"konularda" - Translation from Turkish to Arabic

    • مسائل
        
    • المواضيع
        
    • مواضيع
        
    • في الأمور
        
    • بشأن أمور
        
    • حول أشياء
        
    • حول كل
        
    • ناقشنا في وقت
        
    • كان قد ناقشنا
        
    • قد ناقشنا في
        
    • في أمور
        
    • في المسائل
        
    • في عدة
        
    • إلى حدّ ما في هذا
        
    • خبره
        
    Aşk ve kadınlarla ilgili konularda günahın varlığını inkar etmiyorum. Open Subtitles في مسائل الحب و النساء لا أؤمن بوجود الإثم
    Böyle konularda büyük bir tecrübeye sahibim ve önemli bir mesele var diyorsam... Open Subtitles إن لي خبرة في هذه المسائل و لو أري أن هناك مسائل
    Bu konularda çok bilgiliyim ve müthiş bir izlenim bırakacağım. Open Subtitles أنا رائع جداً في مثل هذه المواضيع وستعطي إنطباع عظيم في نفوسهم
    Hatta cinsiyet temelli şiddete karşı dikkat çekmek gibi hassas konularda dahi bilinç oluşturma amaçlı kullanıldı. TED وقد تم استخدامه في مواضيع حساسة مثل بناء الوعي بخصوص العنف القائم على الجنس.
    Dini konularda baskı olmayacağına dair Kuran'dan sıkça yapılan bir alıntı vardır ve İslam Peygamberi putperest Araplara itafen;... Open Subtitles هناك مثال مقتبس من القرآن نفسه يجب الا يكون هناك إلزام في الأمور الدينية والنبي قال حتى للعرب الوثنين
    Evlendiğinizde, çok önemli olmayan konularda, çenenizi kapatıp, sineye çekmeniz gerekebilir ama bazı şeyler çok önemlidir. Open Subtitles حين نتزوّج علينا أن نعضّ لساننا بشأن أمور صغيرة غير مهمّة لكنّ بعض الأمور مهمّة جداً
    Yani spesifik konularda güçlü fikirlere sahipsin. Open Subtitles أعني فقط أن لديك آراء قوية حول أشياء محددة للغاية.
    Konuşurdum ana bazı konularda son derece hassas. Open Subtitles أود ، لكنها حساسة جدا حول كل الأشياء الغريبة
    O arada erkekler yürüyüş yapar, tütün içerler... bir yandan daha önemli konularda tartışırlardı. Open Subtitles بينما يتمشى الرجال ويدخنون وهم يتجادلون في مسائل أكثر أهمية
    Aile için yasal konularda onunla görüşmek istemiştim. Open Subtitles قد كنت تعاملت معه بإيجاز حول مسائل قانونية تتعلق بالعائلة
    Ailesel konularda bana ihtiyaç duyarsan diye numaramı almalısın. Open Subtitles لذا ربما يجب عليكِ أخذ رقمي. في حالة كنتِ تريدين مني الإهتمام بشئ. مسائل الوالدين.
    Daha anlamlı ve kişisel konularda konuşabiliriz. Open Subtitles بإمكاننا مناقشة أكثر المواضيع شخصية و ذات مغزى
    Onunla, çeşitli konularda sohbet etmeye çalıştım. Open Subtitles حاولت أن اتحدث مع في كثير من المواضيع المختلفة
    Benim araştırmalarım da hep bunlarla ilgili, ama bu konularda uzman değilim. Open Subtitles في أبحاثي، كلها ذات صلة لكنني لست خبيرة في هذه المواضيع
    Diğer konularda da deneyler yapmaya başladım. Örneğin telafuz bunlardan biri. TED فبدأت التجربة في مواضيع أخرى، و منها، مثالاً، النطق.
    Muhtemelen tüm karmaşık düşlemelerim başka konularda da geçerlidir. TED ربما كل التخيلات المعقدة التي تخيلتها كان سيتم تطبيقها على مواضيع أخرى.
    Pekala, en azından önemli konularda. Ağaçların ışıklandırılması başlamak üzere... yüzük cebimde. Open Subtitles حسنا، ليس في الأمور الهامة حسنا إضاءة الشجرة علي وشك أن تبدأ
    Sonra Dünya Bankası ekibiyle seyahat ettim, organizasyonel konularda yardım etmek isteyen biri olarak. TED وسافرتُ بعد ذلك مع الفريق، مع فريق البنك الدولي، على الأكثر كشخص يساعدُ في الأمور التنظيمية.
    Bütün gece diğer konularda bana karşı çok kabaydı. Open Subtitles كانت لئيمة معي طوال الليل بشأن أمور أخرى
    Bu konularda biraz eski modayımdır. Open Subtitles أنا قديمة الطراز حول أشياء كهذه.
    Tanrı aşkına! Bu tür konularda aşırı duygusal davranıyorsun. Open Subtitles يا الاهي لقد اصبحت حقا ميلو دراميا حول كل هذا الامر
    Craig, daha önce aile, kalıtım, çocuklar ve benzeri konularda... hissettiklerimi konuştuğumuzu anımsarsın. Open Subtitles ستتذكر, كان قد ناقشنا في وقت سابق هذا الإسبوع بخصوص مشاعري حول العائلة, التراث, والاطفال وهلم جرا.
    Bir insanın bizi ilgilendiren konularda becerikli olduğunu, güvenilir ve dürüst olduğunu düşünüyorsak onlara güvenmek için yeterince sebebimiz var demektir, çünkü gözümüzde güvenilir olurlar. TED و عندما نجد شخصا كفؤا في أمور ذات صلة، نزيه و يمكن الاعتماد عليه، سيكون لنا أسباب وجيهة للوثوق به، لأنّه جدير بالثّقة.
    Hassas konularda hatta incelik ve zekada gerekiyorsa siz bir uzmansınız. Open Subtitles حقا، أنت جيد في المسائل الحساسة... و الدقيقة.. أنت خبير.
    Diğer konularda gidişatın iyi. İş konusundaki ciddiyetin, düzenli egzersiz yapman... Open Subtitles لقد أبليت بلاء حسناً في عدة مناطق تقدم في العمل
    En olmayacak biri bile bu konularda acemi olduğumu bilir. Open Subtitles وأنت من بين كلّ الناس يجب أن تعرف بأنّني كنت دائما خرقاء إلى حدّ ما في هذا.
    - Böyle konularda pazarlık yapan bir tanıdığım var. Open Subtitles -لدى خبره بالأشخاص الذين يتعاملون فى مثل هذه المسائل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more