Düşük güçlü çifte açmaz meydana geldiğinde açıkça konuşmayız, gözden kaçarız, fakat açıkça konuşursak, cezalandırılırız. | TED | يحدث القيد المزدوج منخفض الطاقة عندما لا نتحدث فإننا لا نُلاحَظ، لكننا إذا تحدثنا نُعاقب. |
Geçen yıldan çıkardığım ders şudur, eğer ölüm hakkında şimdi konuşursak, sağlıklıyken yaşam çok daha kolay olur. | TED | لذلك، الدرس الذي تعلمته من العام الماضي هو ستكون الحياة أكثر سهولةً للعيش لو تحدثنا عن الموت الآن، بينما نحن أصحاء. |
Diğer tarafta, ölüm hakkında daha çok konuşursak, keder çevresinde hissettiğimiz duygularla ilgili daha rahat olacağız. | TED | وعلى الجانب الآخر، لو تحدثنا أكثر عن الموت، سنصبحُ أكثر راحةً مع العواطف التي نعيشها نحو الحزن. |
Sorunlar hakkında ne kadar çok konuşursak bağlantılı olduklarını o kadar çok görürüz, çünkü bizler birbirimize bağlıyız. | TED | كلما تكلمنا عن الأشياء، كلما علمنا أن القضايا مرتبطة لأننا متصلون. |
Bence bütün gece konuşursak bu olayı çözebiliriz. | Open Subtitles | إن تكلمنا طوال الليل فسنسوي هذه المسألة حتماً |
En azından beş dakikalığına iş konuşursak, siz doktorlara öğle yemeği ısmarlayarak ilaç yasasını da ihlal etmemiş oluruz. | Open Subtitles | أنه ليس أنتهاكاً لسرية الأدوية من خلال رشوتكم لطبيبكم بوجبة غداء مادام نحنُ نتكلم حيال العمل لأقل من خمسة دقائق |
Çok uzun konuşursak nasıl başladığımı unuturum ve seni bir dahaki görüşümde bu konuşmayı unutmuş olurum. | Open Subtitles | إن تحدثنا كثيراً سأنسى كيف بدأت المحادثة و المرة القادمة التي أراك فيها لن أتذكر هذه المحادثة |
Hep bir ağızdan konuşursak, hiç bir şeyi halledemeyiz. | Open Subtitles | لن نصلَ لأي نتيجة اذا تحدثنا كلنا في نفس الوقت |
Ama içeride konuşursak daha iyi olur. | Open Subtitles | و لكنه سوف يكون أكثر سهولة لو تحدثنا بالداخل |
Harken seninle konuşursak bizi kovacağını söyledi. | Open Subtitles | هاركين اخبرنا بانة سوف يفصلنا اذا تحدثنا اليك |
Sizinle ne kadar konuşursak konuşalım, sizin tarafınızdan duyulmadığımızı hissediyoruz. | Open Subtitles | نحن نشعر أنه مهما تحدثنا إليك فإنه لا يتم سماعنا من قبلك هذا الإعلان الأخير يوضح وجهة نظري |
Eğer bunun hakkında biraz daha konuşursak bizi %100 öldürecekler. | Open Subtitles | وفرصة 100% أنهم سيقتلوننا إذا تحدثنا عن الموضوع لوقت أطول |
Bu konu hakkında konuşursak, vatan haini ilan edilecektik. | Open Subtitles | وهددونا بتهمة الخيانة لو تحدثنا أبداًعن الأمر |
Onunla konuşursak vazgeçebilir ona olan hislerimizi söyleriz. | Open Subtitles | ليس لو تحدثنا إليه ، لنشرح له شعورنا تجاهها ، قد يساعدنا بأن نبقيها بأمان. |
Varsayımsal olarak konuşursak, ya Dünya'nın bire bir kopyasını bulsaydık ve bulduğumuz bu yeni gezegenle şu anki gezegenimiz arasındaki tek fark, insan evriminin henüz gerçekleşmemiş olması olsaydı en ham haliyle... | Open Subtitles | ماذا لو تحدثنا افتراضا أننا اكتشفنا نسخة طبق الأصل من كوكب الأرض والفرق الوحيد بين |
Eğer düşük frekansta konuşursak, bizi duyacaklarını sanm... | Open Subtitles | إذا تكلمنا بصوت منخفض لاأعتقد أن بإمكانهم سماعــ |
Matematiksel konuşursak, birçok bilinmeyen var. | Open Subtitles | لو تكلمنا جبريا ً، سيكون هناك الكثير من المجاهيل |
Galiba ne kadar konuşursak, o kadar çok öğreniyor. | Open Subtitles | أظن بأنه كلما تكلمنا أكثر كلما تعلمت أكثر |
Özel olarak konuşursak daha isabetli olacak. | Open Subtitles | لكن سيكون الامر افضل لو تكلمنا بشكل شخصي |
Eğer hepimiz konuşursak hiç kimse başkasına şikayet edemez. | Open Subtitles | إذا تكلمنا سوياً ، لن يُبلغ أحدنا عن الآخر. |
Çünkü odadakilere güvenmiyorum ve İspanyolca konuşursak Pablo'ya yetiştirirler. | Open Subtitles | لان هؤلاء الرجل لم يتم فحصهم واذا تكلمنا بالاسبانيه ربما يصل الكلام الي بابلو |