| Tercih hakkı bu kontratların bir bölümü olarak azınlık şirketlerine verilecek. | Open Subtitles | الأفضلية لشركات الأقليات هي جزء من هذه العقود. |
| - Bu değişime göre Bay Mata'nın elinde tuttuğu kontratların ihalesi benim uygun gördüğüm birine verilecek. | Open Subtitles | هذه المناوبة تعني أن العقود في غياب السيد قد تكون الآن لي كمكافأة لمن أراه المناسب |
| Ve bu durumun gerçekliğinden ötürü size maaşların kesintisinden ve kontratların iptalinden önce derneğinizle konuşma fırsatı vermek istedim. | Open Subtitles | وبسبب حقيقة الوضع سوف أعطيك فرصة للتحدث عن النقابات قبل أن أوقف مرتبات التقاعد وألغي العقود |
| Bu nedenle de kontratların üzerinde hep aynı isimler var. | Open Subtitles | لذلك كل الأسماء على كل العقود هى نفسها |
| Evet, J. Humphrey Tasarımları için kontratların hazır olduğunu söyleyin. | Open Subtitles | اخبريها ان العقود جاهزة لتصاميم جيني |
| Konuş benimle. kontratların bazılarını mı almışlar? | Open Subtitles | لقد أخذوا بعض العقود ؟ |
| - kontratların çalınması beni neden ilgilendirmesin? | Open Subtitles | -انا لا أهتم إن كانت سُرقت العقود ؟ |
| Bütün kontratların yüzde yirmisini. | Open Subtitles | من جميع العقود. |
| O kontratların imzalanmış olduğundan emin ol. | Open Subtitles | تأكد أن كلّ العقود موقّعة |
| kontratların hayatıma hükmetmesine izin verseydim Facts of Life'ı yapıyordum. | Open Subtitles | إذا تركت العقود تتحكم بحياتي، سأكون لا أزال أعمل في (حياة عجيبة)، بدون جوائزي |
| Senden istediğim şey bu kontratların bir taslaklarını çıkarıp yarın sabah 8:00'de Rachel Zane'e teslim etmen. | Open Subtitles | ما أريده منك هو إنهاء صياغة العقود وإرسالها لـ (رايتشل زاين) في الثامنة صباح الغد |