| Sen bizi hiçbir zaman dinlemedin ve hepimiz senden korkuyoruz. | Open Subtitles | حسناً، أنت لاتستمع لأي شخص، و نحن جميعاً خائفون منك. |
| İran'la 10 yıl süren bir savaşımız var ve bizler, bildiğiniz gibi, korkuyoruz. | TED | نحن في هذه الحرب مع إيران فيما يقرب من 10 سنوات الآن، والناس، كما تعلمون، خائفون. |
| Ve hepimiz bildiğimiz ve sevdiğimiz bu ülkeyi kaybetmekten korkuyoruz. | TED | جميعنا خائفون بأننا سنخسر هذا البلد الذي نعرف ونحب. |
| Bir toplantıda çok fazla veya çok az konuşmaktan korkuyoruz. | TED | نخشى أن نتحدث أكثر أو أقل من اللازم في اجتماع. |
| Yaşlanmaktan o kadar korkuyoruz ki, mani olmak için elimizden geleni yapıyoruz. | Open Subtitles | نخاف جدا من التقدم في العمر نفعل كل مافي وسعنا لكي نتجبنه |
| Biz de korkuyoruz, ama çıkamıyoruz. | Open Subtitles | نحن خائفين أيضا يا، كارتر و لكننا لن نستسلم |
| Sabotajdan korkuyoruz: cerrahi suikast. | Open Subtitles | نحن خائفون من محاولة افساد العمليه .. اغتيال جراحى |
| Çok korkuyoruz. Sadece şu oyunun ne yaptığına bir baksan? | Open Subtitles | نحن فعلا خائفون هل من الممكن ان تري ماذا فعلت هذه اللعبة ؟ |
| Bu ilişkinin adını vermeye korkuyoruz Nick. | Open Subtitles | إنّنا خائفون من الإعطاء هذا اسم العلاقة، نيك؟ |
| Ama ona yaklaşmaya korkuyoruz çünkü polis tarafından izlenip izlenmediğini bilmiyoruz | Open Subtitles | لكننا خائفون من الاقتراب منه لاننا لانعرف اذا كان مراقبا من الشرطة |
| Tamam, bak, Büyü Okulunda yeni bir güç var ve bunun herkesi bize düşman yapmasından korkuyoruz. | Open Subtitles | حسناً ، انظر ، توجد قوى جديدة في مدرسة السحر ونحن خائفون أن تعمل بدورها على جعل الجميع ينقلب ضدنا |
| Hepimiz korkuyoruz. ama bu yaşamımızı durdurmamız demek değil. | Open Subtitles | , كلنا خائفون لكن هذا لا يعني أن حياتنا يجب أن تتوقف |
| Haklı olarak Ebola'dan korkuyoruz, çünkü diğer hastalıklar kadar insan öldürmüyor. | TED | ولهذا نحن نخشى الأيبولا الآن لأنه لا يقتل مثلما تفعل أمراضٌ أخرى. |
| Ebola'dan, bizi öldürdüğü ve bunu tedavi edemediğimiz için korkuyoruz. | TED | ونحن نخشى الأيبولا إنطلاقاً من قاعدة أنه يقتلنا ولا يمكننا علاجه. |
| Ebola'nın getirdiği kesin kaçınılmazlıktan korkuyoruz. | TED | نحن نخشى هذه الحتمية المُتعلقة بأيبولا. |
| Dünyanın en karanlık köşesinde duruyoruz, ...ve kendi türümüzden korkuyoruz. | Open Subtitles | في أحلك ركن من هذه الأرض، ونحن نخاف من نوعنا. |
| Onlara hayranlık duyuyoruz... ...ve onlardan korkuyoruz. Ama yine de bir insan olarak onların güçlerini çalmak istiyoruz. | TED | نحن نقدر هذه الفصائل ونحن نخاف منهم ورغم هذا .. الانسان يعشق سلبهم قوتهم |
| Aksine, inanıyoruz çünkü bunlara inanmak için yanlılaşmışız. Ve inanmak için yanlılaşmışız çünkü ölümden çok korkuyoruz. | TED | بالرغم من ذلك نحن نؤمن بهذه القصص لأننا متحيزين لكي نؤمن بها, نحن أيضًا متحيزين كي نؤمن بها لأننا نخاف الموت بشدة. |
| Hepimiz korkuyoruz evlat. | Open Subtitles | ماذا؟ اسمعنى يا سيدى كلنا خائفين و ليس لدينا خيار |
| Yani, Şimdi de bir grup bilgisayarli Hippi'den mi korkuyoruz? | Open Subtitles | اذن، نحن قلقون من حفنة من الشواذ مع كومبيوتراتهم ؟ |
| Esrarın etkilerini kaldıramayacak kadar yaşlı olmanızdan korkuyoruz ve bu yüzden size bir şey olursa kendimizi asla affetmeyiz. | Open Subtitles | نحن خائفان انكما كبيران جدا كي تتعاملا مع اثار المخدر وان كان اي شيئ سوف يحدث لكما |
| Haydut herif beyzbol sopası ve gülümsemesiyle ortaya çıkınca hepimiz öyle bir korkuyoruz ki her şeyden vazgeçiyoruz. | Open Subtitles | مجرم يدق الرؤوس بهراوة بيسبول باسمًا نخشاه لحد تخلينا عن كل عزيز وغال؟ |
| Yıkılacakmış, biz de korkuyoruz, gidemiyoruz. | Open Subtitles | فقد نتحطّم نفسياً، كما أننا مرعوبين لذلك لا نستطيع |
| Yapabileceklerimizi bildiğimizden ötürü korkuyoruz. | Open Subtitles | نعلم ما يكفي لنخاف مما نستطيع فعله |
| onlardan çok korkuyoruz. | Open Subtitles | نحن نخافهم جداً |
| Bu yabancı tanrının diyarında ölümle yüzleşiriz diye korkuyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نخشي مواجهة الموت عدي الله في السماء |
| Ve biz kocanla barışmandan çok korkuyoruz. Bu, çok duygusuzca oldu. | Open Subtitles | وخائفون من اليوم الذي تتصالحي فيه مع زوجك, سيشغلني ذلك كثيرا! |