Kötü kalpli öğretmenle ne konuştuğunuzu öğrenmek istiyor. | Open Subtitles | تريد معرفه ما أنت والمعلم البخيل تتحدثون عنه |
Siz iki küçük Spice Girls kiminle konuştuğunuzu sanıyorsunuz? | Open Subtitles | من انتما يا فتيات التوابل اعتقت انكم تتحدثون الي |
Ev hapsi meselesini konuştuğunuzu ve size uyduğunu söylediğinizi öğrendim. | Open Subtitles | فهمت أنكمـا تحدثتما عن عقوبة الحجز المنزلي وأنك موافق عليهـا؟ |
Sadece "havadan sudan" konuştuğunuzu hiç zannetmiyorum. | Open Subtitles | لا أظن أنكما تتحدثان عن الأشياء المعتادة |
Sizin benim dilimden konuştuğunuzu biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعرف أنكما تتكلمان اللغة نفسها التي أتكلمها |
Sadece, o gün onunla birlikte olan biriyle konuştuğunuzu yazamaz mısınız? | Open Subtitles | ألا تستطيعين أن تقولى أنكِ تحدثتِ مع شخص كان معه طوال ذلك الوقت؟ |
Öldürüldüğü gece de dahil. Ne hakkında konuştuğunuzu hatırlıyor musunuz? | Open Subtitles | بما في ذلك بعد ظهر اليوم الذي قتل فيه هل تذكرين ما تحدّثتما عنه؟ |
Gitmeden önce ne konuştuğunuzu hatırlıyor musunuz? | Open Subtitles | هل تتذكرين بأي فرصة ما كنتم تتحدثون عنه بالضبط عندما ذهب ؟ |
Ne hakkında konuştuğunuzu Söylemenin bir sakıncası var mı? | Open Subtitles | هل لديك مانع في إخباري بما كنتم تتحدثون عنه ؟ |
Siz beyler ne hakkında konuştuğunuzu bile bilmiyorsunuz. | Open Subtitles | انتم ايّها الفتيان ليس لديكم ايّ فكرة عمّا تتحدثون بشأنه |
Bak, biz içeri girdiğimizde ne konuştuğunuzu duydum. | Open Subtitles | انظري ، لقد سمعتُ ما كنت تتحدثون عنه جميعًا وقت دخولي |
Herkes ne kadar da ciddi. Lütfen iş hakkında konuştuğunuzu söylemeyin. | Open Subtitles | الجميع جاد، أرجوكم أخبروني بأنّكم لا تتحدثون عن العمل |
Andrews ile ne konuştuğunuzu söylemek ister misin? | Open Subtitles | هل تريدين إخباري بما تحدثتما به أنت وأندروز؟ |
Peki, bak, bunun iyi bir fırsat olacağını düşündüm ve annem bana bunu konuştuğunuzu söyledi... | Open Subtitles | حسنا, اسمع لقد ظننت بأنها ستكون فرصة عظيمة وأمي أخبرتني بأنكما تحدثتما في هذا الأمر |
Ne hakkında konuştuğunuzu söyleyebilir misiniz? | Open Subtitles | هل يمكنكِ أن تخبريني عمّا تحدثتما أنتما الاثنان ؟ |
Ne konuştuğunuzu anlamamamız hiç doğru değil. | Open Subtitles | لا أعتقد أنه من العدل أن نجهل ما تتحدثان فيه. |
İkinizin tekrar konuştuğunuzu birlikte çalıştığınızı görmek bana yeter. | Open Subtitles | فقط معرفة أنكما تتحدثان معا بدون ذكر أنكما تعملان معا يكفيني |
- Babamla özel hoca ile ilgili bir şeyler konuştuğunuzu duydum. | Open Subtitles | لقد سمعتكم أنتِ ووالدي تتحدثان عن مدرس من أجل أختك |
Ölü bir adamla konuştuğunuzu söylemiyorum bile. | Open Subtitles | وخذا بعين الاعتبار بأنكما تتكلمان مع شخص ميت! |
Bu sabah dedektiflerle konuştuğunuzu biliyoruz. Ama birkaç soruyu daha cevaplayabilmenizin bize çok yardımı olur. | Open Subtitles | نعلم أنكِ تحدثتِ للمحققين هذا الصباح ولكن لو سمحتِ لنا ببضع أسئلة أخرى فقد يعيننا هذا |
Evlat, sadece bize ne konuştuğunuzu söyle, hepsi bu. | Open Subtitles | يا بُني، أخبرنا ما تحدّثتما عنه وحسب، هذا كلّ شيءٍ. |
Ne hakkında konuştuğunuzu anlamıyorum.. Sadece küçük bir grupla, futbol oynardık ve.. | Open Subtitles | ..لم أكن أعلم أنك كنت تتحدث بشأن لقد كنا مجموعة صغيرة فحسب، اعتدنا لعب كرة القدم و |
Jessica'nın Baltimore'dan ayrılmadan önce seni... ..ziyarete geldiğini ve ne hakkında konuştuğunuzu biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم أنها جاءت لزيارتك قبل ذهابها إلى بالتيمور " ونعلم ما تحدثت عنه " |
Ne bok hakkında konuştuğunuzu bilsem memnuniyetle yardımcı olurdum. | Open Subtitles | أَحبُّ ان اُسَاعَدَكم لو كنت أعَرف عن ماذا تتكلمون بحق الجحيم |
Kanunun yetki verdiği bir polis ile konuştuğunuzu size hatırlatırım. | Open Subtitles | هل لي ان اذكرك بأنك تتحدث الى شرطي في القانون |
Polisle konuştuğunuzu biliyoruz. | Open Subtitles | حسناً؟ نحن نعلم أنّكِ تتحدثين مع الشرطة، ولا بأس بذلك |
Sizin konuştuğunuzu bile duyduğumu sanmıyorum Bay Feffer. | Open Subtitles | لا أعتقد l أبدا اني سمعتك تتكلّم قبل ذلك، سّيد فيفير |