"konu şu" - Translation from Turkish to Arabic

    • الأمر هو
        
    • المقصد هو
        
    • بيت القصيد هو
        
    • المهم هو
        
    • الموضوع هو
        
    • المغزى هو
        
    • إليك الأمر
        
    • وهذه النقطة
        
    • الهدف أنه
        
    Konu şu ki, onun için çalışmak gerçekten aşağılayıcı bir durum. Open Subtitles الأمر هو, أنه من المذل للغاية العمل لدى ذلك الرجل
    Konu şu ki, haftalardır bu sıkıntıyla boğuşuyorum ama kim için? Open Subtitles و الأمر هو .. لقد كنت خائفه من افصاح هذا الأمر منذ اسابيع 859 00: 33:
    Konu şu, Koç bu bebekleri bana verdi. Open Subtitles المقصد هو ، المُدرّب جعلني مسؤول عن تلك السيّدات
    Konu şu, bu saçmalıkları kes de mal sayımı yapmama müsaade et. Open Subtitles بيت القصيد هو: كف عن ترديد ترهاتك هذه ودعني أستكمل التحقق من معداتي
    Konu şu ki, bu anlaşmadan ne kadar para kazanacağın hiç bir önemi yok. Open Subtitles المهم , هو كمية المال التي سأجنيها من هذه الصفقة
    Konu şu ki, o yerin kesinlikle varolduğuna ikna oldum. Open Subtitles الموضوع هو اني اقتنعت تماما ان المكان موجود
    Konu şu ki, salı yerine çarşamba günü evlendik. Open Subtitles المغزى هو أننا تزوجنا بيوم الاربعاء بدلاً من يوم الثلاثاء.
    Konu şu ki; artık seninle evli kalmak istemiyorum. Open Subtitles إليك الأمر ليز، أنا لا أريد أن أكون متزوجا أكثر من هذا
    Konu şu ki, bu işi Oliver'sız devam ettireceksek birbirimize güvenmek zorundayız Felicity. Open Subtitles وهذه النقطة هي، إذا نحن في طريقنا للقيام بذلك دون أوليفر، فيليسيتي، علينا أن نثق في بعضنا البعض.
    Konu şu ki, siz-- siz hayatımdaki en önemli iki kişisiniz. Open Subtitles ما في الأمر هو... أنكما شخصان من أهم الأشخاص في حياتي
    Konu şu ki yarın sabaha kadar sürmeyeceğinden oldukça eminim. Open Subtitles الأمر هو, انني متأكد أنها لن تصمد حتى الصباح
    Konu şu ki, ben sadece anne olmak istemiyorum. Open Subtitles لكن الأمر هو أنني لا أريد أن أكون أماً فقط
    Konu şu, yapmıyorlar ve yapmayacaklar da çünkü buradaki bisikletli polisler ki onlardan binlercesi var hükümeti dağ bisikletlerine ihtiyaçları olduğuna dair ikna etmişler. Open Subtitles الأمر هو أنها ليست كذلك وهم لا يزالوا في مباحثات الأمر لأن شرطة الدورية هنا وهناك الكثير منها
    Konu şu ki, insanların yanlış anlamasını istemiyorum. Open Subtitles الأمر هو أني لا أريد أن تأخذ الناس انطباع خاطيء
    Konu şu ki, geçen hafta başladı bu... Open Subtitles الأمر هو 000 لقد بدأ الاسبوع الماضي
    Konu şu ki, bu insanları dış dünyada istemiyoruz. Open Subtitles المقصد هو لا نريد لهؤلاء الناس أن يكونوا بالخارج
    Bak Konu şu ki geçmişin hakkında seni yargılamak için buraya gelmedim. Open Subtitles انظري، المقصد هو.. لستُ هنا لأحكم على ماضيكِ
    Konu şu ki, Michael uzun zamandır ailenin bir parçası gibiydi. Open Subtitles بيت القصيد هو أن (مايكل) كان فرداً من العائلة لوقت طويل
    Konu şu ki, onu bir kez gördüğümüz zaman gelecek gerçekleşmek ister. Open Subtitles المهم هو أننا حالما نلمحه سيرغب المستقبل بالحدوث
    Konu şu ki, bu komuta böyle bir fırsatı değerlendirmek için gereken güvenliği sağlayamıyorsa onun liderliğini ve işlevini yeniden değerlendirmemiz gerekir. Open Subtitles الموضوع هو التالي: إن كان هذا المرفق.. لا يملك الإمكانيات والاجراءات الأمنية للاستفادة تماماً..
    Konu şu ki, işi doğru yaparsam bir silah ambargosunun pratikte uygulanması imkânsız olurdu. Open Subtitles المغزى هو لو إننى أديت عملى مضبوطاً سيكون حظر التسلح من المستحيل أن يُفرض عملياً
    Konu şu, sınırlarına saygı duyacağım. Open Subtitles إليك الأمر... أنا سوف أحترم حدودك.
    Konu şu ki, hepsini kaybettim. Open Subtitles وهذه النقطة هي، ل فقدت كل منهم.
    Konu şu ki, 400 yıldan fazla zamandır o bayrak kimse için indirilmedi. Open Subtitles الهدف أنه لأكثر من 400 سنة لم ينكس العلم لأي أحد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more