"konteynırı" - Translation from Turkish to Arabic

    • حاوية
        
    • الحاوية
        
    Bütün yapmam gereken kauçuk konteynırı petrol ile doldurmak sonra darbeye dayanıp dayanmayacağını görmek için devirmek. Open Subtitles ما عليّ سوى ملء حاوية مطاطية بالنفط ثم نلقي بها لنرى إذا ما كانت ستتحمل الارتطام.
    Avrupa'dan buraya geri gelen bir konteynırı takip ettik. Open Subtitles لقد كنا نراقب حاوية من البر الرئيسي فى لأوروبا عائدة إلى المملكة المتحدة
    Siz o sonu çıkmaz sokak olan ipucunu takip edin biz de bu sırada konteynırı bulup mücehverleri alalım. Open Subtitles كذلك، فنحن نرحب بك إلى متابعة تؤدي طريق مسدود وفي حين وصلنا للشحن حاوية والعثور على المجوهرات.
    Yüzlerinizde ki ifadeden konteynırı açtığınızı ve içinde ne olduğunu gördüğünüzü anlıyorum. Open Subtitles التعابير التي على وجوهكم تدل على أنكم فتحتم الحاوية ورأيتم ما بداخلها
    Artık, seçilmiş çocuk olamasam bile, o konteynırı geri getireceğim. Open Subtitles بالرغم من أنه ليس لي، سأذهب وأحصل على تلك الحاوية الجديدة
    Belgelerime göre Gümrük ve Sınır Güvenliği bu konteynırı denetlememiş. Open Subtitles أوراقي لا تظهر بأن حماية الجمارك والحدود تشتبه في هذه الحاوية
    Liman işçileri bir saat önce konteynırı indirdi, 14'teki yığına koydu. Open Subtitles لقد أفرغ عمال الميناء حاوية الشحن قبل ساعة، ووضعوها في الصف 14.
    Çöp konteynırı buraya çekilmiş olabilir. Open Subtitles بالتأكيد حاوية القمامة غيروا مكانها
    -Kliniğin enerjisi bitiyor. -Boş ilaçlama konteynırı bulamadım. Open Subtitles لا استطيع ان اجد حاوية مبيدات فارغة
    Gümrüğün himayesi altındaki bir konteynırı çıkartıyor. Open Subtitles إنه يُخرج حاوية من مستودع الجمارك
    Dün teslimatı yapılan bir konteynırı var. Open Subtitles ...حسناً, كان لديه حاوية وصلت أمس
    A.B.D. ORDUSUNA AİTTİR Bu kargo konteynırı Amerikan Ordusu'nun. Open Subtitles هذه حاوية شحن للجيش الأمريكي
    Bobby'nin dosyaları çöp konteynırı gibi. Open Subtitles البحث في ملفات (بوبي) اشبه بالغوص في حاوية نفايات
    Yarın çöp konteynırı gelecek... Open Subtitles هناك حاوية ستأتي غداً و...
    Geliyorum. konteynırı açın. Geldiğimizde, ortalığı toparlaması için birini gönder. Open Subtitles أنا قادم ، عندما أدخل قم بإغلاق الحاوية و رفعها ، و لا تنسي القفل
    konteynırı açın. Geldiğimizde, ortalığı temizlemesi için birini gönder. Open Subtitles أنا قادم ، عندما أدخل قم بإغلاق الحاوية و رفعها ، و لا تنسي القفل
    Bu adamları şu konteynırı zorla açmaya çalışırken yakaladık. Open Subtitles لقد وجدنا هذين الرجلين يقتحما هذه الحاوية
    Planlar değişti millet! Bu konteynırı boşaltacağız. Open Subtitles إسمعوا جميعاً ، تغير المخطط سنخلي هذه الحاوية
    Aynı benim de içine konulduğuma benzeyen bu konteynırı dün gece kurtardık... Open Subtitles تمّ إنقاذنا ليلة البارحة من تلك الحاويات تشبه كثيرًا الحاوية التي كنت بداخلها وأنا مخطوفة
    Benden terbiyesizce çalınan konteynırı hatırlıyor musun? Open Subtitles أتتذكرين تلك الحاوية والتي سُرقت مني بطريقة غير لطيفة ؟
    Onu biliyor. konteynırı biliyor. Open Subtitles إنه يعرف بالأمر، يعرف عن الحاوية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more