Ben seni analiz etmeyi ve bu Korkunun temelini bulmaya çalışacağım. | Open Subtitles | أظن أني سأقوم بتحليل شخصيتك لأصل إلى السبب وراء خوفك ذاك |
Ve eğer fille bir araya gelirsen, eğer onu tanırsan, belki üstesinden gelirsin... Korkunun. | Open Subtitles | وتعرفتي عليها ربما ستتغلبين على خوفك منها |
Aslında, bu rostral anterior singulat korteks hareketleri Korkunun sık rastlanan tepkisidir. | Open Subtitles | في الواقع ، وهذا هو رد الفعل المشترك للخوف |
Güç yüzükleri, Korkunun üstesinden gelme yeteneğine sahip olanları arar. | Open Subtitles | طاقة الخاتم تلاحق الذين أظهروا القوّة للتغلب على خوف عظيم. |
Kastedilen şey düşmanlarımızın tehdidi altında olduğumuzda hissettiğimiz Korkunun üstesinde gelmek ve ötekini takdir etmeye başlamaktır. | TED | هي ما يقصد به من التغلب على الرعب الذي نشعر به عندما نرزخ تحت تهديد أعدائنا، ونبدأ في تقدير الآخر. |
Ve eğer fille bir araya gelirsen, eğer onu tanırsan, belki üstesinden gelirsin... Korkunun. | Open Subtitles | إذا تعرفتي عليها عن قرب ربما تستطيعين تجاوز مخاوفك |
Ancak coşkuyu işin içine katınca, Korkunun eriyip gittiğini görüyorsunuz. | TED | إذا كان حماسك أعلى ، تشاهد الخوف و هو يتلاشى. |
Korkunun nasıl hissedildiğini, fakat korkularımızın ne anlama geldiğini düşünmek için yeterli zaman harcadığımızdan emin değilim. | TED | نعلم كيف يكون الشعور بالخوف ولكني أشك في أننا نقضي الوقت الكافي للتقكير في معنى مخاوفنا |
Adaktan Korkunun bütün halkımızı tehlikeye atmasına izin verdin, Karris. | Open Subtitles | لقد جعلت خوفك من التضحية يهدد قومك بالخطر |
"Korkunun nedeni, kontrolü elinde tutamama duygusu." | Open Subtitles | إن خوفك ينبع من شعورك بأنك لا تملك السيطرة |
"Korkunun nedeni, kontrolü elinde tutamama duygusu." | Open Subtitles | إن خوفك ينبع من شعورك بأنك لا تملك السيطرة |
Korkunun zamanı budur küçük lordum Ak Gezenler'in ormanlarda cirit attığı zamanlardır. | Open Subtitles | في الظلام هذا هو الوقت للخوف سيدي الصغير عندما يتحرك وايت ووكرز خلال الغابات |
Çünkü buna inanması ona öğretilmişse Korkunun tek başına kalbe zarar vermesi mümkün. | Open Subtitles | لأنه ان علمتموه ان يؤمن بذلك فمن الممكن للخوف لوحده ان يؤثر بوظيفة القلب |
Asla vazgeçmeyen, asla kandırılamayan Korkunun seni nasıl yönlendireceğini bilecek kadar zeki. | Open Subtitles | ،لم تكن يوماً متهورة ولا ساذجة أذكى من أن تسمح للخوف بالسيطرة عليها |
Ve yaptığımız şeylerden biri Korkunun klasik bir modelini benimsemekti. | TED | واحد الامور التي نقوم بها هو اننا اخذنا نقوم بالتجارب على نموذج خوف اعتيادي |
Ama Korkunun bize engel olmasına nasıl izin verdiğimizi öğrendim. | Open Subtitles | لكنّي تعلّمت شيء حول كم نحن يمكن أن نترك خوف يقف في طريق. |
Korkunun geldiğini. Onun asla doğmamış olmasını istemek bir günah mıdır? | Open Subtitles | رأيت الرعب القادم "هل تمنى المرء أنه لم يولد يعد خطيئة؟ |
Bu, Korkunun ve kabusun son noktası olurdu. | Open Subtitles | لا أعرف ما اللذي سأفعله سيكون ذلك هو الرعب المطلق |
Bazen diğer taraftaki güzelliği görmek için Korkunun üstesinden gelmelisin. | Open Subtitles | أحيانًا عليك تخطي مخاوفك لترى الجمال بالجانب الآخر |
Anlıyorsun, korku tereddütte sebep olur ve tereddüt en büyük Korkunun gerçekleşmesine sebep olur. | Open Subtitles | أترى... الخوف يسبّب التردّد والتردّد يتسبّب في أن تكون أسوء مخاوفك |
Dünyanın bir kısmında, aç gözlülük ve Korkunun karışımı gücü ele geçirenlerin bunu geri vermek için gönülsüz olmaları anlamına gelir. | TED | في مكان ما من هذا العالم، إن مزيج الخوف والطمع عند وجوده مع الاشخاص ذوي النفوذ يصعب عليهم أن يتخلوا عنه. |
Kamu düzeni, damgalanma ve Korkunun esaretindeydi, merhamet, ilgi, araştırma, iyileştirme ve tedavi de esir tutulmaktaydı. | TED | كانت السياسة العامة مقيدة بالخوف ووصمة العار. وكذلك كان التعاطف، والرعاية، والأبحاث، والشفاء، والعلاج. |
Korkunun ve cahilliğin aklımızın ürünleri olduğunu ve aklımızın da uyarlanabilir olduğunu biliyorlardı. | TED | هما فهما أن الجهل والخوف لم يكونا سوى أمور عقلية، وأن العقل قابل للتكيف. |
Sonra Korkunun aslında tehlikeli olmadığını öğreneceksin. | Open Subtitles | وبهذا ستتعلّمين أنّ خوفكِ ليس خطيراً |
İçinde artan Korkunun farkındaydım ve aklını bundan uzaklaştırmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | يمكنني رؤية خوفه ينمو ولقد حاولت ابعاده عن تفكيره |
Büyüyen bir huzursuzluk ve Korkunun varlığını hissedebiliyordum. | Open Subtitles | هو كَانَ يَحْدسُ أيضاً المُتزايد الواحد إحساس المرضِ، مستوي مِنْ الخوفِ. |
Panikleme, çünkü onlar hayvanlar gibi Korkunun kokusunu alırlar. | Open Subtitles | لا تفزع انهم كالحيوانات يستطيعون الشعور بخوفك |
Amerika'daki en büyük Korkunun halka hitap etmek olduğunu biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعرفين أنَّ التحدّث أمامجمهور.. هو أكثر المخاوف انتشاراً في أمريكا؟ |
Ben sana göstermeden Korkunun nasıl bir şey olduğunu biliyorum sanma. | Open Subtitles | إنك لم تعرف قبلي رعباً قط |