Kontratım, her yarım saatte bir bir öpücük almam gerektiğini açıkça belirtiyor. | Open Subtitles | عقدي يقول أنه بعد كل نصف ساعة سأحصل على قبلة |
Kontratım çok yakında bitiyor. Yenilemeyi düşünüyordum. | Open Subtitles | تعرف, عقدي ينتهي قريباً لقد كنت أفكر بتحديثه |
Hala Kontratım devam ederken bu olay cereyan ettiği için şanslısın. | Open Subtitles | أنت رجل محظوظ. حصل ذلك في ظل استمرار عقدي معك. |
Benim üçlü A Kontratım satın alındı. | Open Subtitles | تم شراء عقدى الجيد |
Kontratım var. | Open Subtitles | أني وقعت على إتفاقية عدم الإفصاح. |
- Kontratım bir haftalık. Kaybedecek pek bir şeyim yok. | Open Subtitles | -أنا عقدي لمدة أسبوع واحد, لايوجد الكثير لأخسره. |
-Çırağım. İşte Kontratım. | Open Subtitles | انا مبتدئ وهذا عقدي |
Kontratım bu yıl sonunda bitti efendim. | Open Subtitles | ان عقدي ينتهي هذه السنة |
Ve Kontratım sezon sonunda bitiyor. | Open Subtitles | عقدي يتنهي بنهاية هذا الموسم |
Braves'le olan Kontratım ve bağlarımın yırtılması. | Open Subtitles | مثل عقدي مع فريق (بريفز) و اصابتي في الاربطه |
Benim için sorun olmaz ancak Kontratım yok. | Open Subtitles | لا أمانع ولكن ليس معي عقدي. |
Kontratım hakkında konuşmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نتحدث عن عقدي |
İlk Kontratım 96'daydı. | Open Subtitles | عقدي الأول كان في عام 1996 |
Bir müzisyenin afişinde yazana bakın: "Korkarım albümüm 200 binden fazla satmayacak. bu yüzden şanımı, şöhretimi kaybedeceğim ve daha sonra Kontratım iptal olacak, Bleecker caddesinde Journey coverları yapmaya geri döneceğim." | TED | هذه على ملصق لفنان موسيقي، تقول: "إنني قلق من أن مبيعات أقراص أغانيي لن تصل أكثر من ٢٠٠٠٠٠ وحدة وبالتالي ستضيع فرصة استردادي لمال التعويض ومن ثم سيتم إلغاء عقدي وسأعود إلى عمل صفقات ترحالية في شارع "بليكر" |
Uçuş Kontratım. | Open Subtitles | إنّه ميثاق عقدى |
Kontratım var. | Open Subtitles | أني وقعت على إتفاقية عدم الإفصاح. |