"konuşmayacaksın" - Translation from Turkish to Arabic

    • تتكلمي
        
    • لن تتحدث
        
    • تكلمي
        
    • لن تتكلم
        
    • لا تتحدثي
        
    • تتحدثي مع
        
    • لن تتحدثي
        
    • لا تحدث
        
    • لا تتحدثين
        
    • أنت لا تَتكلّمُ
        
    • تخاطب
        
    Oturmaya kendine bir kadeh dolusu 'kapa çeneni' almaya ne dersin? Çünkü önümüzdeki bir saat boyunca konuşmayacaksın. Open Subtitles صبي على نفسك الزجاج و لا تتكلمي في الساعة القادمة
    Adamlarımın önünde benimle bir daha asla bu şekilde konuşmayacaksın. Open Subtitles لن تتحدث إلي ثانية بهذه الطريقة أمام رجالي
    Bana bak, bu trenden inene kadar kimseyle konuşmayacaksın. Open Subtitles اسمعي لا تكلمي أحداً حتى تنزلي من القطار
    Bunun bir daha olmayacağına dair bana söz vermeni istiyorum ne yapmaya karar verirsem vereyim, bu odanın dışında benden başka hiç kimseyle bunu konuşmayacaksın. Open Subtitles اريدك ان تعدني ان هذا لن يحدث مرة اخرى انه لا يهم مهما قررت فعله انت لن تتكلم
    Biz bunun hakkında konuşuyoruz. Sen niye konuşmayacaksın? Open Subtitles نحن نتحدث عن هذا الأمر فلمَ لا تتحدثي أنت؟
    Hani kimseyle konuşmayacaksın diye anlaşmıştık? Open Subtitles لقد اعتقدت بأننا إتفقنا بأنك لن تتحدثي مع أحد
    Bir daha çocukların önünde hakkımda kötü konuşmayacaksın! Open Subtitles لكن هذا توقف الآن انتِ لن تتكلمي عني بسوء امام
    Seninle konuşulmadan konuşmayacaksın. Open Subtitles فلا تتكلمي حتي يوجه إليك الكلام
    Bir daha burada konuşmayacaksın. Open Subtitles لا تتكلمي مرة ثانيه هنا
    konuşmayacaksın, bu yüzden bilgileri direk beyninin ön ve temporal lobundan alacağım. Open Subtitles أنت لن تتحدث ، لذا سأعمل على استخراج المعلومات مباشرة من الفص الأمامى و الصدغى لمخك
    Bunu sana vereceğim ama bunun hakkında bir daha asla konuşmayacaksın. Open Subtitles سأجلبه لك ، لكنك لن تتحدث حول هذا الموضوع مجددا
    Bunu sana vereceğim ama bunun hakkında bir daha asla konuşmayacaksın. Open Subtitles سأمنحك إيـاه. لكنك لن تتحدث عن هذا الـأمر ثانيةً.
    Kimseyle konuşmayacaksın. Open Subtitles أنتي لا تكلمي أي شخص
    Ben sana kimseyle konuşmayacaksın demedim mi? Open Subtitles ألم أخبركِ أن لا تكلمي أحداً؟
    Sessizlik! Söylenmediği sürece konuşmayacaksın. Open Subtitles بينما كنت تمزق ملابسها وتضربها لن تتكلم إلا إن دعا الأمر
    - Demek konuşmayacaksın? - Şu kelepçeyi nerden buldunuz Bayan Porter? Open Subtitles - لذا أنت لن تتكلم من اين حصلتى على هذا السوار سيدة بورتر؟
    Tek yok başa çıkabilmemiz için güçlü olmamızdır. Bunun hakkında konuşmayacaksın. Open Subtitles هناك طريقة واحدة يمكن بها التعامل مع الأمر لا تتحدثي عن الأمر.
    - konuşmayacaksın! Open Subtitles انت لم تتحدثي مع ذلـك الرجل
    Marlena. O bir yıldızıdır. Kimseyle konuşmaz ve sen de onunla konuşmayacaksın. Open Subtitles إسمها (مارلينا) إنها نجمة جذابة وهى لا تحدث أحدا ولا تتحدث إليها
    Kimseyle görüşmeyeceksin, kimseyle konuşmayacaksın görüşmen dışında bu binadan başka bir yere adım atmayacaksın. Open Subtitles لا ترين أي أحد , لا تتحدثين الى أي أحد ولا تخرجي من هذه الشقة الا لتذهبي الى مقابلتك
    Benimle konuşmayacaksın, beni aramayacaksın ve bana bir daha asla bu aptal mektuplardan yollamayacaksın! Open Subtitles أنت لا تَتكلّمُ معي، أنت لا تكلمني بالتليفون ولا أبداً ترسلْي أحد هذه الرسائل الخري أبداً ثانيةً
    Kızımla bir daha hiç konuşmayacaksın. Open Subtitles لكنكَ لن تخاطب ابنتي مجدداً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more