Yeni kitabı hakkında, babanın konuşacağı adam işte. | Open Subtitles | هذا هو الرجل الذى سيتحدث معه والدكِ بشأن كتابه الجديد |
Bir kaç tokalaşma, sonra podyuma yaklaşık yedi dakika konuşacağı yere gidiyor. | Open Subtitles | يصافح البعض , ثم يشق طريقه إلى المنصة حيث سيتحدث لمدة 7 دقائق |
Ve konuşacağı tek insan sensin çünkü şu anda yanında olduğunu sanıyor. Ne? | Open Subtitles | والشخص الوحيد الذي سيتحدث إليه هو أنت لأنه يعتقد أنك معه هناك في الأعلى ماذا؟ |
Fakat kumandan Tano, mahkumun konuşacağı tek kişiymiş. | Open Subtitles | لكن القائد تانو هي الشخص الوحيد التى ستتحدث له السجينة |
Senin gibi bir çalışana konuşacağı hissine nerden kapıldın.. | Open Subtitles | يغطى قصته أليس كذلك ؟ لذا ما الذى جعلك يظنى أنها ستتحدث ل |
İnsanların 400 yıldan fazla zaman geçtikten sonra hala konuşacağı bir şey yapmış olmayı düşünmek hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | أحب أن أفكر بأنني ما زلت أستطيع فعل شيء ليتحدث عنه الناس لأكثر من أربعة قرون قادمة |
Buradaki tek soru ilk önce hanginizin konuşacağı. | Open Subtitles | انه فقط السؤال عن من منكم سيتحدث اولاً |
konuşacağı tek kişi benim. | Open Subtitles | الشخص الوحيد الذي سيتحدث له هو أنا |
Eğer kaçtıysa, ilk konuşacağı kişi Emily olurdu. | Open Subtitles | لوكانهارباً، فأول من سيتحدث إليه ستكون (إيميلى) ذلك الفتى مُصِّر على إكتشاف الحقيقة. |
Ne yazık.Çünkü eğer davet edersen herkesin hakkında konuşacağı kişi Robert Axle olacak | Open Subtitles | هذا مؤسف، لأن (روبرت أكسل) هو الشيء الوحيد الذي سيتحدث عنه الناس عندما تدعينه للحفل |
Uzma'nın üvey babasının hakkında konuşacağı şey. | Open Subtitles | زوج أمّ ( أوزما ) سيتحدث فيه الأسبــوع المُقــبل |
Burada Dr. Skouras'ın bir açılışta konuşacağı yazıyor. | Open Subtitles | (مكتوب هنا أن (د. سكوراس سيتحدث في حفلة خيرية |
- Bir gezgine konuşacağı söylenir. | Open Subtitles | - قيل أنه سيتحدث إلى المسافر ... |
Joy'un İspanyolca konuşacağı yer de hapishane değilmiş. | Open Subtitles | "ولن يكون السجن هو المكان الذي ستتحدث فيه الإسبانيّة" |
Müvekkili adına onun konuşacağı daha önce bildirilmişti. | Open Subtitles | لقد ذكر مسبقاً أنها ستتحدث نيابة عن موكلها... |
- Bu seninle konuşacağı anlamına gelmez. | Open Subtitles | -مُجرد أنكِ تعرفين مكانها لا يعني بأنها ستتحدث إليكِ -لما لا؟ |
Belki de gerçekten konuşacağı bir erkek modeline ihtiyacı vardır. | Open Subtitles | ربما هو يحتاج الى رجل هنا ليتحدث اليه |