقولين أنكِ تعرفين ماتفعلينه |