konuşmamız gerekiyor. Bu yüzden geldim. | Open Subtitles | بل يجب أن نتحدث عن ذلك فهذا السبب الذى جئتُ من أجله |
Sanırım bunun amacımızı nasıl tehlikeye attığı... konusunu konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | أظن أنه يجب أن نتحدث في كيف يمكن لهذا أن يعرقل أهدافنا |
- Holly Weaver, konuşmamız gerekiyor. Power, 2. Sezon, 5. | Open Subtitles | هولى ويفر, . علينا التحدث ترجمة وتعديل ورفع أحـــــــــمـــــــد الـــــــــبـــــــــــنـــــــــــــا |
Kızımın yaşamında mahvettiğim her şeyi konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | نحن يجب أن نتحدّث عن كلّ الطرق التي خرّبت حياة ابنتي فيها. |
Britanya Hükümeti'nin bizi ileride ne gibi engellerin beklediği hakkındaki tutumunu konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | علينا أن نتحدث عن مزاج البرلمان البريطاني, والصعاب التي في الطريق |
Biz de tam seninle görüşmeye geliyorduk. Seninle Curtis Peck hakkında konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | لقد كنا فى طريقنا لرؤيتك نريد التحدث عن كورتيس بيك |
Sana yardımım dokunabilir, ama yüz yüze konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | قد أتمكن من مساعدتك لكن نحتاج للتحدث وجهاً لوجه |
Bunu konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | علينا التحدّث حول هذا الوقت متأخّر، أنا متعبة |
Sanırım bunun hedeflerimizi nasıl etkileyeceğini konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | أظن أنه يجب أن نتحدث في كيف يمكن لهذا أن يعرقل أهدافنا |
- O zaman sanırım Jack ve Ben hakkında şimdi konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | لذلك أنت وأنا يجب أن نتحدث عن جاك وبن الآن. |
- konuşmamız gerekiyor. - Yani ayak masajı yok mu? | Open Subtitles | . نحن يجب أن نتحدث إذن لن تدلك قدمى ؟ |
Ne olduğunu anlamak istiyoruz ama bunu yapmak için sizinle konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | نريد أن نفهم ماذا حدث ولكن لكي نقوم بهذا علينا التحدث معكِ |
Tripp, Tripp, karar vermeden önce bu konuyu konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | تريب ، تريب ، أنا فقط أعتقد أنه علينا التحدث عن ذلك |
Bu formülün buz pateninde hangi figür için yazıldığını bilen biriyle konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | علينا التحدث مع شخص يعرف أي حركات تزلج كتبت بها هذه الصيغة |
Bunun garip olduğunu biliyorum ama konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | أعرف أنّ هذا غريب لكن يجب أن نتحدّث |
Bak, biliyorum şu an olabilecek en kötü zaman ama konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | أعلمُ أنّ الوقت غير مناسب إطلاقاً، ولكن... يجب أن نتحدّث |
konuşmamız gerekiyor mu? | Open Subtitles | أنا تعب هل علينا أن نتحدث بالموضوع؟ |
O telefonu açan kişiyle konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | اذن نحن نريد التحدث مع اياً كان من استقبل تلك المكالمة |
Onunla oturup konuşmamız gerekiyor. Mesajla olmaz. | Open Subtitles | نحتاج للتحدث معاً, ليست رسالة فقط. |
Gelecek seneki seçeneklerin hakkında konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | علينا التحدّث بخصوص خياراتك للعام المقبل. |
Maria, konuşmamız gerekiyor çünkü ödülün bir diğer parçası da hepiniz Alexis Jordan ile tura çıkacaksınız. | Open Subtitles | ماريا، يجب ان نتحدث جزء من الجائزةِ ذلك أنتم تنالون جولةِ مَع أليكسيس جوردن |
Sayın Başkan,kocanız hakkında konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | سيدتي الرئيسة، نحتاج للحديث حول زوجك |
konuşmamız gerekiyor. Üzgünüm; ama önemli bir konu. | Open Subtitles | يجب أن نتكلم,أنا آسفه ولكن هذا نوعا ما مهم |
Oğlunuzla konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | إسمعي ، نحن بحاجة للحديث مع إبنك |
Onunla konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | علينا الحديث معها |
konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن أتحدث معك |
Birlikte yaşamamız konusunda konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | النظرة. نَحتاجُ للكَلام عنك وأنا يَعِيشُ سوية. |
Yetkili biriyle konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | نُريد التحدّث للشخص المسؤول. |